İstanbul baro başkanlığı İstanbul’da bulunan Adliyelere şu uyarı yazılarını asmış; “Baro odaları, icra müdürlükleri, mahkeme kalemleri ile cumhuriyet savcılıkları nezdinde görevin kamusal niteliği sebebiyle keşif ve haciz mahallelerinde türban takılmaması gerekmektedir.”

                 Çin; işgali altında bulunan Doğu Türkistan’da Ramazan ayında Müslümanların oruç tutmalarını yasaklamış ve bölge yönetiminin internet sitesinde yayınlanan genelgede “Kominist Parti kadrolarının, devlet memurlarının (emekliler dahil) ve öğrencilerin Ramazan ayına özgü dini faaliyetlerde bulunması yasaklanmıştır.” denilmiştir.

                    Bu haberleri okuyunca insanın haddini aşıp ne büyük bir zalim haline gelebildiğini fark ediyorum. Kendisine tanınmış kısa bir ömürde yaratıcısı Allah’a savaş açmış zavallı insan.

Allah emrettiği için başörtüsü takan yahut Allah emrettiği için oruç tutan ve bu sebeplerle iyi insan olmaya gayret eden insan grubuna; Allah’ın emrettiklerini yapmayacaksınız diyen diğer bir insan grubu.

                    Bu cesareti nereden aldığını sanıyor. Şeytanın aldatmacasından. Şeytan ve nefis o insanı öylesine şişirmiş ki; adeta gururundan, kibrinden küçük dünyaları ben yarattım, dünyaya ben nizam veririm, siz ey zavallılar ben ne dersem onu yapacaksınız, sizin ne yediğinize ne içtiğinize ne giydiğinize ben karar veririm. Benim sözüm en büyük buyruktur. Sizler birer kölesiniz dedirtmektedir.

            Bu anlayışın, bu insanların, bu düzenlerin; genelgelerini, yazılarını, talimatlarını görünce “Siz kim oluyorsunuz; insanların giyinmesiyle ilgili, ibadetiyle ilgili düzenleme yapma hak ve yetkisini nereden alıyorsunuz” yahut; “İnsan hak ve özgürlükleri, eşitliği, insan onuru gibi temel değerleri hatırlatma gereği duymadan; sadece bu insanların, bu düzenlerin,bu zihinlerin zavallılıklarını fark ediyor ve

“GÜLÜMSÜYORUM”