Balyoz davası sonuçlandı.  Sanıklarının bir çoğu uzun süreli mahkumiyet cezası aldı.

            Bu hafta da Ergenekon davası sonuçlandı ve yargılanan sanıklarının bir kısmı ömür boyu hapis, bir çoğu da uzun süreli mahkumiyet cezaları aldı.

            Devamında 28 şubat davası, 12 eylül davası ve benzeri nitelikli suçların  yargılandığı  diğer davalar var.

            Bu davalar ülke insanını 50 yıldır esir haline getiren darbe ve vesayet hegemonyasından ve zihniyetinden hukukun önünde hesap sorulmasıdır.

            İnsan irade ve özgürlüğünü, yaşam hakkını, sosyal ve kültürel hakları, Müslümanca düşünme ve yaşama hakkını yıllarca gasp etmiş, baskı kurmuş, sindirmiş bir yarım yüzyıllık darbe geleneğinden birkaç dava ile hukuk önünde hesap sorularak adaletin tesis edilemeyeceğinin farkındayız.

            Ülkenin; darbe geleneğinin karanlığına bir daha düşmemesi için birey ve toplum olarak her şartta ve ortamda darbe zihniyetine karşı uyanık olmanın da farkındayız.

            -----------

            Statükonun bekçileri sonuçlanan yargılamalar neticesinde bu davaları önemsizleştirme, itibarsızlaştırma faaliyetlerine hız verdiler. Kamuoyu oluşturmak için kullandıkları en önemli iddialardan birisi; bu sanıkların darbe yapmadıkları, teşebbüs niteliğinde darbe suçu olmayacağı sebebiyle haksız olarak yargılandıklarıdır.

            5 yıldır toplumun basın yoluyla duruşma duruşma takip edebildiği,  binlerce belge ve dökümanın delil olarak mahkeme dosyalarına girdiği,  birçok tanık beyanıyla, yapılan aramalar ve kazılarla ortaya çıkan mühimmatlar ve resmi belgelerde; darbe hazırlıklarının,  milletçe seçilmiş sivil iktidarı karalama ve itibarsızlaştırma ve devirme çalışmalarının nasıl hazırlandığı görülmekte iken bu iddialar gülünçtür ve çaresizliğin yansımalarıdır.

            Bu ülkede yaşayan onurlu her insan darbe geleneğini iyi bilir.

            1960, 27 mayıs darbesi.

            1971 muhtırası.

            1980, 12 eylül darbesi.

            1997, 28 şubat post-modern darbesi.

            2002’ den sonraki darbe teşebbüsleri.

            Bu ülkede yaşanıldı.

            Komşumuz Yunanistan 1974 yılında yapılan darbenin kahramanlarını o yıllarda yargılamayı başarabilmiş ve hayatta olanları da hala hapistedir.

            Bizim ülkemizde ise darbeyi başaranlar krallar gibi yaşamışlar ve kurdukları baskı ve zulüm düzeniyle, hukuk önünde yargılamayı bırakın, haklarında düşünce ve fikir beyan etmek bile kelle koltukta gezmekle eşdeğer olmuştur.

            İlk defa darbeler engellenerek yargılanması sağlanmıştır.

            Bu darbeler engellenmese bu ülke Mısır’ın yaşadıklarının benzerini yaşardı.  Nitekim yaşadı da.

            İşte size 12 eylül darbesinden arşiv.

            230 bin kişi yargılandı,

            1.683.000 kişi fişlendi,

            30.000 kişi sakıncalı olmaktan işten atıldı,

            14.000 kişi yurttaşlıktan atıldı,

            30.000 kişi siyasi mülteci olarak yurt dışına gitti,

            517 kişiye idam cezası verildi,

            300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü,

            171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi,vs.         

Bu ülkede yaşanılanları hiç yaşanılmamış gibi göstermeye çalışarak,  yargılanan sanıkları halk kahramanları olarak sunmak bu milletin zihniyle alay etmektir.

Geçmişte, darbelerden sonra statikonun çok kahramanları oldu.

Özgür ve onurlu insanların yaşadığı bir ülkede, o darbe kahramanları ancak hukuk önünde hesap veren sanıklar olacaktır.