Değerli arkadaşlar birkaç gündür olan biteni sanırım sizlerde görüyorsunuz. Rusya Ukrayna savaşı devam ederken, Türkiye’nin çabaları sonucunda Rusya Dış İşleri Bakanı ve Ukrayna Dış İşleri Bakanı Antalya’da bir araya geldi. Arkasından İsrafil Cumhurbaşkanı Türkiye’ye geldi, 14 Mart tarihinde Yunanistan Başbakanı Türkiye’ye geliyor, sonrasında ise Almanya Başbakanı geliyor. Bu Türkiye’nin diplomasi de ve dünyada ne kadar güçlü olduğunun göstergesidir. Sizce bu kadar üst düzey devlet yetkililerinin ve liderlerin Türkiye’ye ziyaret ediyor oluşu hükümetin ne kadar doğru yolda olduğunu gösterir.

Yani bu işler tarafımızı belli edelim, S 400’leri iade edelim diyen zihniyetle olacak işler değil. Burada şunu görüyoruz. Devlet yönetmek sadece koltuğa oturmak değilmiş bunu görüyoruz. Dünyada söz sahibi olmak istiyorsanız, bir şeyleri kendi ülkenizin çıkarları doğrultusunda yapmak istiyorsanız, dengeleri bilmek, bu dengelere göre adım atmak ve krizleri ülkeniz lehine fırsata çevirmek istiyorsanız, büyük bir siyasi zeaya sahip olmanızı da bilmeniz gerekiyor.  

Muhalafet partilerinin yaptığı gibi siyaset yapmakla bu topraklarda bir gün barınamazsınız. Dünyanın krizde olduğu bir dönemde bu yaşanan sorunların sadece ülke yöneticilerinin hatası gibi algı yaratarak koltuğa oturmaya çalışıyorsanız bir adım bile gidemezsiniz.

Peki bu kadar pahalılık neden?  

Ak Parti hükümeti bu güne kadar her zaman vatandaşın lehine kararlar almış, önce millet, önce memleket diyen bir davadır. Vatandaşın taleplerini öncelikli olarak tutan, vatandaşın derdiyle dertlenen, hiçbir sorunu halının altına itmeyen, görmezden gelmeyen bir hizmet hareketidir. Bugüne kadar yaşadığımız rahatlığı ve refahı unutmayalım. Geldiğimiz noktada artık hiçbir şeyin değerinin kalmadığını görüyorduk. Çok cüz’i rakamlara beyaz eşya, televizyon, araç alabildiğimiz günleri unutmayalım. Yani artık bozulan eşyalarımızı tamir ettirmeyip sürekli yenisi alan, sürekli tüketen bir toplum haline dönüşmüştük.

Manavdaki patlıcan, fasulye gibi ürünlerin pahalılığından bahsetmeyin. Çünkü bunlar kış sebzesi değildir. Bu ürünler her zaman, her kış mevsiminde zaten pahalıydı.

Tabi bunun yanında bana şunu sorabilirsiniz? Simit neden 3,00 TL oldu diye.

Tekrar söylüyorum; dünya 2 yıldır amansız bir pandemi yaşadı. Bunun etkileri hemen geçici olamaz. Yani bu süreçten bir günde çıkamayız. Bende çok isterim bir gün sabah uyanayım 2020 yılı öncesindeki gibi günlere döneyim. Bu salgın hastalığın bir faturası var. Bunu da yine bizler ödeyeceğiz. Kimsenin elinde sihirli değnek yok. Bunu anlamamız ve eleştirilerimizi buna göre yapmamız gerekir.

Zorlu günlerden geçtiğimizi ve enflasyonun vatandaşa olan etkisini de görüyorum. Bazı gerçekleri inkar edemeyiz. Bu yaşadığımız ekonomik sorunların bir an evvel makul seviyelere çekilmesi gerekmektedir. Dediğim gibi biraz zaman ve sabır ile bunların da üstesinden geleceğimizden emin olun. Seçim atmosferine girdiğimiz zamanda milletimiz yine sağduyulu davranarak en doğru kararı vereceğine olan inancım tamdır. Ak Parti bitti, bir daha asla gelemez gibi söylentiler bizi asla yolumuzdan döndüremez. Tekrar, tekrar söylüyorum. Yaparsa Ak Parti yapar.