İMKB Başkanı İbrahim Turhan, ''Bizim için en önemli gündem maddesi, İstanbul Borsasının şirketleşmesi... Böylece daha etkili bir yönetişim yapısı olacak, daha hızlı bir şekilde daha esnek kararlar alabileceğiz. Çünkü daha hızlı koşmamız lazım'' dedi.

Turhan, Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) 30. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen ''Finansal Piyasalarda Reform ve Düzenleme'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, dünyada borsaların yapılarının değiştiğini, 1998'de kar güden borsaların payı yüzde 38 iken, şu anda yüzde 82 olduğunu belirtti.

Kar devreye girdiğinde arkasından rekabetin geldiğini, sadece borsaların birbiriyle rekabet etmediğini, aynı zamanda bazı başka pazar katılımcılarıyla da rekabetin söz konusu olduğunu kaydeden Turhan, daha önce belirleyici olan gelir türevlerinin, yerini artık yeni kalemlere bıraktığını söyledi.

İMKB'nin şu andaki durumuna ilişkin bilgi veren Turhan, şunları kaydetti:

''Henüz kar gütmeyen bir kamu kuruluşu... SPK düzenliyor. Mali ve idari kararları açısından bağımsız bir kuruluş. Son zamanlarda yapısı biraz değişti. Artık 7 üyemiz var. 3 tanesi bakanların tavsiyesine göre hükümetin, Başbakan ve Cumhurbaşkanı kararıyla atanıyorlar. Diğer üyeler, genel kurul tarafından seçiliyor. Bizim için en önemli gündem maddesi, İstanbul Borsasının şirketleşmesi. Böylece daha etkili bir yönetişim yapısı olacak, daha hızlı bir şekilde daha esnek kararlar alabileceğiz. Çünkü daha hızlı koşmamız lazım. Tabii ki stratejik esneklik de temin edecek bize. Böylece global trendleri yakalayabileceğiz, kardeş kurumları konsolide edebileceğiz, gelir modellerimizi değiştireceğiz ve stratejik ortaklıklar kuracağız.''



-''İstanbul Borsası, Finans Merkezi projesinin itici gücü olmalı''-



Önlerinde ''İstanbul Uluslararası Finans Merkezi'' gibi çok büyük bir vizyon bulunduğunu vurgulayan Turhan, bunun çok önemli ve aslında ulaşılabilir bir hedef olduğunu, işlerini kolaylaştıran birkaç faktör bulunduğunu, gelişmekte olan piyasaların ekonomik dünyada artan rolünün bunlardan birini oluşturduğunu ifade etti.

Ayrıca ana makro göstergelere bakıldığında da örneğin devletin borç meselesi gibi bir konuda gelişmekte olan pazarların gelişmiş pazarlara göre avantajı bulunduğunu dile getiren Turhan, bunun finansal pazarlarda da anlamı olduğunu belirtti.

İstanbul Borsasının, İstanbul Finans Merkezinin ana itici gücü olması gerektiğinin altını çizen Turhan, ''Bu proje, tabii ki mukayeseli avantajlara sahip. Aynı zamanda Türkiye, iyi fonksiyon gören bir pazar ekonomisi. Ayrıca bu projenin arkasında çok kuvvetli bir destek var'' dedi.



-''Eksikliklerimizin de farkındayız''-



İMKB Başkanı Turhan, ''Biz eksikliklerimizin de farkındayız. Çok uzun bir yapılacaklar listesi var. Ama biz son derece hevesliyiz. Bu görevi başarmak konusunda kararlıyız, çok çalışıyoruz. Gelecekte daha da hızlı koşacağız'' dedi.

İstanbul Borsasında kesinlikle ürün çeşitlendirmesine ihtiyaç bulunduğuna dikkati çeken Turhan, şöyle devam etti:

''Çünkü kariyerim esnasında, Merkez Bankasında Başkan Yardımcısı olarak çalıştığımda birkaç yatırımcı konferansına, etkinliğe katıldım. Her birinde şöyle izlenim edindim; bir müddet sonra 'Tamam İbrahim bey biz ikna olduk, biz ülkenize yatırım yapmak istiyoruz. Ama ülkenizde yatırım yapmak için yeterince enstrüman, ürün bulamıyoruz' diyorlar. Yani pazarlarımızın ölçeğini ve kapsamını genişletmemiz lazım. Tabii yatırımcı bazı da genişletilmeli. Demografi bu konularda çok yardımcı olacaktır.''

Kurumsal yatırımcıların katılımını kuvvetlendirirken, sayısı artarken bu trendden en çok fayda görenlerin bireysel yatırımcılar olacağını kaydeden Turhan, çok büyük yatırımcılar birbirleriyle rekabet edince pazar ve fiyat mekanizmasının daha iyi ve etkili şekilde fonksiyon göreceğini söyledi.

Global bazda belirleyici ve ana trendleri takip etmek gerektiğini belirten Turhan, ''Mesela gelişmekte olan ülkelerin konsolidasyonu çok önemli. Bu sayede ölçek ekonomilerinden faydalanabileceğiz. En azından pazar operasyonlarını optimize edecektir. Ürün çeşitlendirmesi ve dikey entegrasyon da bizim konsantre olmamız gereken kalemler olmalı'' diye konuştu.

(