Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün, küresel krizin ağır etkilerini üzerinde hisseden, bunun faturasını ödeyen her ülkenin, Türkiye'nin yaşadığı bu deneyimi dikkatle incelemesi gerektiğini ifade ederek, ''Biz yere sağlam basıyoruz. Tedbirleri almaya, kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Para politikasından, mali politikalardan asla taviz vermeyecek, özel sektörü, finans sektörünü tedirgin edecek, güveni zedeleyecek hiçbir adım atmayacağız'' dedi.

Erdoğan, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen ''Dünya Türk Girişimciler Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, 12 Haziran seçimlerinin, Türkiye siyaset tarihi için olduğu kadar, dünya ülkeleri için de son derece önemli mesajlar verdiğini, diğer siyasi partilerin, seçim öncesinde, kaynağı olmayan, sınırları çizilmemiş, üzerinde enine boyuna düşünülmemiş onlarca vaat sıraladıklarını, ancak milletten teveccüh göremediğini kaydetti.

Geçmişte Türkiye'nin bu tür popülist vaatlerin bedelini çok ağır ödediğini, ''Kim ne veriyorsa ben bir fazlasını veriyorum'' diyen, bol keseden dağıtan, maliyenin, hazinenin musluklarını ardına kadar açan, Merkez Bankası'na karşılıksız para bastıran o siyasi zihniyetin, bir süre için milleti kandırmayı başarsa da, ardından ona çok ağır bedeller ödettiğini dile getiren Erdoğan, 12 Haziran seçimleri, milletin artık bu kuru vaatlere, gerçekleşmeyecek projelere, popülist politikalara karnının tok olduğunun da açık ve net şekilde ortaya koyduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''İşte bugün, küresel krizin ağır etkilerini üzerinde hisseden, bunun faturasını ödeyen her ülke, Türkiye'nin yaşadığı bu deneyimi dikkatle incelemelidir. Biz yere sağlam basıyoruz. Biz, tedbirlerimizi önceden alıyor, siyasi bedelini asla gözetmeden bu tedbirleri kararlılıkla uyguluyoruz. Bizim bu kararlılığımız, bu samimiyetimiz de milletimizden çok güçlü şekilde takdir görüyor. Allah'ın izniyle, milletimizin desteğiyle, Türkiye ekonomisindeki bu güven ve istikrar sürecini hiç sarsmadan devam ettireceğiz. Ayağımızı yere sağlam basmaya devam edeceğiz. Tedbirleri almaya, kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz. Para politikasından, mali politikalardan asla taviz vermeyecek, özel sektörü, finans sektörünü tedirgin edecek, güveni zedeleyecek hiçbir adım atmayacağız. 2008 sonunda başlayan krizi şu ana kadar başarıyla idare ettik, en az zararla geride bıraktık. Bundan sonra da, Avrupa'daki dalgalanmaya rağmen, krizi en iyi şekilde yönetip, bölgede bir istikrar unsuru olmaya devam edeceğiz.''