Türkiye’nin örtü altı sebze üretim üssü Antalya’da üreticiler, havaları ısınmasıyla birlikte ürün fiyatlarının düşmesinin endişesini yaşıyor.

Türkiye’nin en önemli örtü altı sebze üretim üssü Antalya’da sonbahar ekimlerinin ardından, kış ekimleri de haldeki yerini almaya başladı. Havaların soğuk gitmesi ve ürün azlığı nedeniyle bugüne kadar yüksek fiyatlarda seyreden ürünler, sıcaklıkların artmasıyla ürün fazlalığı sonucu yavaş yavaş düşmeye başlayacağı bildirildi. Üreticinin en çok ekim yaptığı domateste ise ilk hasatlar halde 1.60 ile 2.00 arasında işlem görmeye devam ediyor. Üretici mevcut fiyatların daha düşük olduğuna dikkat çekerek, ürünlerin artmasıyla düşen fiyatlarla daha zor duruma düşeceklerini belirttiler.

Antalya Toptancı Hal Sebze ve Meyve Komisyoncuları Derneği Başkanı Nevzat Akcan, sebze meyve sektörünün zor bir dönemden geçtiğini vurgulayarak, hal esnafı, üretici, tüccar,ihracatçı olarak sıkıntı içinde olduklarını kaydetti.

“Dönem dönem hava şartları nedeniyle fiyatlar yükselince enflasyona sebebini bizi bağlıyorlar “ diyen Akcan, “ Her sene girdilerimiz yüzde 20 artıyor ama biz hala 10 yıl önceki fiyatlara ürün satıyoruz. Girdilerimiz zaten dışarı bağımlı. Girdilerimiz her sene yüzde 20 artarken, ürünleri aynı fiyata satıyoruz. Artık bıçak kemiğe dayandı. Hal kanunu da bizi arayışa itiyor. Kayıt dışına yönlendiriyor insanları. Halde her yer vergi ama dışarıda yaptığın ticarette bunlar yok. Sektör olarak dışarı kaçıyoruz. Haller bir borsadır. Alıcı ile satıcı buluşuyor. Yarın halleri bitirdiğimiz zaman, dışarı çıktığı zaman bu sektör borsa oluşmayacak. Büyük marketlerin eline düşeceğiz. Ürünün fiyatını da ulusal marketler belirleyecek.”dedi.

"Aracı olmadan bu iş olmaz"

Bu gidişle kendi seralarında işçi olarak çalışmaya doğru gittiklerini işaret eden Nevzat Akcan, “ Devletimiz burada üretimden çok tüketiciyi düşünüyor. Aracı aracı diye lanse ediliyor. Ben çok iyi bir üreticiyim ama aracı olmadan bu iş olmaz. Çok iyi bir üretici iyi bir pazarlamacı değildir. Hepsi ayrı ayrı kulvar. Üretimde, pazarlamada sıkıntı var. İşimiz her geçen gün zorlaşıyor.”diye konuştu.

"Üreticinin işi zor"

Mevsimsel olarak fiyatların şu dönemde iyi olduğunu kaydeden Akcan, “Halde sebze yok o nedenle fiyat iyi. Domates 1.5, 2.5 lira. Havalar ısınınca fiyatlar düşer. Rusya çeşitlerde açsa bile gümrükte sorun yaşıyoruz. İhracatçıların sıkıntılı. Bu insanları çalıştırmalıyız, yoksa tarım her geçen gün daralıyor. Mayıs ayında fiyatlar yerle bir olur. Her geçen yıl üretim düşüyor. Üreticinin işi zorlaşıyor.”dedi.

"Havalar ısınınca ürün artacak"

Akcan, şuanda sebzenin fiyatlarının biraz yüksek olmasının nedeninin mevsimsel olduğunu belirterek, “ Depolarda iş yapan yer çok az. Havaların ısınmasıyla bir ay sonra yeni ürünler çıkacak, mahsul artacak. O zaman fiyatlar dibe vurur. Domates ihracatının önünü açamazsak, bir ay sonra felaket olur. Pazar açılmazsa bizleri çok kötü günler bekleyebilir. Domatesin fiyatının yüksek olmasına bakmayın, ürünün az olmasından dolayı öyle. Tüm sebze çeşitlerinde pazarlar açıldı ama gümrük kapılarında sorun yaşıyoruz. İhracatçılarının ürünlerini zamanında ulaştıramıyor.”dedi.

"Bir ay sonrası için karamsarım"

Geçen yıla oranla fiyatlarının hemen hemen aynı olduğunu dile getiren Akcan, “ Şuan ürünün en kıt zamanı. Bir ay sonrası için karamsarım. Pazarı genişletemezsek bizi kötü günler bekliyor. Bizi işlerimiz arz talebe bağlı. Pazarı genişletemezsek, para etmez, şartlarımız çok zorlaşır.” diye konuştu.

"Bilen bilmeyen konuşuyor"

20 yıllık ihracatçı Necdet Taşlı, Rusya’ya sebze meyve ihracatı gerçekleştirdiğini söyledi.

Uçak krizinden Rusya’nın bazı sebze meyve ithalatında kısıtlamalara gittiğini anımsatan Taşlı, “ Süreç içinde peyder pey serbestleme oldu. Ama en son domates kaldı. Domateste halen kriz yaşıyoruz. İhracatçılar arasında ayrımcılık yakışmıyor. Ya hepimizi ya hiçbirimizi ihracat yapmayalım yoksa ayrımcılık oluyor. Hiçbir şey dışarıdan göründüğü gibi değil. Hiçbir şey bilmeyenler konuşup duruyorlar. Bilenler konuşmuyor. Ankara’dan müfettişler gelip bu işi serada, halde, alandan satana kadar analizler yapıp, rapor tutmalılar. Bilmeden konuşmayla bu işler olmuyor. ‘İstanbul’da domates 5 TL diyorlar’ ama hangi kalitedeki domates. O pazarda 2 TL’ye de domateste var. Maliyetler yüksek. Hava soğuk olunca ürün az yetişiyor. Devletin ihracatçıyı, üreticiyi desteklemesi lazım.Kimsenin burada günahı yok.”ifadelerine yer verdi.

"İhracatçı kendi haline kalmış"

Dayanıklı tüketim malları satmadıkları o nedenle en kısa sürede ürünleri satmak zorunda olduklarının altını çizen Necdet Taşlı,“ Rusya bizden domates almadığı zaman domatessiz kalmaz. Ama sadece biraz pahalıya yer. Biz Rusya’da diğer ülkelerden gelen ürünlerle rekabete girebilirsek mal satabiliyoruz. Rekabet gücümüz daha fazla olursak satıyoruz. Bize bu gücü verecek olan devlettir. İhracatçı kendi haline kalmış ne yaparsa yapsın. Bizde bir düzen yok. Bilmeyen adamlarla olmaz bu iş. “dedi.

"Geçen yıl azıcık yüzümüz gülmüştü"

Aksulu domates üreticisi Bayram Çelik, girdilerin yüksek olması nedeniyle mevcut fiyatlarında da düşük kaldığına değindi.

Her şeye zam gelmesine rağmen domatesin aynı fiyatta kaldığını dile getiren Çelik, " Bu fiyatlar bizim emeğimizin karşılığı değil. Geçen yıl ihracata domates olmadığı için 4-5 liraya kadar gitti ürün olmadığı için. Geçen yıl yüzümüz azıcık gülmüştü. Şimdi borçlarımızı ödemekte zorlanıyoruz. Şu şartlar altında domatesin fiyatı 4-5 TL’den aşağı olmaması gerekir."diye konuştu.