CHP'den emekli ikramiyesi 1500 TL olsun çağrısı CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, parti genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyerek gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İnternet üzerinden elektronik ortamda karnelerini alan öğrencileri kutlayan Öztrak, LGS sınavına girecek öğrencilere hafıza açıklığı ve galibiyet diledi. Öztrak, koronavirüs salgınında, hafta sonu yapılacak sınavlara, emekli ikramiyelerinden, bankaların idare kurullarına yapılan atamalara kadar çoğu konu hakkında değerlendirmeler yaptı. Koronavirüs sonrası ekonomik şart konusuna değinen Öztrak, Kurban Bayramı'na 2 aydan eksik bir vakit kaldığını hatırlatarak, emeklilere ödenecek ikramiyenin 1500 lira yapılmasını istedi. Pandeminin turizme etkisini vurgulayan Sözcü, Almanya'nın Türkiye'yi tehlikeli ülkeler listesine aldığını belirterek, Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinin hayalet şehirlere döndüğünü söyledi. Faik Öztrak, "Turizm sektöründe çalışan yüz binlerce insanımız aç, susamış nasıl yaşayacaklarını düşünüyorlar. En azından bu insanlarımız için Kısa Egzersiz Ödeneği'nden yararlanma koşullarında bir rahatlama yaratmak gerekli. Devletin şefkatli elini bu yurttaşlarımıza uzatın, turizmciyi rahatlatmak için konaklama vergisi ve turizm tanıtma fonu kesintilerini adamakıllı kaldırın. Bu zor gününde bu insanların, milletimizin yanına olun." dedi. İstihdam Kalkanı Paketi'ne karşın de değerlendirmelerde bulunan Öztrak, şu görüşlerini paylaştı: "18 takvim iktidarlarında bugüne değin 20 tane paket açıkladılar. Bunun 15'i istihdam paketi, 5'i ise istikrar ve reform paketi. Sosyete damadın geçen yıl açıkladığı istihdam paketinin sonucu besbelli. Damat lokal seçimlerin hemencecik öncesinde yanında oda başkanlarını da alarak milletin gözünün içine baka baka 2,5 milyon kişiye istihdam sağlama, meslek sağlama sözü verdi. Yıl sonunda üstelik baktık ama bırakın 2,5 milyon kişiye yeni meslek sağlamayı işi olan 658 bin yurttaşımız işinden olmuş." İktidarın 21. paketi açıklamaya hazırlandığını anlatan Öztrak, "Bu paketle işçilerimizin alınteri olan kıdem tazminatını paketlemeye ve gasp etmeye hazırlanıyorlar. İşverenlerle, sendikalarla görüşüyorlar lakin bir de bakıyorsunuz Türkiye'deki bazı büyük işçi sendikalarını, DİSK gibi oraya çağırmıyorlar. Şunun açıkça altını çizeyim gasbetmek istedikleri kıdem tazminatlarında emekçilerimizin çocuğunun, torununun hakkı var, nikah ve kefen parası var." diye konuştu. Öztrak, 25 yaş altındaki gençlere ve 50 yaş üzerindeki çalışanlara elastik istihdam getirmekten bahsedildiğini vurgulayan Öztrak, bunun kıdem tazminatı, ihbar tazminatı gibi iş hukukunun sağladığı böylece çok teminat olmadan ve çalışanlar korunmadan onları çalıştırmak demek olduğunu savundu. Esnek çalışmanın neo-liberalizmin dikte ve tavsiyesi olduğunu ifade eden Öztrak, "Erdoğan neo-liberalizmin emir ve tavsiyelerini diğer taraftan İslam iktisadi paketine sararak milletimize yutturmaya çalışıyor. Neo-liberal politikaların dikte ve tavsiyeleri ne zamandan beri İslam iktisadi oldu Sayın Erdoğan? Peygamberimiz 'işçiye hakkını alın teri kurumadan veriniz' diye emretmiş. Bunlar ise işçilerimizin alın terini ve bütün kazanımlarını şu salgın döneminde iç etmeye hazırlanıyorlar." dedi. Öztrak, salgın döneminde pek çok ülkede hükümetlerin çok zorunlu işler hariç işçilerini evlerinden çıkarmadığını anlattı. Milletlerarası Sendikalar Konfederasyonunun 2020 küresel haklar endeksini yayınladığını bildiren Öztrak, Türkiye'nin işçi hakları açısından dünyada en son sırada bulunan 10 ülke arasında olduğunu bildirdi. Hükümetin Mart 2020 dönemi itibarıyla 15-24 yaş arasındaki her 100 gençten oysa 27'sine iş bulabildiğini açıklayan Öztrak, "Hükümet, ülkemizin en büyük serveti olan gençlerimize ne iş ne de eğitim verebiliyor." dedi. Bilim Kurulu'nun teklif ve yönlendirmelerine göre hareket edildiğinde jurnal hasta sayısının 700'lere düştüğünü anlatan Öztrak, "Ne zaman ancak Bilim Kurulu yerine saray kendi gönül kurulunu dinlemeye başladı hasta sayıları yeniden hızla arttı. Son bir haftada jurnal ortalama hasta sayısı 1430, oysa normalleşme sürecine beraber başladığımız İtalya, İspanya gibi ülkelerde jurnal hasta sayıları 300'lü rakamlara dek indi." diye konuştu. Salgından çıkış ve yeni normale armoni sürecini yönetmenin zorlama olacağını haftalardır söylediklerini belirten Öztrak, her işte olduğu gibi bu sürecin başarısında da güvenin en büyük anapara olduğunu vurguladı. Bilim Kurulu kararlarının kamuoyu ile paylaşılması gerektiğine sinyâl eden Öztrak, "Haftalardır bu önerilerimizi dile getiriyoruz fakat saray hükümeti keza durumun ciddiyetinin farkında değil ayrıca de yaptıklarının veya yapamadıklarının, yapmadıklarının halk müziği göre denetlenmesi işine gelmiyor." dedi. Öztrak, hükümetin salgını ele alış biçimine olan güvensizliğin giderek arttığını savundu. LGS ve YKS'nin gerçekleştirileceğini ve imtihan günlerinde sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacağına dair alınan kararı hatırlatan Öztrak, şunları kaydetti: "Bu karar yeterli değildir, salgın yayılma hızının arttığı şu günlerde milyonlarca öğrencimiz kapalı alanlarda saatlerce ter dökecek. Haklı olarak pek çok bilim ve tıp insanımız bu konuda kaygılarını, endişelerini dile getiriyor. Öğrenciler ve aileleri de son derece huzursuz lakin ne öğrencilerimizin ne ailelerimizin ne de bilim insanlarımızın sesleri saraya ulaşmıyor. Milyonlarca gencimizin sağlığı hangi daha manâlı gerekçeyle riske atıldı bunu çakmak hepimizin hakkı." Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Hamza Yerlikaya'nın halk bankasının yönetim kuruluna atamasına ilişkin eleştiriler üzerine bir AK Parti milletvekilinin "Hamza'dan rahatsız oluyorsanız vatan sevginizden tereddüd etmeniz lüzumlu." dediğini aktaran Öztrak, "Biz Hamza'dan rahatsız olmuyoruz, Hamza'yı devletin bankasının yönetimini atayıp milletin diline pelesenk edenlerden rahatsızız, esas bunların vatan sevgisinden belirsizlik ediyoruz. Hamza kardeşim sen dünya şampiyonusun, sarayın senin altın adını bakıra çıkartmasına müsade verme, o bankanın yönetiminden derhal istifa et." ifadelerini kullandı. Bu haber sizlere www.haber32.com.tr farkıyla sunulmuştur