Aydın'ın İncirliova ilçesi Yazıdere Mahallesi'nde yaşayan T.A. ve M.A., M.T.'nin çiftlik evine gitti. 3 erkek, alkol almaya başladı. Bir süre sonra M.T. ve M.A., T.A.'ya cinsel istismarda bulundu ve olayı cep telefonu kamerasıyla görüntüledi. M.T. ve M.A. bu görüntülerle T.A.'yı tehdit ederek, cinsel istismarı sürdürdü. Yaklaşık 1 hafta sonra cinsel istismara ve tacize dayanamayan T.A., jandarmaya gidip, şikayetçi oldu. M.A. ve M.T. jandarma ekiplerince gözaltına alındı. Savcılıktaki ifadelerinin ardından serbest bırakılan 2 şüpheli hakkında Aydın 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma', 'cinsel istismar' ve 'şantaj' suçlarından 30'ar yıl hapis istemiyle dava açıldı. YENİDEN YARGILAMA Yargılama sırasında, görüntülerde yapılan incelemelerde, cinsel istismarda bulunan kişinin M.A. olduğunun tespit edilmesinin ardından, duruşma savcısı 2 sanığın tutuklanmasını istedi. Mahkeme ise 2 sanık hakkında beraat kararı verdi. Mağdur T.A.'nın avukatı, kararı istinaf mahkemesinde temyiz etti. Dosyayı inceleyen İzmir Bölge Adliye Mahkemesi, beraat kararını bozdu. Aydın 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, yeniden yaptığı yargılamanın ilk duruşmasında sanıkları tutukladı. 25 Mayıs 2018 günü görülen 2'nci duruşmada da tutuklu sanıklar M.T. ve M.A., 28'er yıl 9'ar ay hapis cezasına çarptırıldı. Cinsel istismardan ceza alınca eşiyle intikam planı yaptı Olaydan bir süre sonra M.T.'nin eşi F.T., jandarmaya gidip, T.A.'nın babası M.A. ve erkek kardeşi H.A.'nın, 10 yaşındaki kızı E.T.'ye cinsel istismarda bulunduğunu söyleyerek, şikayetçi oldu. F.T.'nin şikayeti üzerine M.A. ve H.A. gözaltına alındı. Baba ve oğlu, sevk edildiği adliyede çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı ve 5 ay cezaevinde kaldı. Yargılamada avukat, cinsel istismar olayının yaşandığı öne sürülen gün ve saatte, M.A. ile H.A.'nın farklı yerde olduklarını, kamera kayıtlarıyla kanıtladı. Bu sırada M.T. ve F.T. çiftinin büyük kızı F.S.T., jandarmaya giderek, cinsel istismarı anne ve babasının planladığını ihbar ederek, M.A. ve H.A.'nın suçsuz olduğunu söyledi. İhbar üzerine savcılık soruşturma başlattı. Yapılan çalışma sonucu anne F.T., ona yardım ettiği iddia edilen yenge H.A. ve İlçe Jandarma Komutanlığı'nda görev yapan Uzman Çavuş F.B. gözaltına alındı. 'Cinsel istismar' suçlamasıyla 5 ay cezaevinde kalan M.A. ve oğlu H.A. ise davaya takipsizlik kararı verilmesiyle tahliye edildi. Bu sırada yapılan araştırmalar ve alınan ifadeler sonucu, F.T.'nin cezaevinde olan eşi M.T. ile mektuplaşarak bu planı yaptığı ortaya çıktı. F.T.'nin bir cisimle öz kızı E.T.'ye cinsel istismarda bulunduğu ve ardından jandarmaya gidip, M.A. ve H.A.'yı şikayet ettiği ortaya çıktı. F.T. de çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Cumhuriyet Başsavcılığı, cezaevindeki M.T., eşi F.T., yenge H.A. ve Uzman Çavuş F.B. hakkında, 'cinsel istismara azmettirme', 'iftira ile bir kişinin gözaltına alınmasına ya da tutuklanmasına neden olma', 'nitelikli cinsel istismar', 'rüşvet almak ve vermek', 'nitelikli cinsel istismara yardım etmek' suçlarından dava açtı. Davanın karar duruşması, Aydın 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar M.T. ve F.T., tutuksuz sanıklar H.A. ve F.B. ile tarafların avukatları katıldı. Son sözü sorulan sanıklardan M.T., "Katılanların haksız iftirası üzerine 23 ay 17 gündür hapis cezaevindeyim, ben kendi çocuğuma cinsel istismarda bulunmadım. Onlar bana iftira attıkları için ben de onlara iftira atmak istedim." dedi. Cinsel istismardan ceza alınca eşiyle intikam planı yaptı Mahkeme heyeti, M.T.'yi 'cinsel istismar' suçundan 27 yıl, 'iftira' suçundan 3 yıl 9 ay, 'hürriyetlerinden alıkoyma' suçundan 8 yıl olmak üzere toplamda 38 yıl 9 ay, eşi F.T.'yi 'cinsel istismar' suçundan 22 yıl 6 ay, 'iftira' suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün, 'hürriyetlerinden alıkoymak' suçundan 6 yıl 3 ay olmak üzere 31 yıl 10 ay 15 gün hapis cezasına çarptırdı. M.T. ile F.T çiftine toplamda 70 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Sanıklar H.A. ve F.B. ise 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma' ve 'cinsel istismar' suçlarından beraat etti. Avukat Tuğçe Torun, bu karar hakkında istinaf mahkemesine itirazda bulunacaklarını söyledi. Cezaevinden söz konusu iletişimin sağlanarak planın yapılmasının ve olay sonucunda genç bir kızın kendi öz ailesi tarafından istismara uğramasının tüm toplumun sorumluluğunda olduğunun altını çizen avukat, bu tarz olayların tekrarlanmaması için toplumsal duyarlılığının artması gerektiğini ifade etti. Bu haber sizlere www.haber32.com.tr farkıyla sunulmuştur