Ne tatlı canı, ne kıymetli insanı varmış bu batılının. Birkaç öldürülen karikatüristi için dünyayı Müslümanların başına yıkmaya davranıyor. Eli kanlı, katil, terörist Netenyahu ile kolkola girmiş devlet başkanları, terör lanetliyor, “hepimiz Charlieyiz” diyor.
Ne demek Charlie’yiz? Hiçbirimiz Hz.Muhammed’i, Hz İsa’yı aşağılayan karikatüristlerden değiliz, onlardan tamamen uzağız, onları lanetliyor ve Peygamberlerimizi seviyoruz. Ancak benzerine ülkemizde de rastladığımız, Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı suikastlerinde de gördüğümüz üzere batının İslamafobiası azmıştı ve daha da artma eğilimi vardı, böyle bir gerekçeyi bulup kullanıyorlar.
Bu tehlikeyi hisseden başbakanımız Ahmet Davutoğlu, cami önlerine domuz başı atacak kadar gözü dönen ırkçı Avrupalılara “Biz de terörü lanetliyoruz” demek için gitti Paris’e. Paralel ve gezici medyaya bakılırsa Davutoğlu radikal İslamcılara, Işid’e sempatiyle baktığı için ve de Fransa’ya İslamofobia’ya meydan vermemek için gittiğinden ötürü samimi değil. Ancak binlerce Müslüman’ı katleden Netenyahu samimi. “Nedir bu sizin Yahudi düşmanlığınız, antisemitizminiz” diyecek kadar da yüzsüzler.
PEGİDA gösteri grubuna 18bin kişi katılmış ve İslamcı terörü lanetlemiş. Müslümanlara tepkililer. Avrupa’da yaşayan Müslümanlar asimile olmalılarmış, paralel toplum istemiyorlarmış. Cameron da Mayıs’ta WhatsApp’ı yasaklamaya hazılanıyor. Terörü bu şekilde kontrol altında tutmalıymış. Türkiye’de Twitter yasaklanırken “ifade özgürlüğü” diye kıyametler koparanlar, tüm önlemleri terörle mücadele kılıfı altında en meşru tedbir gibi hayata geçirmekteler.
Son günlerde yaşanılan olaylar göstermekte ki medeniyetler savaşı en şiddetli haliyle devam ediyor. İslam’ın batıda hızlı yükselişi Avrupalıları telaşlandırırken İslam’ı Işidle, terörle özdeşleştirip “İslam bundan ibarettir” diye kendi toplumuna göstermek ve koparılan kellelerle bu dinden ürkütüp Müslümanları ezip yok etmeyi belki de son çare olarak görüyor.
Charlie Hebdo katliamını duyunca üzüldük. O saygısız, hadsiz, densiz karikatüristler için değil tabi ki. Ortadoğu ve Afrika’yı bombalayan kan akıtan vahşi batı, Tunus, Fas, Cezayir’deki sömürge döneminde yaptığı katliamlarla anılan Fransa, altı ay önce 578 çocuk öldüren İsrail, Irak’a demokrasi getirmek için bir milyondan fazla insan öldüren ABD, Mısırda katil darbeci Sisi’yi, Suriye’de insan kanında yüzen Esed’i el üstünde tutarken kendi insanı ölünce terör karşıtı kesiliyor ve Müslümanlardan hesap sormaya hazırlanıyor. 
Bugün Cumhuriyet Gazetesi Charlie Hebdo karikatürlerini yayınlayarak Türkiye’de de benzeri bir terör faaliyeti isteğiyle yanıp tutuşuyor. Bu gazetenin başta dinimize, peygamberimize ve diğer inançlara zerre kadar saygısının olmadığının ve de ülkemizde bir barış ortamını hazmedemediğinin kanıtı. Cumhuriyet Gazetesini de inançlarımıza saygısı olmamasından ötürü lanetliyor ve milletimizi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz.
Avrupa ve ABD’deki Müslümanları çok daha ırkçı, ötekileştirici, zor günler bekliyor. Ancak bu çifte standart, bu ikiyüzlülük, mutlaka daha pek çok kişinin batı medeniyetini sorgulamasına ve İslam’ı tanıyıp yönelmesine vesile olacağını umuyor ve “her şerde bir hayır gizlidir” diyoruz.