Isparta'da 3 gün önce aralarında Isparta eski Valisi Memduh Oğuz, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) eski Rektörü Hasan İbicioğlu, rektör yardımcıları, üniversite öğretim üyeleri ve iş adamlarının bulunduğu 49'u tutuklu toplam 130 sanık hakkında başlayan FETÖ davasına devam edildi. Mahkeme tanık olarak SDÜ Rektörü İlker Çarıkçı ve yardımcısı Sedat Aktan'ı dinledi.

Isparta Ağır Caza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasına tutuklu sanıklardan Eski Vali Memduh Oğuz, Akşehir Cezaevinde olması nedeniyle SEGBİS video konferans sistemiyle katılırken, 39 tanık hazır bulundu. Mahkeme heyeti SDÜ Rektörü İlker Çarıkçı ile yardımcısı Sedat Aktan'ı tanık olarak dinledi. 2011 rektörlük seçimlerinden sonra 1 sene İletişim Fakültesi Dekanı görevi yaptıktan sonra, cemaat yapılanmasına tepki göstererek görevinden ayrıldığını belirten Çarıkçı, 2015 seçimlerinde aday olduğunu ve rektör seçildiğini söyledi. Çarıkçı, 2011 yılında Bilimsel Düşünce Topluluğu adı altında muhafazakar milliyetçi öğretim üyelerinden oluştuğunu bildiği platformun toplantılarına davet edildiğini ve bu toplantıların 4-5 kez yapıldığını kaydetti. Çarıkçı, "O platformun bu yapıyla değil, iyi niyetli bir yaklaşım olduğunu biliyordum. Platformda adaylardan ikisi çekildi ve tek aday Hasan İbicioğlu desteklendi" dedi.

"Kendine yakın isimleri alacağını duydum"

Dekanlık görevinden rektörlük yönetiminin bu yapılanma içinde olduğunu hissederek tepki amaçlı ayrıldığını belirten Çarıkçı, "Tabi 2011 yılında şartlar çok farklıydı. Güçlü bir yapıydı. Biz o dönem yapılanmaya karşı mücadele verdik" diye konuştu. O dönem açık biçimde gölge bir yapılanma olduğunu gördüğünü kaydeden Çarıkçı, Rektör Yardımcısı Numan Tamer'in (davanın firari sanığı) ağzından kendisine yakın isimleri alacağını bizzat duyduğunu ileri sürdü. İbicioğlu'nun ABD'ye gittiğini internet haberinden gördüğünü anlatan Çarıkçı, dekanlık görevindeyken bu yapıya uzak kişilerin başka yerlere haberi olmadan görevlendirildiklerine şahit olduğunu iletti.

"Bu kadar hızlı yükseliş olamazdı"

Üniversitede kendisinden bu yapının para istemediğini ancak çevreden para toplandığını duyduğunu aktaran Çarıkçı, "Ben göreve geldikten sonra üst yönetimdeki isimler değişti. Olağan akışına uygun olmayan atamalarla ilgili dosyaları tek tek inceledik. Olağan akışa uygun olamayan diyorum, çünkü bu kadar hızlı yükseliş olamazdı. Hastaneye alınan 4B'li sözleşmeli personelle ilgili kişiye özel düzenlemeler olduğunu dosya incelemelerinde gördük. Taşeron olarak alınan işçiler uzun yıllardır büro elemanı olarak görev yapmıştı. Bunlar dururken, yeni başlayan kimselerin 4B'li olarak alınmasında özel kadrolar yazıldığını hissettik ve onların sözleşmelerini iptal ettik" iddiasında bulundu.

"210 kişi ihraç edildi"

Mahkeme heyetinin KHK ile açığa alınan personelin sayısı ve açığa alınanların ne kadarının İbicioğlu döneminde alındıkları sorusuna Çarıkçı, "500'e yakın kişi açığa alındı. 210 civarında ihraç var. Ama henüz tam bir raporlama çalışması yapılmadı. Halen KHK kapsamında bilgileri topluyoruz. İstatistiki bir çalışma henüz yok" yanıtını verdi. Çarıkçı, avukatlardan gelen sorular üzerine, davanın sanıklarından Isparta il imamı olduğu iddia edilen Osman Demirhan ismini ilk kez mahkemede duyduğunu belirtirken, dönemin Rektör Yardımcısı İskender Akkurt'un benzer nedenlerden dolayı istifa ettiğini bildiğini söyledi.

İbicioğlu tepki gösterdi

Mahkeme Başkanı Hacı Mustafa Yazıcı, avukatlardan tanık Çarıkçı'ya sorulan soruların sanki bir sanığı sorgulayıcı nitelikte olduğunu belirterek, durumun suiistimal edildiği gerekçesiyle duruşmaya ara verdi. Bu sırada soru sormak isteyen tutuklu sanık Eski Rektör Hasan İbicioğlu, "Benimle ilgili iddiaları var. Bunun için soracağım sorular çok önemli. Ben hapisteyim" diyerek soru sorulamamasına tepki gösterdi. Ara sırasında sanık avukatlarının talebi üzerine, mahkeme başkanı Çarıkçı'yı yeniden kürsüye çağırdı. İbicioğlu, Çarıkçı'ya profesörlük kadrosunu kimin döneminde aldığını, kendisi dönemindeki 8 daire başkanının görevden alınıp alınmadığını sordu. Çarıkçı, profesörlük kadrosunu İbicioğlu döneminde aldığını belirtirken, 30 Mart yerel seçimlerinden sonra göreve getirilen kişilerle ilgili sıkıntı olmadığını gördüğünü söyledi. Çarıkçı, İbicioğlu'nun 'üniversite kaynaklarını ben cemaate peşkeş çektim mi?' sorusuna ise yanıt vermedi.

"Cemaatçilik yapmayın diye uyardım"

Duruşmada tanık olarak konuşan SDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Aktan da kendisinin 28 Şubat mağduru olduğunu, bu dönemde soruşturma geçirdiğini belirterek bu nedenle muhafazakar bir rektörün seçilmesinin üniversitede oluşan genel kanıyla örtüşür şekilde kendisinin de istediğini söyledi. O dönem rektörlük seçimleri için bir platform kurulduğunu buraya muhafazakar akademisyenlerin katıldığını belirten Aktan, platformda 3 aday arasından Hasan İbicioğlu'nun desteklenmesi şeklinde bağlayıcı olmayan bir karar çıktığını ifade etti. İbicioğlu'nun rektör seçilmesinin ardından rektör yardımcılıkları ve diğer önemli görevlere FETÖ yanlılarının getirildiğini öne süren Aktan, İbicioğlu'na "cemaatçilik yapmayın" diyerek tepki gösterdiğini, süreç içerisinde üniversite yönetiminin FETÖ lehine kadrolaşmaya devam etmesi nedeniyle bu gruptan ayrıldığını söyledi. İbicioğlu yönetimi boyunca hiç bir idari görev de almadığını belirten Aktan,17-25 Aralık sürecinden çok önce demokratik yollarla yönetimin değiştirilmesi hususunda mücadele ettiklerini iletti.

"Gülen örgütünün destekçileri Isparta'da ağırlandı"

İbicioğlu'nun pragmatik olarak bu örgüte yanaşmadığını aksine örgüt üyesi olduğunu düşündüğünü belirten Aktan, İbicioğlu'nun 17-25 Aralık girişiminden sonra da ABD'deki İstanbul Center aracılığıyla Rene Garcia, Bettina Rodrigez Aguilera gibi Gülen örgütünün destekçilerini Isparta'da ağırladıklarını, bu heyetin Türkiye'de Kimse Yok mu, Tuskon gibi FETÖ kuruluşlarını da ziyaret ettiklerini iddia etti.

"Yoğun şekilde kadrolaştılar"

Personelden de sorumlu rektör yardımcısı olarak YÖK denetleme kurulunun talebi üzerine incelemeci olarak görevlendirildiğini söyleyen Aktan, "İbicioğlu döneminde personel alımlarından usulsüzlükler tespit ettim. Örgüt üyeleri bu dönemde yoğun bir şekilde üniversite kadrolaştı. Isparta, örgüt için önemli bir şehirdi. Çünkü SDÜ'de doktora programları çok yoğundu. Burada doktorasını yapan kişi kolay bir şekilde akademisyen olabiliyordu" diye konuştu.

Aktan, şu an davanın tutuklu sanıkları Orhan Adıgüzel, Erkan Uz ve İrfan Ateşoğlu'nun akademik personel alımlarında genelde jüri üyesi olduğunu, tutuklu sanık eski SDÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Talip Türcan döneminde bu fakülteye alınan akademik personelden çoğunluğunun açığa alındığını veya ihraç edildiğini ifade etti.

Duruşma diğer tanıkların dinlenmesiyle devam etti.