Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2011 yılında faiz dışı fazlanın önceki yıla göre yaklaşık 3 kat artarak 24 milyar 773 milyon lira olduğunu belirterek, bu rakamların gerçekten güçlü bir performansın yakalandığını gösterdiğini söyledi.

Şimşek, bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında son makroekonomik gelişmeler ve 2011 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Gerçekleşmelerini değerlendirdi.

Bakan Şimşek, bütçe gelirlerindeki performansın çok olumlu olduğunu, özellikle vergi geliri hedefinin, başlangıç hedefine göre yüzde 109'un üzerinde gerçekleştiğini kaydetti.

Geçen yıl faiz dışı fazlanın önceki geçen yıla göre yaklaşık 3 kat artarak 24 milyar 773 milyon lira olduğunu ifade eden Şimşek, bu rakamların güçlü bir performansın yakalandığını gösterdiğini belirtti.

Şimşek, bütçe gelirlerinin, bir önceki yıla göre yüzde 16,4 arttığını, bu artışta ekonomik büyümedeki performansın, yapılandırmadan kaynaklanan etkinin, kayıtdışılıkla mücadeledeki çabaların etkili olduğunu söyledi.

Vergi gelirlerindeki tahsilata bakıldığında ise 2011 yılında yüzde 20,5'lik bir artışın söz konusu olduğunu anlatan Şimşek, ''Bu, yapılandırmadan kaynaklanıyor diyebilirsiniz. Ama değil. Yapılandırmanın olmadığı yıllarda da biz mevcut alacak stokumuzdan bir kısmını icra yoluyla tahsil ediyorduk. Bu tahsilatı yıllık yapılandırma gelirlerinden çıkardığımız zaman aslında net etki 5-6 milyar lira civarındadır. Yani yapılandırmadan kaynaklanan 5-6 milyar liralık net etkiyi bile dikkate alırsanız, bütçe açığının çok güçlü şekilde aşağı çekildiğini görürsünüz'' dedi.

Bütçe sonuçlarına ilişkin genel değerlendirmelerde de bulunan Şimşek, şöyle konuştu:

''2002 yılında bu ülkede bütçe açığının GSYH'ya oranı yüzde 11,5 idi. Yani bugün borç krizi ile cebelleşen AB ülkelerinin bile çok çok üzerindeydi. Küresel krizin hemen sonrasında bütçe açığı nereye gelmiş diye sorarsanız, 2011'de biz muhtemelen GSYH'ya oran olarak yüzde 1,4'lük açık ile karşı karşıyayız. GSYH'ye oranla hedeflediğimiz 2,8'lik açığın yarısı. Hatta Orta Vadeli Programda revize ettiğimiz yüzde 1,7'lik açığın da epey altında bir açık. Bu açık daha düşük olabilir miydi-. Kesinlikle. Çünkü biz bütçe ödeneklerine ilave olarak özellikle alt yapı ve Van'daki depremin yaralarının sarılması için AFAD'a ilave toplamda 11,7 milyar lira kaynak aktardık. Bütün bunları dikkate aldığınız zaman aslında açık binde 5 olacaktı. Özellikle Aralık ayında biz, bu ilave harcamaları yapmamış olsaydık bütçe açığının GSYH'ye oranı binde 5 civarında olacaktı.''

Şimşek, 2003-2011 dönemindeki bütçe açığının yüzde 3,3 olduğunu, oysa AK Parti iktidarlarından önceki 1994-2002 döneminde bu rakamın yüzde 7,7 civarında gerçekleştiğini anlattı.



-''Güçlü performansımız, sırtımıza çok büyük bir sorumluluk yüklüyor''-



2011 yılındaki güçlü performansın, 2012'ye ilişkin sırtlarına çok büyük bir sorumluluk yüklediğini ifade eden Şimşek, çünkü global ekonomiye ilişkin belirsizliklerin bulunduğunu hatırlattı.

Çok iyi bir performans sergilediklerini ancak bunun artık geride kaldığını ifade eden Şimşek, şöyle devam etti:

''Şimdi 2012'ye bakmamız lazım. 2012, bu güçlü performansı devam ettirmek için mücadele edeceğimiz, çalışacağımız bir yıl olacak.

Bütün bu mali disiplinin bir getirisi var. En önemli getirisi, faiz yükündeki azalıştır. Bugün ülkemiz bu kadar çok altyapıya sahipse, bir çok anlamda mesafe kat ediyorsa aslında bütçenin yapısındaki iyileşmeden kaynaklanıyor. 2002 yılında ülkemiz bütçenin yüzde 43,2'sini faize harcıyordu. Vergi gelirlerinin yüzde 86'sını faize harcıyordu. Bugün 2011 yılı sonu itibariyle bütçenin sadece yüzde 13,5'i faize gidiyor. Eskiden vergi gelirlerinin yüzde 86'sı faize giderken bugün 16,6'sı faize gidiyor. Bugün ülkemiz, özürlüsüne, çiftçisine, bütün vatandaşlarına yatırım anlamında, maaş anlamında bu imkanları sağlayabiliyorsa aslında bunda faiz giderlerindeki düşüş çok önemli rol oynamıştır. İşte sırf bu nedenle 2012 yılında bu disiplini devam ettirmemiz lazım.''