24 Kasım her yıl olduğu gibi bu yılda ülke genelinde kutlanacak. Yılda bir günde olsa değer verdiğimiz, hatırladığımız öğretmenlerimizin bu anlamlı gününü bende şahsım ve gazetem olarak kutluyor, tüm öğretmenlerimizin ellerinden öpüyoruz.  

        Türkiyenin geleceğinin eğitimde olduğunu özellikle altını çizerek ifade etmek istiyorum. Eğitim sadece dört duvar arasında verilen ders olarak algılanmamalı. Eğitim bir insanın doumundan ölümüne kadar geçen süreçte doğru şeyleri öğrenmesi ile mümkündür. Gelişmiş ülkelerde o toplumun bireyleri almış oldukları eğitimi yaşamlarının her safhasında uyguluyorlar. buna küçük bir örnekv ererek yazımıza devam edelim.

        Avrupada hiçbir insan elindeki çöpü sokağın ortasına atmaz, yere tükürmez, sigara izmarıtini rastgele savurmaz, ağzındaki sakızı çiğneyip yolun ortasına atmaz, bu bir eğitim ve kültürün verdiği sonuçtur. Oysa ülkemizde sokakta her türlü çöpü görmemiz mümkün... Bu da eğitimsizliğin verdiği bir sonuç. O zaman eğitime daha anne kucağında iken başlamız gerekiyor, okul sıralarında devam edip, hayat okulu dediğimiz o dönemde ise hayatın bize öğrettiklerini uygulayarak yaşamımızın sonuna kadar öğrendiklerimize sadık kalmalıyız.

        Bugün 24 Kasım öğretmenler günü, her yıl olduğu gibi yine bu yıl öğretmenlerin önemi konuşulacak, sorunları masaya yatırılacak, ülkemizde öğretmenlerin aldığı maaşların yetersizliği gündeme gelecek. Elbetteki gündeme gelen,konuşulan her konuda haklılık payı olacaktır, Devletin de buna cevabı olacaktır, devlette imkanları ölçüsünde öğretmenini,polisini, memurunu memnun etmek isteyecektir. Ne varki buda bir eğitimin parçası olsa gerek, yetinmeyi, kanaat getirmeyi, şükretmeyi, tasarruflu yaşamayı, birbirimizi kucaklamayı,dürstlüğü, bize öğretecek olanlarda yine öğretmenlerimiz değilmi?