BEKİR AKKAŞ’IN SÖYLEMİ, ISPARTA’DAN KAÇIŞIN KAMUFLAJLI  KANITIDIR !!!

Ankara Temsilcimiz Zeki TARHAN yazıyor

                   Sizler isterseniz, yazımızın başlığını “KAMUFLAJLI KAÇIŞ” diye de atabilirsiniz. Benim “Turizm Elçimiz” diye adlandırdığım ve Sosyal Medyada SİRENE DAVRAS için kampanya yürüten SDÜ Eğirdir Meslek Yüksek Okulumuzun öğretim görevlisi Çetin MEYDAN  hocamız, geçtiğimiz günlerde, “turizmgazetesi.com” internet sitesinde, Bekir AKKAŞ’ın SİRENE DAVRAS’la ilgili görüşlerinin yayınlandığını haber veriyordu telefonda.

                   Tabii, hemen siteye girdim. Akkanat Holding’in turizm grup başkanı Bekir AKKAŞ; SİRENE DAVRAS’ın konsept dışında kaldığını, bundan böyle resort otellere yoğunlaşacaklarını söylüyor ve strateji değişikliğine gittiklerini vurguluyordu…

                  Yine sayın AKKAŞ; Bodrum Yalıkavak’ta devam eden yatırımlarının 70 dönüm üzerine kurulu 11 oda 11 villası olan butik (5) yıldızlı bir otel şeklinde tasarlandığını da kaydediyordu.

                                                                ***

                  Bu olay, aynı zamanda dağ ekosisteminden kıyı ekosistemine geçiş anlamına da geliyordu. Başka bir anlatımla; başka çare kalmayınca başvurulan bir seçenek olarak da bakılabilirdi olaya. Resort Otel, Kıyı Oteli demekti. Butik Otel denilence de, Küçük Oteller akla gelir.

                 Sayın AKKAŞ’ın söylemlerinden, Holding’in tarzını değiştirdiğini,yani; yatırım politikalarını şekillendiren stratejilerinde, yine (5) yıldızlı otel odaları için belirlenen nitelikleri taşıyan konforlu odaları, kendine has ve özgün olan,aynı zamanda farkındalık yaratan, otel atmosferini yaşatmamaya çalışan tesislere yöneldiklerini anlıyoruz…

                                                                ***

                 Gelin, bütün bunların arka planını birlikte irdeleyelim ve “DERİN ANALİZ”ini yine birlikte yapalım…

                 DAVRAS’ın zirvesinden Eğirdir Gölü’nü görüyorduk ve Gölümüzü çok fonksiyonlu bir Göl olarak niteliyorduk…Temiz içme suyu rezervuarı oluşunu pek de dikkate almıyor, bunu arka plana itiyorduk…Sonra,ötrofikasyon sürecini yaşayan Göl,bir bakmışız ötrofik bir Göl olmuş çıkmış!!! Göl’le ilgili ne TÜBİTAK raporları ve ne de SDÜ’nün bilimsel rapor ve araştırmaları…Hepsini göz ardı ediyor,hatta “yok” sayıyorduk!!!

                 İşte DAVRAS’a da çok fonksiyonlu olarak baktık taa 2007’den bu yana…122 odalı,yüksek rakımlı SPORCU KAMP MERKEZİ olarak planlanan SİRENE DAVRAS, bugün artık yok!!! Nasıl ki EĞİRDİR GÖLÜ’nü pestisit ve gübre ile ağır metaller eşliğinde bitirdi isek, Isparta’nın TURİZM VİZYONU’nun olmayışından dolayı da DAVRAS’ı bitirdik!!!

                                                               ***

                SİRENE DAVRAS’ın sürekli zarar ettiğini sağır sultan bile duymuştu.Herkes de biliyordu…Ama Isparta’nın anlayamadığı şuydu: Bu turizm işletmesi, Antalya merkezli AKKANAT HOLDİNG’in bir yatırımı idi. Holding’in Antalya’daki tesisleri kâr ederken, Isparta zarar ediyordu.Holding’e göre; “varsın etsindi”. Isparta, son tahlilde Antalya’nın arka bahçesi değil miydi?!!! Bu bir aşktı,sevdaydı…Büyük bir tutkuydu bu, sözcüklerle anlatılamayan…Antalya, Isparta’yı sübvansiyonla ayakta tutuyordu…Holding’in mali desteği ile bugünlere getirilen SİRENE DAVRAS yok artık.

 

                                                             ***

                  BAKA, Troykanın çatlayışına nasıl bakıyordu dersiniz. İçtenlikle inanıyorum ki, çok sevdiğim ve de takdir ettiğim Tuncay bey, çok ama çok üzülüyordur troykanın çatlayışına.

 

                                                            ***

                Isparta’da “TURİZM VİZYONU” yoktu. İşte bu vizyonsuzluk, DAVRAS’ı bitiren en önemli nedendi. Dağ ekosisteminden Kıyı ekosistemine evrilen AKKANAT’ın turizm stratejisi, Isparta ile doku uyuşmazlığının da aynası gibiydi!!!

               …Ve işte yaşanan büyük kaçış!!! Bu kaçışın adı: ISPARTA’DAN KAMUFLAJLI KAÇIŞ !!! İşte size, DOKU UYUŞMAZLIĞI’nın belgesi!!!

               Yazık, çok yazık!!!