Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, geçen yılın enflasyon hedefindeki sapmayı yakında izah edeceklerini belirterek, ''Onunla ilgili bir mektup yazmamız gerekiyor, bir de enflasyon raporunda da onun gerekçelerini tekrar anlatacağız'' dedi.

Dünya Ekonomik Forumuna katılmak üzere Davos'ta bulunan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, bir televizyon programında soruları yanıtladı.

Türkiye'nin 2011 yılında ihracat rakamlarında önemli bir artış olduğunu, Ocak ayında da ihracatın gayet iyi gittiğini anlatan Başçı, ihracat artışının devam etmesi için bir yandan rekabet gücüne yönelik avantajları gözettiklerini, bir taraftan da enflasyonun bir an önce tek haneli rakamlara ulaşması için çalıştıklarını kaydetti. Başçı, ''Herkes yıl sonunda rahat bir şekilde yüzde 5'lik enflasyon hedefine ulaşacağımızdan emin olsun'' dedi.

Başçı, rekabet avantacı ve fiyat istikrarının iki temel unsur olduğunu, fakat fiyat istikrarının her zaman daha öncelikli olduğuna dikkat çekerek, TL'nin aşırı değerlenme riskine karşı akla gelebilecek her türlü aracı kullanabileceklerini de vurguladı.

Petrol fiyatlarındaki yükselme riskinin bugünlerde çok konuşulduğunu kaydeden Başçı, petrolle ilgili kontratlara bakıldığı zaman petrol fiyatlarında önümüzdeki dönem çok fazla bir artış beklenmediğini, fakat olursa da gereken tedbirleri alacaklarını bildirdi.



-Enflasyondaki sapma-



Geçen yıl Merkez Bankasının tahminlerinin çok üzerinde bir enflasyon rakamının çıktığının hatırlatılması üzerine Başkan Başçı, özellikle yılın sonlarına doğru öngörülmeyen birkaç unsurun üst üste geldiğini kaydetti.

Bunlardan bazılarının Avrupa borç krizinin getirdiği ve gelişmekte olan ülke paralarında ilave değer kayıpları, cari dengede iyileşme sağlama amacıyla vergi ayarlamaları ve gıda fiyatlarındaki yükselme gibi faktörler olduğunu anlatan Başçı, ''Bunların hepsinin bir seferlik ve geçici faktörler olarak düşünüyoruz. Dolayısıyla geçen yılın hedefindeki sapmayı yakında izah edeceğiz. Onunla ilgili bir mektup yazmamız gerekiyor. Bir de enflasyon raporunda onun gerekçelerini tekrar bir anlatacağız'' dedi.

Başçı, Ekim ayında beri yaptıkları işler ve aldıkları kararların şu anda enflasyonu tekrar yıl sonunda yüzde 5'e yaklaştırmak için yeterli olduğunu düşündüklerini de vurguladı.



-Cari açık yüzde 8'lere düşebilir



Cari açığın çözümü için bir taraftan yapısal sorunların göz önünde tutulması, orta ve uzun vadeli tedbirlerin alınması gerektiğine işaret eden Başçı, ancak bu konunun yakın zamanda konuşulur olmaktan çıkacağını da dile getirdi. Başçı, şu değerlendirmelerde bulundu:

''Çünkü iki nedeni var bunun. Birisi, Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın yüzde 10'una yakın olarak gerçekleşecek yıl sonu cari açığı. Daha sonra kademeli bir şekilde azalacak. İkincisi de finansmanı ve finansman kalitesi. Çok konuşulan konu (acaba bunun finansmanı sağlanabilir mi 2012 yılında-) İkincisiyle ilgili de özellikle bir rahatlama olacağını biz tahmin ediyoruz. Çünkü dünyada çok fazla fonlama var. Fon kaynağı olarak bakarsanız Asya'daki tasarruflar hala devam ediyor. Diğer tarafta da merkez bankaları ciddi miktarda bilançolarını büyütmeye devam ediyorlar. Tek konuşulan konu (acaba Avrupa'daki bankalar borç verme yeteneklerini kaybederlerse, gelişmekteki ülkelere borç veremez hale gelirlerse ne olur-) şeklinde bir kaygı var. Onun da cevabı çok açık. Bankalarımız çok rahatlıkla sendikasyon kredilerini Avrupa bankalarından bulmasalar bile Londra üzerinden, Newyork üzerinden yenilediler ve makul koşullarda yenilediler. Hazinemiz avro tahvil ihracını yaptı ve Avrupa'dan çok fazla talep gelmese de Londra'dan ve Newyork'tan ciddi miktarda yeterli talep geldi. O açıdan finansman açısından biz bir sıkıntı görmüyoruz, yalnız şu her zaman olacak. Finansman daha ziyade kısa vadeli, daha ziyade yabancı para cinsinden ve daha ziyade borç niteliğinde olmaya devam edecek. Biz de buna karşı ne yapabileceğimizi 2011 yılında gösterdik, her birine karşı tam ters tedbirlerle finansman kalitesini iyileştirmeyi düşündük ve onunla ilgili adımları attık.

Yani, finansman sağlanıyor, finansman kalitesi iyileşiyor, cari açığın kendisi de kademeli bir şekilde azalıyor. Böyle bir durumda 3-4 ay sonra insanlar bunu konuşmaz olabilirler. Cari açık devam edecek tabii yüzde 8'e yakın bir cari açık öngörülebilir, altında kalabilir belki miktar, ama bir risk unsuru olmaktan çıkacaktır.''

Merkez Bankası Başkanı, yüzde 10'a yakın bir cari açığın Türkiye tarihinde rekor olduğunu, fakat bol ve ucuz finansman olduğu sürece Türkiye'nin cari açık vereceğine de vurguladı.

ABD Merkez Bankası'nın (FED) dün aldığı kararın Merkez Bankasının politika duruşuna etki yapabileceğini kaydeden Merkez Bankası Başkanı Başçı, FED'in dün parasal genişleme yapılacağı yönünde bir karar aldığını, bunun da ciddi bir fon kaynağı olduğunu söyledi.



-TL ABD Dolarını yener mi-



Riskten kaçınma dönemlerinde güvenli limanın genelde ABD Doları olduğunu ve gelişmekte olan ülke paralarının değer kaybettiğini, dolayısıyla öyle bir ortamda Türk Lirasının doları geçmesinin mümkün olmadığını, fakat iyi zamanlarda gelişmekte olan ülkelerin paralarının ve TL'nin değer kazandığını dile getirdi.

Erdem Başçı, ''Dolayısıyla ortalamalara bakmak lazım. 2012'de Türk Lirasının değer kazanmaması için hiçbir neden yoktur. Mutlaka değer kazanacaktır ve kazanmaya da başladı şu anda'' diye konuştu.