Antalya’daki bir ortaokulun öğrenci ve öğretmenleri, okul formalarının yanı sıra tuttukları takımın formasını giyerek okula gelebiliyor. Çoğu Antalyaspor taraftarından oluşan öğrenciler de bu durumdan oldukça memnun görünüyor. Okulda, kıyafetin dışında zilsiz eğitim uygulaması da yapılıyor

Muratpaşa ilçesi Deniz Mahallesi Konyaaltı Caddesi’nde bulunan Barbaros Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri, örnek bir sosyal sorumluluk örneği gösteriyor. Öğrencilere, spor bilincinin aşılanması amacıyla projeler üreten okul yönetimi, bundan 2 yıl önce başlattığı ‘tuttuğun takımın formasıyla gelebilirsin’ uygulamasını başarıyla sürdürüyor. Öğrenciler, okul aile birliği ve öğretmenler kurulunun belirlediği okul forması dışında tuttukları takımın formalarını giyerek okullarına geliyor, derslerine katılım sağlıyor. Öğrencilere aynı zamanda öğretmenleri de eşlik ediyor. Formanın yanı sıra, takım atkılarını takan, hatta yüzlerini bir taraftar gibi tuttukları takımın renklerine boyayan öğrenciler, uygulamadan da oldukça memnun görünüyor.

Yılda bir kez zil çalıyor

Okulda, kıyafetin dışında zilsiz eğitim uygulaması da yapılıyor. 2015 yılında başlatılan ve öğrencilerin zamanı yönetebilme becerilerini geliştirebilme ve sorumluluk bilincini kazanabilmeyi amaçlayan uygulamayla birlikte, okul zili sadece eğitim ve öğretim yılının başında sadece bir kez çalıyor. Eğitim yılının başlamasından ardın da öğrenciler, sezon boyunca okullarına ders zili çalmadan giriyor, teneffüs saatleri geldiğinde ise öğretmenleri koordinesinde dışarıya çıkıyor. Teneffüs bitişinde de saatlerini kontrol eden öğrenciler, tekrar derslerine giriyor.

"Antalyaspor’un formasını okul forması olarak kabul ettik"

Forma ve ders zili uygulamasıyla ilgili bilgiler paylaşan Barbaros Ortaokulu Müdürü Recai Ocak, öğrencilerin okula istekli gelmesi için 3 yıldır çeşitli projeler ürettiklerini ve bunlardan fayda gördüklerini anlattı. Takım forması uygulamasını okul aile birliği ve öğretmenler kurulu kararıyla aldıklarını belirten Ocak, öğrencilerin çoğunluğunun Antalyasporlu olduğuna ve bu nedenden dolayı Antalyaspor’un formasını okul forması olarak kabul ettiklerini söyledi. Amaçlarının sporu sevdirmek, taraftar bilincini oluşturma olduğunu kaydeden Ocak, "Öğrenci okul formasıyla, okul eşofmanıyla derslere girebildiği gibi, Antalyaspor formasıyla tüm derslere istediği zaman gelebiliyor. Antalyaspor forması zaten kırmızı beyaz ve bizim millet olarak aşık olduğumuz renkler. Dolayısıyla hem şehrimizin takımına sahip çıkıyoruz hem de kırmızı beyazı her yerde yaşatıyoruz.

Öğretmenler de öğrencilerin rol modelleridir aynı zamanda. Öğretmenlerimiz de severek, isteyerek giyiyorlar. Taraftar bilinci oluşturmak, nitelikli taraftar yetiştirmek çok önemli. Kavgadan, gürültüden uzak, dostluğun, barışın, kardeşliğin bir arada olduğu, daha doğrusu renklerin kardeşliğinin bir arada olduğu bir atmosfer oluşturmak istedik. Bu da okul idaresi, çalışanlar, öğretmenler, öğrenciler hep birlikte olacak olan bir iş. Hepimiz bu işe gönül verdik. Hem yaşadığımız şehrin takımına destek oluyoruz, öğrencilerimizi ücretsiz bir şekilde Antalyaspor’un tüm maçlarına götürüyoruz" diye konuştu.

"3 yıldan bu yana okulumuzda zil yok"

Eğitim ve öğretimin sadece 4 duvar arasında olmaması gerektiğine vurgu yapan Ocak, okulda uygulanan zilsiz eğitimle ilgili de şunları söyledi:

"Biz zili eğitim-öğretim yılının başında bir nostalji olarak çalıyoruz. Onun dışında okulumuzda zilsiz eğitim uyguluyoruz. Aslında baktığımız zaman zil de şartlanmışlığın bir ifadesi gibi. Asıl önemli olan çocuklara zamanı etkin ve verimli kullanmayı aşılamak. Çocuklarımız kendi hobileriyle ilgilenirken zamanı kontrol edemiyor. Dolayısıyla biz burada çocuklarımıza destek olmak, çocuklarımızın zamanı daha iyi yönetmesi konusunda ne yapabilir diye düşündük ve okul idaresi ile öğretmenler kurulu olarak karar aldık. Yaklaşık 3 yıldan bu yana okulda zil yok. Eğitim öğretim zamanında çocuklarımız derslere ve teneffüslere zil olmadan, zamanı kendileri yöneterek öğretmenlerimizle koordineli bir şekilde derslere girip çıkabiliyorlar."

Beden Eğitimi Öğretmeni Rabia Şahin ve İngilizce Öğretmeni Özlem Yılmaz da her iki uygulamanın öğrencilere olumlu etkisi olduğundan bahsetti.