AK Parti ve liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan millet yolunda çok çile çekmiştir. Nereden nereye sorusu çok anlamlı bir sorudur. Milletimiz başını ne zaman dik tutmak istediyse şer odakları hemen karşı çıkmıştır.  İnsanları darağaçlarında mahfettiler, harcadılar. Bu büyük millet 3 Kasım 2002’de zulüm çarklarını tek tek kırarak ayağa kalktı. Kendi adamını, millet adamını bir tarih yapıcı olarak ortaya çıkardı.

Ancak hem içeride hem dışarıda ülkemiz ve sınırlarımız adına oynanan büyük oyunlara karşı mücadele verirken kuzu postuna bürünüp Ak Parti’ye sızmış ve Sayın Cumhurbaşkanımız sayesinde Milletvekili, Bakan, Başkaban ve Cumhurbaşkanı olmuşlar da niyetlerini açık etmiştir. İlk fırsatta koltuk sevdalarına kapılıp gitmişlerdir. Ak Parti olmasaydı şahsım olarak ne Ahmet Davutoğlu’nu, ne de Ali Babacan’ı tanırdım veya adını duyardım. Hiç birinden zerrece haberimiz olmazdı. Ancak bunlar her şeyi kendilerinin başarısı zannediyorlar. Şimdi Ahmet Davutoğlu dün Konya’da gazetecileri toplayıp ilk genel başkan seçileceği zaman Sayın Binali Yıldırım’ın kendisinin genel başkan olması için imza topladığını yazmışsın. Evet topladı. Ama Sayın Cumhurbaşkanımızın emriyle topladı. Yani Sayın Cumhurbaşkanımız o günden senin yamuk yapacağını, senin kaypak biri olduğunu anladı. Ancak konjektür icabı seni oraya, o makama getirdi. Sen değilmisin bütün il başkanlarını değiştirmeye kalkan, sen değilmisin kendi kafana göre parti yönetmeye çalışan, sen değilmisin teşkilattan ayrı kararlar almaya çalışan. Şimdi ağlıyorsun, yok uykusuz kaldım diye. Tabi ki kalacaksın, bir tek sen mi uykusuz kaldın? Biz senin genel başkan seçildiğin 27.08.2014 tarihinden beri uykusuzuz.  Biz de Anadolu’da uykusuz kaldık, sen gibi birinin bu davanın genel başkanı oldu diye. Her gün çabaladık teşkilata zarar gelmesin diye. Şuan partimiz kan kaybediyorsa senin getirdiğin kadrolar yüzünden kan kaybediyor. Her şeyi ayarlamışsın ondan sonra ağlıyorsun. Timsah gözyaşları bunlar. Hiçbir gazeteci sana sormuyor, bir gün nefsime yenik düşer de bu davaya ihanet edersem benim yüzüme tükürün demiştin, diye. Şimdi ne oldu o iş. Senin de cevabın Ak Parti ilkelerinden sapmıştır. Falan filan laflar. Geç bunları, geç bu ayakları. İnşaallah senin döneminin teşkilat yapısının tamamını tasfiye edeceğiz.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan sayesinde ülkemiz dünyada bir marka haline gelmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlı oluşu ve cezareti bu partinin küçük bir parçası olarak milletimize hizmet yolunda, bu kutlu yürüyüşe gönül verenlere rehber olacaktır.

Bizim derdimiz var, bizim bu millete sevdalıyız. Bizim derdimiz, devamızda, dermanımız da AK PARTİ’dir.

Sayın Cumhurbaşkanım bilmelisiniz ki bütün dünya bilmelidir ki bundan sonra nerede olursanız olunuz, derinliklerin dibine kadar, mesafelerin sonuna kadar sizinle birlikte olacağız. Allah, bizleri bu kutlu yürüyüşün bir parçası olarak kalmayı nasip etsin inşallah.