Barış Pınarı harekatı ile ilgili olarak konuşabilecek herkes konuştu ve içlerindeki Türk düşmanlığını kustular. Türk’ün Türk’den başka dostunun olmadığını ispat edercesine Amerika başta olmak üzere Avrupa Birliği ülkeleri, Arap Birliği Ülkeleri  peş peşe açıklamalar yaptılar. Kendilerince bir takım bahaneler uydurarak ve kendilerini haklı çıkarma çabaları ile ülkemize karşı takınılan tavır bu ülkeleri son derece komik bir hale sokmuştur.

40 yıldır terörism ile mücadele eden ve birçok vatandaşını ve askerini şehit veren bir ülke olarak gerek Nato, gerekse Avrupa Birliği ve buna bağlı Avrupa Birliği Güvenlik Konseyi Türkiye’yi her defasında yalnız bırakmış, hatta suçlar ifadelerde bulunmuştur.

Bize yapılan saldırıları söylediğimiz de  ama siz teröristlere saldırıyorsunuz diyorlar. Biz 30 bin vatandaşımızı kaybettik diyoruz onlar ama siz teröristlere saldırıyorsunuz diyorlar. Biz binlerce güvenlik görevlimizi şehit verdik diyoruz onlar ama siz teröristlere saldırıyorsunuz diyorlar. Vs. vs. vs. bu tür örnekleri çoğaltmak mümkün. Tabi ki dostumuz az düşmanımızın çok olduğunu zaten biliyorduk. Eskiden bu düşmanlıklar kapı arkasından çaktırmadan yapılırdı. Geldiğimiz şu günlerde artık kendilerinde nasıl bir Türk düşmanlığı yarasını hissettiler ise bunları açık açık yapmaktadırlar. Öncelikle karşılarında Türkiye Cumhuriyeti devletinin olduğunu hatırlatmak isterim.

Tabi bunun yanında bu operasyonu destekleyen ülkeler de var. Bunları da unutmamak gerekir. Operasyona karşı çıman KKTC Cumhurbaşkanını zaten saymıyorum çünkü biz onu aile içinde halledeceğiz. Gereken dersi mutlaka vereceğiz.

Ülke olarak hiçbir zaman bu tür tehditlere boyun eğmedik Allah’ın izni ile de bundan sonra boyun eğmeyeceğiz. Amerika ile yapılan anlaşma gereği Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi ve diplomatik başarısı ile istediğimiz sonuca ulaşmıştır. Bunun dünya çapında bir başarı olduğunu görmeyen bazı gruplar yine çok komik ve çocukça mazaretler üretip halen Türkiye’nin başarılı olduğunu kabul etmiyorlar. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin başarılı ve güçlü bir devlet olmasını neden kabullenemiyorsunuz? Hani siz milliyetçi idiniz. Hani siz vatan severdiniz. Şimdi ne oldu da ülkemizin dünya siyasetinde güçlendiğini kabul etmiyorsunuz. Cumhurbaşkanına yönelik yaptığınız eleştirilere ne oldu? Hani siz değilmiydiniz Suriye’nin kuzeyine harekat başlatmayın diyolog ile çözülsün diyenler. Şimdi ne oldu da bu yaptığınız açıklamaları yalanlar bir şekilde konuşuyorsunuz.  Bu grup inanın akşam haberlerde biz bunu imzaladık ama bakalım arkasından ne tür bir şeyler çıkacak diye haber yaptırırsınız.    Ben size bir şey söyleyeyim artık o eski hasta adam muamelesi yapılan bir Türkiye Cumhuriyeti Devlet yok. Artık dünyada hatırı sayılır, dünya siyasetine yön veren bir Türkiye var. Bu başarı da Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında Ak Parti’ye aittir.

Ancak sizin gözleriniz var doğruyu görmüyor, kulaklarınız var doğruyu duymuyor, diliniz var doğruyu konuşmuyor.