Ankara'da görev yapan sağlık çalışanlarının Anneler Günü Koronavirüs vakalarının görülmesinin peşinde salgınla mücadele kapsamında en ön safta yer alan sağlık durumu çalışanları, gece gündüz demeden görevlerinin başından ayrılmıyor. Mayıs ayının ikinci pazarına eşit gelen Anneler Günü'nü ise çocuklarından bambaşka geçiriyor. Ankara Kent Hastanesi'nin yoğun bakım uzmanlarından Doktor Canan Gönen, hastanede göreve başlamasının pandemi dönemine eşit geldiğini belirterek, zorlu süreci takım arkadaşlarıyla aşmaya çalıştıklarını söyledi. Salgınla mücadelede kendilerini en çok taburcu edilen hastaların, sevdiklerine kavuşmalarının ve evlerine dönmelerinin mutlu ettiğini  belirten Gönen, "İnsanlara yardımsever edebilmek, onları sevdiklerine kavuşturabilmek... Tek kazancımız bu oluyor." dedi. Ankara'da tayin yapan sıhhat çalışanlarının Anneler Günü ViDEO Afiyet çalışanlarının bu süreçte ailelerinden uzak kalarak görevlerini yerine getirmeye çalıştıklarını belirten Gönen, "3 yaşında bir oğlum var. 2 aydır görmüyorum. Eşim de bir pandemi hastanesinde doktor olduğu için 2 aydır görmüyoruz. Ayrıca fiziksel hem de psikolojik olarak zorlayan bir süreç. Geriye Doğru dönüp baktığımızda ayrıca bir doktor keza de ebeveyn olarak, yapmamız gerekenleri yaptığımız, gurur duyacağımız bir dönem olacak." dedi. Yoğun Bakım Uzmanı Hekim Gönen, sıhhat çalışanlarının tekrar tekrar baskı koşullarda görev yaptığını belirterek, "Yalnızca bu dönem için değil. Tahsil hayatımız, asistanlık dönemimiz, yoğun nöbet şartlarımız ve sırası gelmişken özel hayatı idare çabamız da bir çok alana bölünüyor ve hepsini götürmeye çalışıyoruz. Kuvvet süreçlerden geçiyoruz. Sağlık Durumu çalışanları hiçbir dönem incitilmesinler. Burada herkese kendi annemiz, babamız, evladımız gibi yaklaşıyoruz. Bence iyi muameleyi tekrar tekrar hak ediyoruz." dedi. Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Sevil Baltacı Itina de pandemi sürecinde yaşadıklarını, "Işlem sıkıcı ve zorlama. Kimi zaman çok üzücü kimi vakit da yüz güldürücü. Hastalarımızı iyileştirdiğimizde taburcu ettiğimizde hepimiz fazla mutlu oluyoruz. 28 aylık bir oğlum var. Sürecin başından bu yana uzun zamandır göremiyorum. Bakanlığın bize sağlamış olduğu otel ve misafirhanelerde kalıyoruz." sözleriyle belirtti. 3 yaşında bir kızı yer alan Hemşire Nilay Çetinkaya ise pandemi sürecinin en başından itibaren aktif ödev yapıyor. Çetinkaya,"3 yaşında bir kızım var. Eve gidemeyeceğimiz ve burada kalmamız gerektiği söylenmişti. İlk o çantayı hazırladığımda kızım 'Anne yeniden gelmeyecek misin?' diye sorduğunda çok zorlu bir süreçti. Çantamı hazırladım, her şeye hazırlıklıydık. Kızımın da çantasını hazırladım. Kızıma bakacak kimse olmadığı için arada eve korkarak gidiyorum. 'Anne sen banyonu yap ondan sonradan sarılalım' diyor. 3 yaşındaki bir çocuktan bunu duyabiliyorum." dedi. Çetinkaya, "Burada verdiğimiz fedakarlıklar onların iyileşmesi için. Hastalar da hastanede büyük bir fedakarlık veriyor. Bizleri ve çocuklarımızı düşünerek onların haklarına girmemek için daha artı dikkat etmeliler. Dünya bu süreçten geçiyor. Egoistlik yapmayıp diğer insanları ve sağlık durumu çalışanlarını düşünmeliyiz. Onlar için evde kalsınlar. Dışarı çıktıklarında uyarı etinler ve keza bize hem de çocuklarımıza dua etsinler." dedi. 26 yıldır hemşirelik mesleğini sürdüren Elif Turna'nın da üç çocuğu var. Hastaların olduğu değin evde kalan çocuklarının da bakıma ihtiyacı olduğunu belirten Turna, sürecin kendisi için de zorlama olduğunu söyledi. Hastaların tedavisinde hemşirelerin önemli rolü olduğunun altını çizen Turna, "Hastaya psikososyal yardım verilmesi gerekiyor. Hastaların refakatçileri ve ziyaretçileri olmadığı için sosyal anlamda destekçisi olan hemşireler, bizler varız." dedi. Çocuklarının kendisi için fazla huzursuz olduğunu anlatan Turna, "Mesleğin güzel tarafı, annelikle benzeşmesi. Çare dışındaki rollerimiz. Koruyucu, destekleyici eğitimci ve bakım rolümüz anne ile birebir uyuşuyor. Anneler Günü'nde de hasta görmek bizi bu duygu durumundan uzakta tutmuyor." dedi. Hemşire Sultan Baran da Anneler Gününde 24 saat nöbet tutacağını dile getirerek, "Farklı bir girdaba girdik. Anne almak, güzel tabii ama her türlü sıcaklığını hissediyorsun. Çocuğumla bugün hiç görüşmedim. Annemlerde kalıyor, ben otelde kalıyorum. 2,5 ayda yalnızca 3 defa gördüm. Tek mutlu eden şey, taburcu olan hastalarımızın güzel bir şekilde evlerine gitmeleri. Hepimizin tek dileği, bir lahza önce ailelerimize kavuşmak. Bu süreçte evde kalıp hijyen kurallarına uyarsak geçecek. Biz nasıl hastaneye gelip çalışıyorsak, sizler de evde kalın." dedi. Bu haber sizlere www.haber32.com.tr farkıyla sunulmuştur