Gazetecilik mesleği ciddiyet ister, saygınlık ister, toplumun aynası isek önce çuvaldızı kendimize batırmamız gerekmiyormu? Lütfen biraz daha ciddi olalım ve insanları kendimize güldürmeyelim. Nereden çıktı bu konu diyebilirsiniz işte detaylar....
Gazeteci Soner Toros’un yayınladığı bir sitede yaptığı ‘Hasan Özbekin yetiştirdiği gazeteciler’ başlıklı, biraz mizah, biraz da dalga içeren haberi, mizahın dışına çıkarak günün espiri konusu oldu...
Bu haberi gazetesine taşıyarak meslektaşları ile dalga geçen Muhammet Uslu kardeşim, aslında yaptığı haber ve yorum ile meslektaşlarının gözünü açmış olmalı....
İnsanları küçük düşürücü, meslek onurunu ayaklar altına alan bu haber doğrusu bende büyük bir rahatsızlık uyandırdı. Kendi kendisi ile dalga geçen konumuna düştük.
Öte yandan Muhammet Uslu kardeşim yeni bir köşe açarak Medya eleştirmeni başlığı ile basındaki yanlışlıkları, olumsuzlukları kaleme alacağını ve okuyucusu ile paylaşacağını yazmış, yani, kirli çamaşırlarımızı ortaya dökme konsundaki kararlılığını ortaya koymuş.
Bir bakıma hem kendi kendimizi eleştirmiş olacağız hemde yüz yüze bakmış olacağız, gerci Uslu’nun medya eleştirmeni belkide meslektaşlarımızın kendisine çekidüzen vermesi ve az hata yapma konusunda iyi bir yaptırımda olabilir, ama ne olursa olsun buradan tüm meslektaşlarıma seslenmek istiyorum, kendimize güldürecek konulara, haberlere fırsat vermeyelim, birbirimizin açığını kapatarak toplumun gözündeki güvenirliğimizi ve itibarımızı koruma noktasında gayret sarfedelim.....
