1840’ların Osmanlı Ispartası’ nda yardımseverlikleriyle ünlü, çevreli, lafları tutulan, Müslim (Müslüman), Ermeni ve Rum cemaatindeki insanlardan da saygı gören, 2 kişinin parmak ları kadar saygın kişileri vardı. Bu kişilikler iki hafta arayla bilinmeyen nedenle Hak’ kın rahmetine kavuştular.

Bu ağalardan: Dere mahalleli Unağası Hacı Şükrü Hüseyin Ağa, (Bugünkü Şükrü Başdeğirmen’ in yedi kuşak dedeleri) Miskizade Pazarağası Hacı Mustafa (Uzun Ağa), Silleli Hacı Ali Ağa.. Altı ay’ı bulan Haç yolculığuna niyetlenirler. Ispartalı hacıları Hac’ ca götüren Türkmen obası olan merkez Hacılar köyünün Hac Kervan ekibidir. 

Burdur Kazası da hacılar Isparta hacılarıyla birlikte hacca giderler. 1840’ ın Kasım’ ında, Isparta Ulucami bölgesinde Mevlevî Dergâhı çayırlıklarında toplanırlar. Dûalar edilir. Kurbanlar kesilir. 60 develik kervana  kurutulmuş et, su deri tulumları, peksimetler, kuru sebze ve meyveler, bazı şifalı otlar, develerin  acil yemlikleri falan ihtiyaçlar develere yüklenir. Hac kervanında yüksüz yedek develer de vardır.
                                      
İki deveye sadece içinde gülsuyu bulunan, Uluborlu’daki dokuma tezgâhlarında üretilmiş kalın- beyaz kaput bezleri giydirilir.. Sıcakta gülsuyunun ekşimemesi içindir.. Kutsal Kâbe duvarlarına, Âlemlerin Nur’ u Hz. Peygamber ’imizin mekânı na serpilmek için gülsuyu güyümleri en hassas korunan eşyalardandı. Bu iki devenin bakıcısı ise Isparta Mutasarrıf (Valilik) konağında görevli  Mısırlı kökenli  Uşak Kara Bilâl’ dir. Önce Konya’ ya varılıp dûa edilecek. Sonra Kerkük’e doğru yola çıkılacak.

Hac yolculuğu süresince Dere mahalleli Unağası  Hacı Şükrü Hüseyin Ağa,  Burdur’dan  Sancakbeyzade Hacı Ahmet İzzet Ağa, Pazarağası Miskizade Hacı Mustafa (Uzun Ağa), Silleli Hacı Ali Ağa bol bol sohbet ederler. Hac dönüşlerindeki deve üstü sohbetleri çölleri aşarak sürer, sürer...

Hacılar, gülsularını kutsal mekânlarımıza dûalarla serperler. İşte o gece Isparta ve Burdur hacılarının (ki Isparta Rum torun, dostum tarihçi Hıristo Delibaş’ın dede hatıra defterler inde; hacı sayısı 19 olarak gösterilmiş; 5’ i Burdur’ dan 11’i Isparta’ dan 3 hacı da Müslümanlığı seçen Ispartalı Rum cemaatindendir) aynı rüyayı gördükleri anlaşılır.

 Her zaman olduğu gibi,memleketlerinin özlemleriyle ilgili gördükleri rüyalarını her zaman olduğu gibi bir birlerine anlatmaya devam ederler. O gün bir birlerine anlattıkları rüyaların aynu rüyayı gördükleri anlaşılır. “ Isparta’nın çok sevilen, Osmanlı Sarayı’nca da güvenilen Ispartalı kişilerin arka arkaya, ikişer, üçer gün arayla Hak’kın rahmetine  kavuşacakları” şeklinde.. Bu büyükler; Kürt Hasanoğlu Hacı Ali, Hacı Emin ağalar, Damgacı zade Mehmet ve Hüseyin ağalar, Alâybeyzade İbrahim Ağa, Hacı Ali Çalık ağalar.

Rüyalarında görülen en önemli başka bir husus: Daha sonra kendilerinin de Hak’ka kavuşmaları konusunda hazır olmaları da söylenmişti.

Isparta’ya dönen hacılar da diğer büyükler gibi: İki,üç hafta arayla Hak’kın rahmetine arka arkaya kavuşurlar: 

Hayırsever Hacı Silleli Ali Ağa, Helvacıoğlu Hacı Kâtip Yunus Ağa, İnce Çavuş Ağa, Emir Süleymanoğlu Hacı Ali ağalardır. Müslümanlığı seçip Hac’ca giden Isparta Rum cemaatinden Isparta’nın ilk oteli açan Hacı Sakali Mustafa ağa,  Zahire ağası Hacı Kahyaoğlu, Atabey ovasının tütün tüccarı Sarı sakal Haci Sitiloğlu ağadır. (Isparta tarihçisi Böcüzade) Dere mahalleli Unağası  Hacı Şükrü Hüseyin Ağa, Miskizade Pazarağası Hacı Mustafa (Uzun Ağa), Silleli Hacı Ali Ağa, Danabaşzade ve Handanzade.

Bu acıklı durum üzerine  Isparta Mutasarrıflığı  (Valilik) bir karar alır. Tüm Ispartalıların evlerinin ön alınlıklarına, yatak odaların kapılarına üzerlik otu (nazar otu)  takmaları mecburiyet haline getirilir.  

Araştrm: Bayram AYGÜN:Emekli Öğretm. Köşe yazarı..2017 Isparta