Değerli hemşehrilerim uzun zamandır köşe yazımı yazmamaktaydım. Bunun nedenlerinden bir tanesi de ülkemiz ve dünyamızın içinde bulunduğu pandemi döneminden dolayı idi. Ülke olarak her ne kadar dışarılarda insan görsekte büyük bir oranda sağlık bakanlığının uygulamış olduğu yasaklara uyarak bu hastalıkta önemli bir yol kat ettik. Avrupa ülkeleri, Asya ülkeleri ve Amerika başta olmak üzere sağlık sıkandanlarının yaşandığı ve kendilerine medeni bir yapıya sahip bir toplummuş gibi lanse etmiş ülkeler de insanlara değer vermediklerini, sağlık sistemlerinin olmadığını ve hasta seçer pozisyona düştüklerini hayretler içerisinde izledik ve izliyoruz. Türkiye olarak bunu önceden aldığımız tedbirlerle, sağlık sektörüne yaptığımız yatırımlar sayesinde ve güçlü bir irade ve yönetim sayesinde diğer ülkelere göre daha kolay atlatıyoruz. İnşaallah bu ramazan ayı bu beladan kurtulmamıza ve ülke olarak normalleşme sürecine girmemize vesile olur. Ancak CHP’den yine çatlak sesler çıkmaya devam etmektedir. Yerli yersiz açıklanacak ne varsa açıklamışlar ve kinlerini kusmuşlardır. Çünkü bunların her tarafını altından kaplasan yine de bizimki az oldu deyip yine bağırmaya başlarlar.

Yine aynı zihniyete sahip Ankara Barosu yönetimi Cuma hutbesini hedef alarak, ki bunlar Kuran-ı Kerim’in ayetleridir, İslam dinine olan kin ve nefretini, yani bu toplumun kutsallarını hiçe sayarak, küçümseyerek hatta daha da ileriye giderek sanki yanlış şeyler söylenmiş gibi lanse ederek halkı kin ve düşmanlığa sevk etmişlerdir. Bu ülkenin dini İslam’dır. Bunu böylece kabul edeceksiniz. Müslüman olmak zorunda değilsiniz, ancak inançlarına göre yaşayan insanlara ve onların düşüncelerine fikirlerine saygı duyacaksınız. Avukatların görevleri insanların hakkını hukukunu savunmak değilmidir? Böyle bir meslek grubu yönetiminin bu kabul edilemez aşağılık, kin ve nefret kokan, islam düşmanlığı tavır ve açıklamalarını asla kabul etmiyorum. LBGT dedikleri yani ipnelik bir hak değildir. Bu dinimizde resmen yasaklanmış ve bunları yapanlar lanetlenmiştir. Bu sapkın düşünceler ve savunmalar asla kabul edilemez. Ancak chp’den ve temsilcilerinden hiç ses soluk yok, bir tane cevap vermek yok. Çünkü onlar İstanbulda yapılan bu tür yürüyüşleri desteklemişlerdir. Çünkü bunlar da aynı zihniyetin ürünleridir. Allah hepimizi bu sapkınlıklardan korusun. Bunları tez zamanda ıslah etsin inşallah.

Islah etsin derken size bir kıssa anlatmak istiyorum. Hz. Musa zamanında bir çoban varmış, çobanın koyunlarına hergün bir kurt saldırıp koyunlarından bir tanesini parçalayıp yiyormuş. Çoban yakınarak Hz. Musa’nın yanına gelmiş ve demişki çoban, sen peygambersin bu kurtlara bir dua et de benim koyunlarıma dokunmasınlar demiş. Hz. Musa’da Allah bunları ıslah etsin demiş. Çoban da bu duayı küçümseyerek sende peygamber olacaksın sadece bu kadar mı demiş. Ertesi gün çoban bir bakmış ve kurtların hepsi ölmüş. Çoban hemen Hz. Musa’nın yanına koşmuş ve kurtların hepsi ölmüş demiş. Hz. Musa’da demekki bunların ıslah edilmesi de böyle ölümle olacakmış, Rabbim böyle uygun gördü demekki demiş. Rabbim bilir bilir işler. Rabbim inşallah bunları da en kısa zamanda ıslah etsin. Amin.

Ankara barosuna sorum şu, siz kime hizmet ediyorsunuz, bu sözleri söyleyecek cesareti nerden ve kimden alıyorsunuz? Size bunlar için ne vaad ettiler. Hepiniz aklınızı başınıza alın. Akıllı olun.