Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Şu özeleştiriyi artık yapmak durumundayız. Bu başarıya ve bu güce rağmen, acaba Avrupa siyasetinde yeterince etkin miyiz? Bu soruyu kendimize sormak ve cevabını aramak zorundayız'' dedi.

Erdoğan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen ''Dünya Türk Girişimciler Kurultayı'nda yaptığı konuşmada,Türkiye'nin kendi parasıyla alışveriş yapmaya başladığını, Rusya ve İran ile bunu gerçekleştirdiğini belirterek, ''Şimdi aynı şeyi Çin ile inşallah, başlıyoruz, başlayacağız ve merkez bankalarımız artık anlaşmaları o doğrultuda yapıyorlar. İşte bunun adımı atıldı. Bununla birlikte dünyada oluşturulmak istenen o kur baskısını bizim iktidarımız ortadan kaldırıyor. Böylece, benim bu ülkedeki girişimcim bu kur baskısının altında da inşallah ezilmeyecek'' şeklinde konuştu.

9 yıl boyunca önlerine hedefler koyduklarını ve bu hedefleri tutturmak için çok kararlı bir şekilde çalıştıklarını vurgulayan Erdoğan, ''Hedeflerimizi ve politikalarımızı son derece şeffaf biçimde milletimizle paylaştık. Reformları yapmazsak nasıl bir bedel ödeyeceğimizi, yaparsak bunun karşılığını ne şekilde alacağımızı çok samimi şekilde milletimize anlattık'' dedi.

Başbakan Erdoğan, kurultaya katılanlara da seslenerek, ''Sizler, bulunduğunuz ülkelerde, işveren olarak, sanayici, yatırımcı, müteahhit, girişimci olarak çok önemli başarılara imza attınız. Bulunduğunuz ülkelerde, Türkiye ve Türk insanının olumlu imajına eşsiz katkılar sağladınız. Ancak bu katkıların artık çok daha fazla yoğunlaştırılmasını, planlı, programlı ve koordineli biçimde yürütülmesini sizlerden özellikle rica ediyorum'' diye konuştu.

''Türkiye bölgesinde, siyasi, ekonomik ve sosyal açıdan önemli bir aktör haline gelirken, sizlerin de bunu destekleyecek girişimlerinizi artırmanızı bekliyoruz'' diyen Erdoğan, Türkiye'nin sadece Almanya'da, 3 milyonu aşkın vatandaşı bulunduğunu, Almanya'daki Türk iş adamlarının yıllık cirosunun 35 milyar avroya ulaştığını söyledi.

Avrupa'nın tamamında, 6 milyonu aşkın Türk vatandaşının bulunduğuna işaret eden Erdoğan, Fransa'da, Belçika'da, Hollanda'da, Avusturya'da, İngiltere'de, diğer tüm Avrupa ülkelerinde Türkler'in artık ucuz işgücü olarak değil, dürüst birer vatandaş, başarılı iş adamı, zeki girişimciler olarak tanındıklarını söyledi.

Erdoğan, Türkiye'nin sadece Avrupa'daki nüfusunun birçok Avrupa Birliği ülkesinin nüfusunu ikiye, üçe katladığını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Şu özeleştiriyi artık yapmak durumundayız. Bu nüfusa rağmen, bu başarıya ve bu güce rağmen, acaba Avrupa siyasetinde yeterince etkin miyiz? Bu soruyu kendimize sormak ve cevabını aramak zorundayız. Elbette çok başarılı iş adamlarımız, sporcularımız, sanatçılarımız var. Elbette üst düzey görevler üstlenmiş bürokratlarımız, siyasetçilerimiz var. Ama nüfusa, birikime ve ekonomik gücümüze oranladığınızda, bunun siyasete yeterince yansımadığını eminim sizler de göreceksiniz. Bu tabloyu artık çok daha hızlı bir şekilde tersine çevirmek durumundayız. Çünkü bizim siyasetçilerimizin Avrupa birbirleriyle dayanışma içinde olmadığını görüyoruz. Hata onların Türkiye'nin aleyhinde kararların altına imza attıklarını da görüyoruz. Gerek kendi meclislerinde gerek Avrupa parlamentosunda, Avrupa siyasetinde etkimizi çok daha belirgin şekilde hissettirmek, ırkçılığa, ayrımcılığa, fırsat eşitsizliğine karşı tek yürek halinde mücadele etmek zorundayız. En önemlisi de, biliniz ki, Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği, en çok da sizlerin etkisiyle, sizlerin katkısıyla gerçekleşebilecektir.''