15 Temmuz gecesi ISPARTA'da ne oldu?
Eğirdir Tümeni, İsparta Tugayı ve Jandarma Alayı'nda neler yaşandı?
15 Temmuz kanlı, terörist darbe girişiminin kara planları ve o gece askeri açıdan stratejik öneme sahip Isparta'da Yaşananlar gün yüzüne çıktı.
Birçok ilde Jandarma Komutanları darbecilerin yanında yer alıp kanlı eyleme ortak olurken Isparta'da Jandarma devletinin ve milletinin yanında saf tuttu.
4 yıldır Isparta Jandarma Komutanlığı yapan Albay ismail Cömert, ilimizdeki Jandarma kuvvetleri gücünü ve mühimmatların terörist darbecilere kullandırtmadı. Harp Okulundan arkadaşı olan, 4 yıldır da Isparta'cla omuz omuza görev yapan Tuğgeneral Mustafa Kurutmaz ile 15 Temmuz gecesi ters düşen Albay İsmail Cömert, yakın dostuna 'bizi etki altına almaya çalışırsanız gerekirse sizinle çatırız' diye çıkıştı.
Jandarma Albay Cömert, Erdoğan'ı kaçırmakla görevli askerlerin Eğirdir'den Ankara'ya götürüleceği planının erkenden duyulması ve yolların kesilmesinde önemli bir görev üstlendi. Haber muhabiri 15 Temmuz gecesi Jandarma Alay Komutanlığı'nda yaşananları araştırdı ve çok ilginç bilgilere ulaştı. Ulaşılan bilgiler ve yaşananlar Jandarma Komutanı Albay İsmail Cömert'in canını tehlikeye atarak darbecilere karşı devletin ve milletin yanında yer aldığını gösteriyor. Edinilen bilgilere göre: 15 Temmuz Cuma günü saat 22.00 sularında Jandarma Genel Komutarılığından İl Jandarma Komutanlığı'na sıkıyönetim ilan edildiğine dair emir geldi. Aynı emir TSK'nin kendi sistemi içerisinde de İl Jandarma'ya ulaştırıldı.
Bu emirden haberder olan Jandarma Komutanı Cömert, hiç vakit kaybetmeden Jandarma Komutanlığı'na gitti. Albay Cömert, hiç kimseyi aramadan personelini toplayıp 'biz bu emri tanımıyoruz. Bu hukuksuzdur' diye talimat verdi. Jandarma Komutanı Cömert, Genel Komu-tanlıkta,' tanıdığı arkadaşlarını arayıp, durumu sordu. Jandarma Genel Komutanlığı'nın işgal edildiği, Genelkurmay Başkanı'nın da akibetinin meçhul olduğu bilgisi verildi. Jandarma Komutanı Cömert, bu telefon görüşmesinden sonra personeline 2.kez emir verdi. Kendi dışında hiç kimseden emir alınmamasını istedi. Mühimmat deposunu kontrol altına aldı ve birliğine hakim oldu. Daha sonra Jandarma Komutanı ismail Cömert, Harp Okulundan arkadaşı olan Tuğgeneral Mustafa Kurutmaz'ın yanına gitti. Hareket Merkezi'nde ekibiyle birlikte toplantı yapan Mustafa Kurutmaz ile Jandarma Komutanı Cömert arasında şu diyalog geçti:
Cömert: Ben bu yazıyı tanımıyorum. Bu emri uygulamıyorum. Birliği'ne de uygulatmıyorum. Siz emri uygulayacak olursanız, beni de etki altına almaya çalışacak olursanız gerekirse sizinle çatişırız.
Kurutmaz: Ben bu emri uygulayacağım. Bu emirler doğrultusunda hareket edeceğim. Harbiyelileri Havalimanına ulaştırmamız lazım. Ankara'dan uçak gelecek. Jandarma Komutanı Albay İsmail Cömert, harbiyelileri Ankara'ya götürmek için Eğirdir ve Isparta'da araç arama telaşının yaşandığı bilgisini tugaydan çıktıktan sonra telefonla Vali Şehmus Günaydın'a bilgi verdi.
Albay Cömert, Vali'ye 'ben sizin emrinizdeyim.
Birliğime hakimim bilgisini de verdi. Vali Günaydın ile Polisevi'nde buluşan Albay Cömert, Eğirdir ve Isparta askeriyelerindeki çalışmaları ve Ankara'ya asker götürmek için yapılan planların bilgisini verdi. Vali Günaydın, hiç vakit kaybetmeden Emniyet Müdürlüğü ekiplerine Isparta'dan Eğirdir'e, Eğirdir'den Isparta'ya araç trafiğinin kesilmesi talimatını verdi. Araç trafiğinin kesilmesi üzerine Tümgeneral Metin Akkaya, Jandarma Komutanı İsmail,Cömert'i arayarak 'Jandarma olarak araçlanmızın yolunu aç' dedi.
Albay Cömert, 'İl Jandarma olarak bu konuda hiçbir faaliyete dahil olmuyoruz' diye cevap verdi.
Bu arada Eğirdir Jandarma Komutanlığı'na 4 kez emir veriliyor ama onlar da il Jandarma Komutarılığı'nın emrini uyguluyor.
ISPARTA'DA O GECE
ISPARTA 15 TEMMUZ İDDİANAMESİNDEN..
Isparta’da 15 Temmuz hain darbe girişiminde Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığında kursa katılan 700 harbiye öğrencisini darbecilere destek için Ankara’ya götürmeye çalışan aralarında eski Merkez Komutanı Tümgeneral Metin Akkaya’nın da bulunduğu 27 sanık hakkında hazırlanan iddianame Isparta 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinde kabul edildi. İddianamede, 700 öğrencinin darbe teşebbüsünde kullanılmak üzere götürülmek istendiği sanıkların bununla neye hizmet ettiklerini çok iyi bildikleri vurgulandı.
Harbiyelileri Ankara’ya götüreceklerdi
Isparta Cumhuriyet Savcısı Üzeyir Sarı tarafından hazırlanan 138 sayfalık iddianamede darbe girişimi gecesi Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığında kursiyer olarak bulunan 700 Kara Harp Okulu öğrencisinin Ankara’da darbe teşebbüsünde kullanılmak üzere otobüslerle Süleyman Demirel Havaalanına buradan da Ankara’ya sevk edilmek istendiği belirtildi.
Darbe hazırlığı toplantısı yapılmış
Darbe girişiminde Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığında yapılan eylemlerin anlatıldığı iddianamede Dağ Komando Okulunda Kurmay Başkanı Devran Çetinkaya’nın, darbe girişimi günü öğle saatlerinde Isparta’ya geldiği, darbe girişiminin Isparta ayağında etkin olan eski 40. Piyade Eğitim Alay Komutanı sanık Ahmet Yıldırım’ın makamına giderek darbe hazırlığının nasıl yapılacağı konusunda toplantı yaptıkları, Yıldırım’ın aldığı talimatları eski Isparta Tugay Komutanı tutuklu sanık Mustafa Kurutmaz’a ilettiği ifade edildi. Çetinkaya’nın kalkışma gecesi Isparta’da bulunan, davanın bir numaralı tutuklu sanığı eski Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanı Metin Akkaya’yı arayarak Kuvvet Harekat Başkanlığından ve Harp Okulu Alay Komutanlığından harbiyelilerin Ankara’ya gönderilmesi yönünde talimat olduğunu söylediği, Çetinkaya’nın astlarını çağırarak ‘Harp Okulu Ankara’ ya gidecek, havaalanına personel taşımak için ne kadar araç var ise hazırlansın’ şeklinde talimat verdiği kaydedildi.
Araç bulamayınca Tugay’dan istemişler
İddianamede, Genelkurmay Başkanlığını ele geçiren darbeciler tarafından gönderilen sözde sıkıyönetimi direktifiyle Isparta Sıkıyönetim Komutanı olarak görevlendirilen sanık Metin Akkaya’nın darbe girişiminin en önemli planlayıcı ve uygulayıcılarından olan Kara Kuvvetleri Harekat Başkanlığında görevli Kurmay Albay Bilal Akyüz’den Harbiyelilerin Ankara’ya sevkine ilişkin emir aldığı belirtildi. Akkaya’nın Eğirdir Belediye Başkanı Ömer Şengöl’ü arayarak belediye otobüslerinin nizamiyeye gönderilmesini istediği, ancak Şengöl’ün otobüslerin hiçbir şekilde gönderilmemesi yönünde Vali Şehmus Günaydın’ın talimatı olduğunu söyleyerek araç göndermediği vurgulandı. Araç sayısının yetersiz olması üzerine sanık Devran Çetinkaya’nın Isparta Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanlığını arayarak, araç hazırlayıp ‘Eğirdir’e gönderin’ emri verdiği, bunu öğrenen eski Isparta Tugay Komutanı Mustafa Kurutmaz’ın araçların hazırlanmasını emrettiği iddianameye yansıdı.
Kalkışma olduğundan haberleri vardı
Sözde sıkıyönetimi direktifi sonrası sanık Metin Akkaya’nın emriyle personelin komutanlığa çağrıldığının belirtildiği iddianamede, Başbakan Binali Yıldırım’ın kalkışma olduğu ve buna izin verilmeyeceği yönündeki açıklamaların haber sitelerinde yayınlandığı, şüphelilerin de bundan haberdar olduğu vurgusu yapıldı. İddianamede askeri kamuflajlı, hücum yelekli, kompozit başlıklı şekilde içtima alanında toplanan Harbiyeli 127 öğrencinin Akkaya’nın emriyle Süleyman Demirel Havalimanına gitmek üzere yola çıktıkları, ancak havalimanına izinsiz ve kontrolsüz girişleri önlemek amacıyla yol kapaması yapıldığı ve havalimanı pistine uçak inişlerinin önüne geçmek için tedbir alındığı kaydedildi. Havalimanına uçak inmesinin mümkün olmaması ve gelmek üzere yolda olan bir uçağın da olmaması nedeniyle Akkaya’nın ‘geri dönün’ emri verdiği, geri döndürülen Harbiyelilerin Atabey kavşağında yolun kapatılması nedeniyle Isparta Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezi Komutanlığına götürüldüğü belirtildi.
Konvoyların geçişine izin verilmedi
Öte yandan Eğirdir’de kışladan çıkan 117 Harbiyeliyi taşıyan otobüslerin geçişine izin verilmediğinden kışlaya geri döndükleri, Isparta Terörizmle Mücadele Eğitim ve Tatbikat Merkezinden, Eğirdir’de bulunan Harbiyelileri alarak havalimanına götürmek üzere hareket eden konvoyun geçişine de yolu kapatan emniyet ekiplerince izin verilmediğinden araçların komutanlığa döndüğü bilgisine yer verildi. Araçların geçişinin engellenmesinin ardından sanık Akkaya’nın, darbecilerin karşısında duran dönemin İl Jandarma Komutanı İsmail Cömert’i arayarak yolu açmalarını istediği, Cömert’in yolu açmayacaklarını, yolda 10 bin vatandaş olduğunu, gelirlerse polisin de kendilerinin da ateş açacağını söylediği ifadelerine yer verildi. İddianamede şüphelilerin, tümene çağrılan Eğirdir Jandarma Komutanı Erhan Arslan’dan, Isparta’dan çıkan ancak polis tarafından durdurulan araçların getirmesini istediği, ancak Jandarma Komutanı Cömert’ten kesin emir alan Arslan’ın bu emri uygulamadığına değinildi.
Metin İyidil’den birlik hazırlama emri
İddianamede Harbiyelilerin sevkini başaramayan şüphelilerin, darbe girişiminin başarısız olacağını anladıkları, sanık Akkaya’nın tavır değişikliğine giderek saat 01.30 sıralarında tümende görevli komutanlarla toplantı yaparak kışla emniyetinin güvenliğini sağlamak için emir verdiği belirtildi. Akkaya’nın sabah saatlerinde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında tutuklu olan eski EDOK Komutanı Korgeneral Metin İyidil’le telefonda görüştükten sonra aynı isimlerle toplantı yaparak, "Arkadaşlar Genelkurmay ele geçmiş, Meclis bombalanmış, Özel Kuvvetler ele geçmiş, Ankara’nın üstünde jetler uçuyormuş, her yer kıyamet günü gibi, biz de ihtiyaç olması halinde üst komutanlık emriyle bir birlik teşkil edeceğiz" dediği belirtildi.
Birliklerin listesi imha edilmiş
Akkaya’nın, İyidil’in talebi ile Ankara’nın ihtiyacı olacağı gerekçesiyle hiçbir planda yeri olmayan birlik hazırlanması emrini uygulamaya çalıştığı ve bu yönde silahlı birlik oluşturulmasına yönelik emir verdiği, Ankara’ya götürülmesi düşünülen bu birliklerin Ankara’da hangi amaçla kullanılacağı hususunun ancak bunu kararlaştıran Metin İyidil ile Metin Akkaya, Devran Çetinkaya ve Okul Komutanı Yaşar Uçan tarafından bilindiği vurgulandı. Ankara’ya gitmek için oluşturulan birliklere ilişkin listenin şüpheliler tarafından imha edilmesinin şüphelilerin niyetlerinin temiz olmayabileceğini gösterdiğine dikkat çekilen iddianamede, Akkaya’nın delil bırakmamak için odasında bulunan çok sayıda evrakı imha ettiği ve kamera kaydına düşmemesi için gizlice çay ocağının penceresinden dışarıya attırdığı da tanık ifadelerine yansıdı.
Üç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istendi
İddianamede, şüphelilerin Harbiyelileri Ankara’ya sevk etmeye çalışarak neye hizmet ettiklerini çok iyi bildikleri ifadesi yer alırken, "Öğrencilerin Ankara’ya götürülme gerekçesinin bu öğrencileri darbe teşebbüsünde kullanmak olduğu anlaşılmaktadır" denildi. Isparta 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede 27 sanık hakkında TBMM’yi ortada kaldırmaya ve görevini yapmasını engellemeye teşebbüs, silahlı suç örgütüne üye olma ve Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçlarından ayrı ayrı üçer defa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Boğaziçi Köprüsü Askerler tarafından kuşatıldı Ankara’da F- 16 ve F- 4’ler alçaktan uçuş yapıyor Genelkurmay Karargâhı’ndan silah sesleri geliyor Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyon Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç, 15 Temmuz 2016 Cuma günü; 21: 30 sularında Gökçay’da idi.
Hanımefendi Afife Bilgiç: »Boğaziçi Köprüsü’nü askerlerin tanklar ile kuşattığını » Ankara’da F- 16 ve F- 4’lerin alçak uçuş yaptığını » Genelkurmay Karargâhı’ndan silah seslerinin geldiğini » Asker’in Emniyet Teşkilatı’nda görev yapan Polis’in elinden silahı aldığını Asker ile Polis’in yer yer silahlı çatışmaya girdiğini öğrendi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç, paylaşılan bu bilgilere inanamadı; ''Türkiye’nin terör saldırısı ile karşı karşıya olduğunu'' düşündü.
Ancak Afife Bilgiç, anlık haber portallarından yayınlanan ve kendisine özel olarak gönderilen fotoğrafları paylaştı. Pendik’te (İstanbul) tankların sokağa çıktığı bilgisini ve fotoğraflarını gösterdi.
CUNTA VAR EMİR KOMUTA ZİNCİRİ DIŞINDA DARBE GİRİŞİMİ GERÇEKLEŞİYOR
TBMM Plan ve Bütçe Komisyon Başkanı Süreyya Sadi Bilgiç, hemen telefon trafiğine başladı. Görüştüğü taraflardan sağlıklı bir bilgi elde edemedi. Sağlıklı iletişime sahip olduğu gazeteciler ile görüşen Bilgiç, teşhisi koydu: Cunta var, Emir komuta zinciri dışında Darbe Girişimi ile karşı karşıyayız, dedi.
Süreyya Sadi Bilgiç, Gökçay’dan AK Parti İl Merkezi’ne hareket etti.
AK Parti’nin tüm kurulları toplandı. Yöneticiler ile birlikte erişilebilen sağlıklı bilgiler analiz edildi.
Ortak bir görüş çıktı: Direnç gösterilecek, Bunun için de Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç ve AK Parti İl Başkanı Osman Zabun, Kalkışma, Kanlı Darbe ve Türkiye’yi 81 Kent, tüm kurum ve kurulları ile İşgal Girişimi ve finalinde iç savaş çıkartma gibi hain emellere karşı topyekun mücadele kararı alındı.
Kararda halk, meydanlara, sokağa davet edilecekti Bunun için de yönlendirme ve duyuru çalışmalarının nasıl yapılacağı tayin edildi.
Diğer illerde olduğu gibi Camii’lerden çağrı yapılacaktı, Sela verilecekti ki akış dışında verilen Sela’nın anlamı şuydu: Birlik, Beraberlik Çağrısı…
Tarihte normal akış dışında Sela Uygulaması’nın çok örneği vardı. Türk Milleti, yine Destansı bir Birlik- Beraberliğin Arife’sindeydi.
HALKA KURŞUN SIKMAK İÇİN 400 ASKERİ UÇAKLA GÖTÜRME HAMLESİ ENGELLENDİ
Saatler ilerledikçe bunun bir Kalkışma ve Darbe Girişimi’nden çok öte bir cendere olduğunu anlaşılmıştı.
Süreyya Sadi Bilgiç, bunun büyük bir terör saldırısı ve Türkiye’yi İşgal Girişimi olduğunu düşünüyordu. Süleyman Demirel Havalimanı’nın tutulması gerektiğini biliyordu Zira Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı’nda; Harbiye Okulu öğrencileri vardı, Onlar, Komando Eğitimi görüyordu, Bilgiç, işte bu öğrencilerin silahlandırılarak:
Otobüsler ile Eğirdir’den Süleyman Demirel Havalimanı’na Süleyman Demirel Havalimanı’ndan da kargo uçağı ile Ankara’ya götürüleceğini öğrenmişti.
Havalimanı’nın tutulması gerekiyordu Acilen Süleyman Demirel Havalimanı’na gitti, Zaten orada Vali'de vardı.
Süleyman Demirel Havalimanı Kulesi’ne çıktılar.
İŞTE, ''SAKIN İNİŞ YAPMAYA KALKIŞMAYIN. UÇAĞINIZI VURURURUZ'' SÖZÜ O AN GELDİ
TBMM Plan ve Bütçe Komisyon Başkanı ve Milletvekili Süreyya Sadi Bilgiç ve Vali Şehmus Günaydın: Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)/ Paralel Devlet Yapılanması (PDY)- Hasan Sabbah’ın suikastçileri - Haşhaşiler - İmam’ın teröristlerinin Süleyman Demirel Havalimanı’nı kuşatmasını; işgal etmesini engellediler.
Sırada diğer hamleyi engellemek vardı.
Zira Süleyman Demirel Havalimanı’na alçak uçuşlarla yaklaşmaya çalışan askeri uçaklar vardı. Kule Telsizi’nden uyarılar yapıldı, Ama karşı taraf dinlemedi.
Bunun üzerine Parlamenter Bilgiç ve Vali Günaydın, şu tarihi emri verdi: ''VURURUZ'' Bunun üzerine o alçaklar, hain emellerine erişemeden uzaklaştılar. Bilgiç, ilerleyen günlerde, ''eğer, o uçaklar Havalimanı’na inseydi; 400 Harbiye öğrencisi Ankara’ya; İstanbul’a ya da Marmaris’e götürülseydi, çok kötü sonuçlar doğardı.
Bu hain saldırı belki de vahamete uğratılamazdı. diyecekti.
ANKARA’YA GİDERKEN HALK İLE BİRLİKTE OMUZ OMUZA İŞGALCİ TERÖRİSTLER İLE ÇARPIŞTI
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyon Başkanı Parlamenter Süreyya Sadi Bilgiç, daha sonra Ankara’ya hareket etti.
Gayesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) gidip Millî İrade’nin yere düşürülemeyeceğini göstermekti. Bilgiç, Polatlı’da dehşeti yaşadı Zira Top ve Füze araçlarının Ankara’ya doğru yol aldığını gördü.
Ama Polis ve Halk da vardı orada Çarpışıyorlardı.
Polis ve Halk ile birlikte 2,5 saat boyunca Sahte İmam’ın teröristleri; Hasan Sabbah’ın suikastçileri, Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) üniformasını çalmış Vatan hainleri ile mücadele etti.
O hainlerin püskürtülmesine destek verdi. Tarihin akışını değiştiren o emrin telsizden ses kayıtları gün yüzüne çıktı: » OTOBÜSLERİ YAKIN. » MUKAVEMET OLURSA, TEREDDÜTSÜZ VURUN «- Bu 1910 (‘- Vali –‘) emridir. - Kesinlikle vur emri istasyonlarımız için geçerlidir. - Kesinlikle otobüsler yakılacak. - Mukavemet gösterene karşılık verilecek.» » Eğirdir Dağ Komando Okulu’nda eğitim alan Kara Harp Okulu (Harbiye) öğrencilerini silahlandırarak:
Kahraman Halka, - Kahraman Emniyet Teşkilâtı’na - Türkiye’yi İşgal Girişimi’ni en başından ret eden Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ateş açması için 20’den fazla otobüs ile önce Süleyman Demirel Havalimanı’na; sonra uçak ile Ankara’ya götürmeye çalışanlar son salisede engellendi.
Türkiye’nin kaderini; tarihini akışını değiştiren o anın/ o emrin telsiz ses kayıtları çıktı: Emniyet Müdür Vekili Alper Aygün: Benim ve 1910 (‘- Vali –‘) emridir. Kesinlikle otobüsler yakılacak. Kesinlikle vur emri istasyonlarımız için geçerlidir. Emniyet Müdür Yardımcısı Kamuran Koç: Doğrudur. Talimat anlaşıldı
TÜRKİYE’NİN KADERİNİ ETKİLEYEN O ANIN KAYDI
Resmî Gazete’nin 1 Haziran 2016 Çarşamba gün ve 29729 sayılı baskısında yayımlanan Kararname ile Isparta’ya atanan;
14 Haziran 2016 Salı; saat: 15: 00’te göreve başlayan Vali; Isparta’nın ve Türkiye’nin kaderini etkileyen emrinin telsizden ses kayıtları gün yüzüne çıktı.
İŞTE O TARİHİ AN: Emniyet Müdür Vekili Alper Aygün: (‘- Bu emri hem ben veriyorum hem 1910 (Vali) emridir. Kesinlikle vur emri istasyonlarımız için geçerlidir. Kesinlikle otobüsler yakılacak. Sayın 1910'nun talimatıdır. Mukavemet gösterene aynı şekilde karşılık verilecek. Emniyet Müdür Yardımcısı Kamuran Koç: (‘- Doğrudur talimat anlaşıldı.–‘) Emniyet Müdür Yardımcısı Kamuran Koç: (‘- Ayrıca 2020 Merkez –‘) Merkez: (‘- Merkez dinlemede efendim –‘) Emniyet Müdür Yardımcısı Kamuran Koç: (‘- Merkez, kesinlikle bireysel davranış olmayacak. Birim amirlerinin emir ve talimatıyla hareket edilecek. Birim ve ekip amirleri, telsiz ve telefonlara ilk seferde cevap verecek şekilde görev başında olacak. –‘)
CENNET VATANI KURTARAN ISPARTA
» 15 Temmuz 2016 Cuma: Gün içi… - Peygamber Ocağı, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisinde yuvalanan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)/ Paralel Devlet Yapılanması’nın (PDY) Cuntacı teröristleri arasında hareketlilik başladı.
- Bunu Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) çözdü. Saat 16: 00’da Genelkurmay Başkanlığı’na bildirdi - MİT, saat 16: 30’da Genelkurmay Başkanlığı’na daha kapsamlı bir rapor daha yazdı; (‘- Kalkışma Hareketi gözleniyor –‘) tespitinde bulundu.
» 15 Temmuz 2016 Cuma: 21: 00 Kalkışma ve Darbe Girişimi deşifre olan hainler, kahpe planlarını 16 Temmuz 2016 Cumartesi günü; sabaha karşı; 05: 00’te gerçekleştirecekken öne aldılar. 15 Temmuz 2016 Cuma günü 21: 00’de tanklar, savaş uçakları, F- 16’lar ile Kışla’dan çıkmaya başladılar
» 15 Temmuz 2016 Cuma: 22: 00 Kalkışma; Darbe Girişimi ve finalinde kahraman halka; kahraman Emniyet Teşkilâtı’na; bu ihanete destek vermeyen kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ateş açmaya, bomba atmaya başladılar. Halk, Emniyet Teşkilâtı ve Türk Silahlı Kuvvetler’den 240 kişi Şehit oldu
» 16 Temmuz 2016 Cumartesi: 00: 30
ISPARTA'DA O AN
Vali, Garnizon’dan 20’den fazla otobüsün çıktığını; Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı’na doğru hareket ettiği bilgisine ulaştı Gaye şu idi: (‘- Eğirdir Dağ Komando’da, Kara Harp Okulu (Harbiye) öğrencileri vardı. Onlar, komando eğitimi alıyordu. Komando eğitimi alan Harbiyeleri silahlandırıp, karayolu ile Süleyman Demirel Havalimanı’na, hangar uçaklar ile de Ankara’ya götürüleceklerdi. –‘) - Komando eğitimi alan Harbiye öğrencileri; Ankara’da: - Halka - Emniyet Teşkilâtı’na - Kalkışma, Darbe Girişimi ve Türk Milleti’nin kalbine terör saldırılarına dâhil olmayan Silahlı Kuvvetler mensuplarına ateş açacaklardı.
- İşte tarihin akışını değiştirecek; Türkiye’nin kaderini etkileyecek o anlardan biri de Isparta’da yaşandı - Vali Şehmus Günaydın ve Emniyet Müdür Vekili Kamuran Koç, 20’den fazla otobüsü ''yak/ vur'' emri verdi. - Vali Şehmus Günaydın emri ile 20’den fazla otobüs 16 Temmuz 2016 Cumartesi; 00: 30’da Atabey Kavşağı’nda durduruldu. - Emniyet Müdür Vekili Kamuran Koç, araçların Atabey Kavşağı’nda daha ileriye geçemeyeceğini; Kışla’ya geri dönmeleri gerektiğini söyledi. - O an ve Emniyet Teşkilâtı içerisindeki telsiz konuşmalarının ses kayıtları gün yüzüne çıktı. Kayıtlarda emre uyulmaması durumunda otobüslerin orada yakılacağı kararlaştırıldı. Mukavemet gösterilmesi halinde ise vur emri çıktı. Emniyet Müdür Vekili Alper Aygün: (‘- Bu emri hem ben veriyorum hem 1910 (Vali) emridir. Kesinlikle vur emri istasyonlarımız için geçerlidir. Kesinlikle otobüsler yakılacak. Sayın 1910'nun talimatıdır. Mukavemet gösterene aynı şekilde karşılık verilecek.
Emniyet Müdür Yardımcısı Kamuran Koç: (‘- Doğrudur talimat anlaşıldı.–‘) Emniyet Müdür Yardımcısı Kamuran Koç: (‘- Ayrıca 2020 Merkez –‘) Merkez: (‘- Merkez dinlemede efendim –‘) Emniyet Müdür Yardımcısı Kamuran Koç: (‘- Merkez, kesinlikle bireysel davranış olmayacak. Birim amirlerinin emir ve talimatıyla hareket edilecek. Birim ve ekip amirleri, telsiz ve telefonlara ilk seferde cevap verecek şekilde görev başında olacak. –‘) Özel İdare'nin büyük rolü İl Özel İdaresi, 15- 16 Temmuz Kalkışma, Kanlı Darbe, Türkiye Cumhuriyeti’ni 81 Kent’i, tüm kurum ve kurulları ile İşgal Girişimi ve iç savaş çıkartma heveslerini akamete uğratan güçlerden biri oldu. Zira Özel İdare, Makine Parkı’nda tüm araçlarını 16 Temmuz Cumartesi günü 00: 15 sularında tüm karayollarına park ederek, suikast hamlelerini başlamadan bitirdi
İŞTE BÖYLE PÜSKÜRTTÜ
Özel İdare’nin tüm çalışanları, Makine Parkı’ndaki araçlarını Süleyman Demirel Havalimanı’na giden tüm yollara park etti. Isparta Tümen Komutanlığı’ndan çıkarılan 20 sivil otobüs geçemedi. Kışla’ya geri dönmek zorunda kaldı.
KAHRAMANLIK DESTANI
Özel İdare’de görev yapan emekçilerin bağlı olduğu Yol- İş Sendikası’nın Antalya Şube Başkanı Adnan Kocabaş, Isparta’nın II. Kurtuluş Savaşı’nda büyük bir görev ifa ettiklerini kaydetti: ''Kritik görev ortada. Özel İdare’nin yapısı daha da güçlendirilmelidir.''
O 30 DAKİKA
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) Paralel Devlet Yapılanması’nın (PDY), hain, kalleş ve ihanet içersindeki emellerinin engellediği o 30 dakikada İl Özel İdaresi, Destan yazdı Zira O anlarda FETÖ/ PDY: Kalkışma, Kanlı Darbe ve Türkiye’yi 81 Kent, tüm kurum ve kurulları ile İşgal Girişimi başlatmıştı Ve finalinde iç savaş çıkartacaktı.
Bunun için de Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı’ndaki Harbiye öğrencileri kullanılacaktı.
Zira Harbiye öğrencileri, komando eğitimi için Eğirdir’de idi. Bu Harbiyeliler Ankara’da İstanbul’da direnen halka, Kahraman Polis’e ateş açacaklardı. Kanlı Kalkışma ve Darbe Girişimi’ni en başından beri ret eden Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) mensuplarını Şehit edeceklerdi.
Marmaris’e (Muğla) (‘- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan orada idi –‘) götüreceklerdi. Ve ya suikast düzenleyeceklerdi. Ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı esir alacaklardı. Bunun için de Isparta Tugay Komutanlığı’ndan 20 sivil otobüs çıkardılar O otobüslerle önce Eğirdir’e gideceklerdi. Harbiye öğrencilerini alıp, Süleyman Demirel Havalimanı’na getireceklerdi CASA uçağı ile de bunları Ankara, İstanbul ve Marmaris’e götüreceklerdi. Ama o hain plan suya düştü
Zira devreye Kahraman İl Özel İdaresi personeli girdi.
İLK 30 DAKİKADA TÜM YOLLAR KESİLDİ HAİNLER GEÇEMEDİ
16 Temmuz Cumartesi günü 00: 15 sularında İl Özel İdaresi personeli, Makine Parkı’ndaki tüm araçları Süleyman Demirel Havalimanı’na erişim sağlayan karayollarına park etti. Trafiği kapattı Hainler geçemedi Kışla’ya geri dönmek mecburiyetinde kaldılar. ISPARTA’NIN ŞEHİTLERİ 15- 16 Temmuz Kalkışma, Kanlı Darbe, Türkiye’yi İşgal ve İç Savaş Çıkartma Girişimi anında Isparta 2 Şehit verdi.
Zira asıl norm kadrosu Isparta Emniyet Teşkilatı’nda olan ancak geçici şekilde Özel Harekât’ta görevlendirilen 3 Kahraman Şehit düştü.
MEHMET KARACATİLKİ - AKİF ALTAY - MUHSİN KİREMİTÇİ
Isparta Emniyet Müdürlüğü’nde görev yapan Özel Harekât Polisi Mehmet Karacatilki, Akif Altay ve Muhsin Kiremitçi, Ankara’da Şehit oldu.
'İSİMLERİ EĞİTİM KURUMLARI’NA VERİLDİ''
Şehit düşen 3 Kahraman Polis’in isimleri eğitim kurumlarına verildi.
VATAN, MİLLET, BAYRAK MİLLİ İRADE İÇİN ŞEHİT DÜŞTÜLER
Şehit Özel Harekât Polisi Akif Altay Burdur’da toprağa verildi. Şehit Özel Harekât Polisi Mehmet Karacatilki, Osmaniye’de toprağa verildi. Şehit Özel Harekât Polisi Muhsin Kiremitçi Konya’da sonsuzluğa uğurlandı. Emniyet Teşkilâtı 3 Şehit verdi.
15 Temmuz 2016 Cuma günü; 21: 00 sularında Kalkışma ve Kanlı Darbe, Türkiye’yi İşgal Etme ve İç Savaş Çıkartma Girişimi’nde Şehit düşen Isparta’nın 3 Özel Harekât Polisi’nin ismi sonsuza değin yaşatılıyor.
Kadrosu Isparta Emniyet Müdürlüğü’nde olan; geçici görevle Gölbaşı (Ankara) Özel Harekât Daire Başkanlığı’nda çalışan 3 Kahraman: » Akif Altay » Muhsin Kiremitçi » Mehmet Karacatilki Gölbaşı’ndaki (Ankara) Özel Harekât Daire Başkanlığı’na yapılan bombalı saldırı anında Şehit olmuşlardı.
» Şehit Özel Harekât Polisi Akif Altay Burdur’da toprağa verildi.
» Şehit Özel Harekât Polisi Mehmet Karacatilki, Osmaniye’de toprağa verildi.
» Şehit Özel Harekât Polisi Muhsin Kiremitçi Konya’da sonsuzluğa uğurlandı.
CASA uçakları ve F- 16’lara Telsiz ile ''VURACAĞIZ'' emri Vali, 16 Temmuz Cumartesi günü; 00: 15 sularında Ankara’ya, İstanbul’a, Marmaris’e (Muğla) silahlandırılarak götürülmek istenen 400 Harbiye öğrencisini engelledi.
İşte O Büyük Emir’in Belgeseli…
VURURUZ..
Eğirdir’den 400 Harbiye öğrencisini Ankara, İstanbul ve Marmaris’e götürmek üzere gelen CASA tipi Kargo Uçağı Isparta semalarında uçuyordu.
Çevresinde de CASA uçaklarını koruyan F- 16’lar vardı.
Süleyman Demirel Havalimanı’na iniş hamleleri yapıyordu. O an Vali, inisiyatifi aldı: ''Süleyman Demirel Havalimanı’na inme hamleniz olmasın. Aksi takdirde sizi vuracağız.'' Bu söz, Sahte İmam’ın teröristleri, Hasan Sabbah’ın suikastçileri, Haşhaşiler, Vatan hainlerinin kaçmasına yetti…
16 Temmuz 2016 Cumartesi: Saat 00: 15 » Türkiye Cumhuriyeti: - 81 Kent’i - Tüm kurum ve kurulları İşgal Girişimi altında…
Vatan hainleri » 15 Temmuz 2016 Cuma günü; 21: 00’de: - Kalkışma - Kanlı Darbe - Türkiye’yi İşgal Girişimi ve - İç Savaş için hamle başlattı.
- Türkiye’nin kalbine 22 saat boyunca terör saldırıları düzenledi.
- Eğirdir Dağ Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı da bu hain emellerin bir parçası idi.
- Zira orada Harbiye’den 400 öğrenci Komando Eğitim- Öğretimi görüyordu.
- O Harbiyeliler silahlandırıldı.
- Isparta’dan 20 otobüs yola çıktı. 40 KM. uzaklıktaki Eğirdir’den öğrencileri Süleyman Demirel Havalimanı’na getirmek - Oradan da CASA uçakları ile Ankara, İstanbul ve Marmaris’e (Muğla) (‘- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dinlendiği otel) götürmekti
» Gayeleri: - Kahraman Türk Halkı’na - Kahraman Emniyet Teşkilâtı’na - Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) - Silah sıkmaktı - Direnen insanları vurmaktı.
Ve o an hiç hesaplamadıkları birşey oldu… CASA uçağı F- 16’lar Isparta semalarında CASA uçağı ve onu korumakla görevlendirilen F- 16’lar Isparta semalarında uçuyordu.
Süleyman Demirel Havalimanı’na iniş için girişimlerde bulunuyorlardı.
Kule’ye çıkan Vali, CASA ve F- 16 savaş uçakları pilotları ile bağlantı kurdu.
Havalimanı’na iniş yapmaya çalıştıkları takdirde vuracaklarını söyledi. Hainler, bu emir üzerine Süleyman Demirel Havalimanı bölgesini ve Isparta hava sahasını terk ettiler. Aynı hainler, Çardak’a (Denizli) indi.
Ama asıl gayelerini hayata geçiremediler.
Vatan için ölüme koştu GAZİ OLDU
Isparta doğumlu Deniz Harp Okulu’nda eğitim- öğretim gören Burak Kocabaş, 15 Temmuz’da, ailesi ile birlikte mezuniyetini kutluyordu.
FETÖ/ PDY’nin terör saldırıları karşısında Vatan görevini yaptı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde direniş anında Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) üniformasını giymiş FETÖ/ PDY teröristlerinin açtığı ateşte yaralandı.
ISPARTALI ASKERİ ÖĞRENCİ İŞGAL GİRİŞİMİ’NE DİRENDİ
Deniz Harp Okulu Öğrencisi Burak Kocabaş, ailesiyle birlikte mezuniyetini kutlarken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın darbecilere karşı sokaklara çıkılması çağrısı üzerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi önüne koştu.
Burada ailesiyle birlikte polisin ve halkın işgalcilere karşı verdiği mücadeleye katılan Burak Kocabaş, bacağından vurularak yaralandı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Bilgiç, Haseki Eğitim Hastanesi'nde tedavi gören Ispartalı gaziyi ziyaret ederek teşekkür etti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde işgal girişimine karşı polis ve halkın el ele darbeci askerlere karşı verdiği mücadelede ölenler ve yaralananlar da oldu. Yaralananlar arasında Ispartalı Deniz Harp Okulu Öğrencisi Burak Kocabaş da bulunuyor. Mezun olduğu gün çıkan darbe olayına karşı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısına kulak verip İstanbul Büyükşehir Belediyesi önüne koşan Burak Kocabaş, darbeci askerlerin açtığı ateş sonucunda bacağından vurularak yaralandı.
15 TEMMUZ 2016 CUMA 10 AĞUSTOS 2016 ÇARŞAMBA KESİNTİSİZ ŞEKİLDE 27 GÜN TUTULAN
» VATAN » MİLLÎ İRADE » DEMOKRASİ NÖBETİ
Isparta, 15 Temmuz 2016 Cuma günü, 21: 00’den itibaren Vatan, Milli İrade ve Demokrasi Nöbeti tutmaya başladı. Türkiye Cumhuriyeti’nin onuru oldu. Isparta, 7 Ağustos Pazar günü Şehitler ve Demokrasi Mitingi dâhil olmak üzere tam 27 gün kesintisiz şekilde Nöbet tuttu. Vatan’ın bekası için mücadele etti. Onur verdi.
***************************************************************************************
Sadece ülkemizde değil bulunduğumuz coğrafyada da her bir ferde çok net bir mesaj veren milli mücadele ruhu, dünya üzerinde tüm mazlumlara umut ışığı olmuş, milletimiz nezdinde ülkemizin, özellikle bölgemizdeki tarihsel sorumluluğunu kat be kat ön plana çıkarmıştır.
Türkiye Safiye Bayat’ı Boğaziçi Köprüsü’nde darbeci askerlerin karşısında korkusuzca direnmesiyle tanıdı. Kahraman kadın o gece Boğaziçi Köprüs’ne ilk ulaşanlardan biriydi. Hiç korkmadan askerlerin karşısına geçti, yanağına silah dayandı ama o yine de korkmadı. Ölümü göze alıp direnişini sürdürdü, bacağından vuruldu.
Birçok kurumu ele geçirmeye çalışan darbeciler Ankara’daki Özel Kuvvetler Komutanlığına yani bordo berelilerin karargahını da ele geçirmek istedi. Ancak kahraman bir astsubay olayın seyrini değiştirdi. Cuntacı tuğgeneralin makam odasına girmesine izin vermedi ve şehit düştü...
KAHRAMAN ASKER ÖMER HALİSDEMİR BÖYLE DESTAN YAZDI
FETÖ/PDY’ci askerlerin Ankara’daki hedeflerinden biri de TSK’nın en seçkin birliklerini barındıran Gölbaşı’ndaki Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) oldu. Güneydoğu’da görevli darbeci general 1. Özel Kuvvetler Tugay Komutanı Tuğgenaral Semih Terzi, askeri uçakla Ankara’ya geldi. Darbecilerin harekete geçmesiyle Terzi, beraberindeki 20-30 kişilik silahlı ÖKK’ya gitti. Bu sırada içerideki darbeci subaylar da harekete geçti. Kapıda grubun girişine izin vermeyen subay şehit edildi. Terzi başkanlığındaki Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı’nın makamının bulunduğu binaya geçti.
Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir, o an eşiyle Gazi Orduevi’nde olan komutanı Aksakallı’yı aradı: “Komutanım başlarında Terzi Paşa olan bir grup makamınızı teslim almaya geldi” dedi. Aksakallı, “Evladım oranın namusu sensin, makamı teslim etme, geliyorum” talimatı verdi. Aldığı emrin ardından silahını çeken Halisdemir, “Komutanımın emri, sizi içeri alamam” dedi. Darbeci general Terzi ise Halisdemir’e “Yönetime el koyduk, yeni komutanın benim, yukarı çıkacağız” cevabını verdi.
Yaşanan tartışmanın ardından Astsubay Halisdemir, darbeci general Terzi’yi vurdu. Terzi, helikopter ile kaldırıldığı GATA’da ölürken, kahraman Astsubay Halisdemir şehit edildi. Olay sonrası çıkan çatışmalarda Terzi’nin yanı sıra iki darbeci subay daha öldürülürken, 36’sı teslim alındı. Terzi ve iki darbecinin öldüğü olaya adı karışan, aralarında albaydan astsubaya kadar birçok rütbelinin bulunduğu darbeciler, Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Gölbaşı Sulh Ceza Hâkimliği’nce tutuklandı.
15 Temmuz'da darbeci general Semih Terzi'yi öldüren Ömer Halisdemir'in babası Hasan Hüseyin Halisdemir, kendine başsağlığı ziyaretine gelen Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı ile arasında geçen konuşmaları anlattı. Baba Hasan Hüseyin Halisdemir, "Özel Kuvvetleri teslim aldıktan sonra Türkiye'yi teslim alabileceklerini düşündüler ama çocuğuma Allah rahmet eylesin kendini şehit etti. İyi ki gençlerimiz var. Ben Zekai Komutanımla görüştüm kendisine 'Efendim ben sizin korumalığınızı yapabilirim' dedim. O da teşekkür etti" dedi. Zekai Komutanın oğlunun öldürdüğü general Semih Terzi ile 5 yıl birlikte çalıştığını kendisine söylediğini hatırlatan Halisdemir, "Ömer Halisdemir bu hain darbeci komutanla 5 yıl görev yapmış. Ben komutanından öğrendim. Afganistan'da 1 yıl kaldı, Kuzey Irak'ta 10 yıl görev yapmış. Ömer bu haini biliyormuş. Ömer'in teslim edeceğini düşünmüş ama o birliği teslim etmemiş. Ömer kabul etmemiş"diye konuştu.
15 Temmuz sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27’nci Muhtarlar Toplantısı'nda konuştu. Son olarak 8 Haziran'da muhtarlara seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında, "1920'de Sevr'i gösterdiler, 1923'de bizi Lozan'a ikna ettiler. Ege'de bağırsan duyulacak adaları biz Lozan'da Yunan'a verdik. Zefer mi bu?" dedi. Erdoğan, "Her 15 Temmuz şehitlerimizi ve gazilerimizi anma günü olarak tatil ilan edilecektir" demişti.
TBMM Genel Kurul'daki görüşmede Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında kanunda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi de kabul edilerek, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü adı altında resmi tatil ilan edildi.