Geçtiğimiz hafta kongre için akademisyen arkadaşlarla İtalya’ya gittik. Öncelikle kongrede, sunumlarında Türkiye ile ilgili olumsuz görüş belirten, Türkiye için doğru olmayan imaj yaratmaya çalışanlara cevaplarını veren, Türkiye’deki gelişmeleri net bir şekilde anlatan, AB’nin hatalarını gündeme getiren ve SDÜ’yü en iyi şekilde tanıtan Yabancı Diller Yüksek Okulu hocası Gökhan Turhan kardeşim ile birlikte bütün ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. 
 
Programda Roma ve Venedik’i gezme şansımız oldu. İtalya’da şunu gördüm; Yaşam tarzı, hayata bakışı açısından Türklere en çok benzeyen millet İtalyanlar. Kaldırımlara araç park etmekten tutun da, sigara içişlerine, toplu taşımadan, yaşam tarzlarına kadar çok yakınız.
 
Roma’daki tarih, Venedik’teki doğa neden insanların İtalya’yı tercih ettiklerinin en önemli göstergesi.
Her şey bir tarafa dine olan saygıları bütün olguların üzerinde. Vatikan ve kiliselere gittiğimizde dini mekanlara ve dine gösterilen saygıyı görünce, Türkiye’deki kendini laik ilan ama laiklikle alakası olmayanlar aklıma geldi.
 
Türkiye’de laikliği “din düşmanlığı” veya “dinsizlik” olarak lanse edenler, bu konuda sürekli Avrupa’yı örnek gösterenlerin büyük bölümü muhtemelen Vatikan’ı da kiliseleri de görmüştür.
 
Vatikan ve kiliselere girerken, bayanlara getirilen kıyafet sınırlaması bizde olunca “özgürlük” kısıtlaması oluyor. Mini eteklileri ve askılı giyenler dini mekanlara alınmıyor. Dini mekanlarda sesli konuşmak, hele hele ayin sırasında neredeyse nefes almak yasak. 
 
Kısaca, din söz konusu olunca sular duruluyor. Dini kavramları, din olgusunu hayatlarının kılavuzu olarak koymuşlar. Sosyal hayat ile dini yaşamı öyle bir noktaya koymuşlar ki, ikisi birbirine engel değil. Biz de ise tam tersi. Sanki din gelişmenin, modernliğin önündeki engel. 
 
Avrupa’yı örnek gösteren sözde laiklerin derdi anladım ki din ile. Yoksa laikliği en iyi yaşayan Avrupa’daki uygulamalarla bizimkilerin istediği uygulamalar birbirine zıt.
 
Sadece bizim insanımıza “olmayanı” “laiklik” diye gösteriyorlar. Demek ki sorunları DİN ile. Dertleri LAİKLİK değil.
 
İstedikleri DİNSİZ veya dini duyguları az bir toplum yetiştirmek. 
 
İtalya’daki diğer hususlara gelince: Roma gerçekten bir tarih ve medeniyet kokuyor. İtalya’yı bir ay gezseniz tarih bitmiyor.
 
Tek kötü tarafı ise aç kalıyorsunuz. Bu programda bizimle olan Gökhan Turhan, Ferdi Akbıyık, Elvettin Akman ve Çiğdem Akman’a teşekkür ediyorum.