Disko müziği eşliğinde namaz;

Geçtiğimiz günlerde yapmış olduğum bir yurt dışı seyahatinde, oldukça garipsediğim bir olayla karşılaştım. Yüzde 70 müslüman olan bir ülkede namaz kılmak için, bir cami sorduk kaldığımız yere yakın bir yerde cami tarif ettiler ve yatsı namazı için o camiye gittik.Gittik gitmesine de, camiye mi gittik yoksa diskoya mı bilemedik.İmamın hoporlörden çıkan sesini bile bastıran bir müzik sesi.Kulakları sağır edercesine yüksek sesle, bir müzik. Camide 25-30 kişi ya var,  ya yok.Caminin duvarı ile diskonun duvarı bitişik.Namaz sırasında, kulakları sağır edecek yükseklikte müzik sesi ve insanlar bu müzik sesinde namazlarını kılmaya çalışıyorlar.

Namazdan sonra caminin imamı ve cemaatten biri ile sohbet etme imkanı buldum.Bu ses konusunda fikirlerini sordum.Buna da şükür, biz caminin burada durduğuna şükrediyoruz dediler. Cami Osmanlılardan kalma tarihi bir cami. Onları dinledikten sonra, içinde bulundukları olumsuzluklar yüreğimi dağladı. Bu olumsuz şartlara rağmen, namazlarını kılmaya çalışmaları ayrı bir olay.

Sonra Türkiye’deki imkanlarla kıyasladım.İnsanlar genellikle namaz kılsın veya kılmasınlar, kılan kılmayana, kılmayan kılana saygı gösterir.Düğünlerde ezan duyulunca müzik kapatılır, namaz kılmayan kılana, kılan kılmayana saygı gösterir.

Oralarda olumsuz şartlarda namaz kılmaya çalışırlarken, bizler bu güzel imkanlarda bu borcumuzu yerine getirme konusunda gereken hassasiyeti göstermeyiz. Oralarda, Oruç tutmak ne kadar zor ise, buralarda bir o kadar kolay. Ramazan da oruç tutmayanlar, oruç tutanlara duydukları saygıdan, pek ulu orta yiyip içmezler, bu konuda dikkat etmeye çalışırlar.İnsanlar birbirlerinin inançlarına duydukları saygıdan dolayı, birbirlerini rahatsız edecek durum ve davranışlardan uzak durmaya çalışırlar. Oysaki oralarda namaz kılmak da, oruç tutmak da çok zor.

Her türlü olumsuzluklara rağmen cennet gibi bir ülkede yaşıyoruz. Siz siz olun cennet vatanımızın ve içendeki kültürün kıymetini bilelim.

Sağlıcakla kalın.