Bir gazetecinin Süper Lig’de gelecek sene uygulanacak olan 14 tanıdık olmayan futbolcu sınırlamasıyla ilgili sorusuna yanıt veren Terim, şu açıklamalarda bulundu: “Hemen bir kere bunun algısını yaptılar. 3-5 hafta önce zaten bir 8 oynayacak 3 Türk olacak diye bir şeyler dolaştı dikkat ederseniz. Nihat bey de düşüreceğiz dedi zaten. Fakat demek ama futbol federasyonunun eğitim ve gelişim departmanı da aynı fikirdeymiş fakat veya tüm yönetim ve kulüpler birliği ne yaptı bilmiyorum. Uyacağız lakin şahsen benim kişisel fikrim yasaklarla, kısıtlamalarla hiçbir kurum kalkınamaz. Değil futbol, futbol federasyonu, hiçbir iş de kalkınamaz. Açık Konuşmak Gerekirse fazla kişi de biliyordu zaten. Aylar öncesinden bunun algısını fazla güzel yaptılar. Hatta şöyle, ‘Kardeşim bu yabancılara ödenen paralar nedir’ diye. Halbuki Türkiye’ye Türk oyuncular 10 milyon 9 milyon 11 milyon bonservise alındı bu oyuncular. Lakin çok güzel algısını yaptılar boşuna harcanıyor diye. Futbolcunun Türkü yabancısı yoktur. Fakat şu vardır bizde, benim kendi kulübümde de burada, biz yaparız, çıkarsınız oradan her şeyi değiştirirler. Doğru hatalı, bu felsefemiz bizim bitmiş vardır. her tarafta var bu, gerekçesi nedir, niyedir. Yani derseniz ki Türk futbolcusu böyle daha fazla yetişir, önümüzde örneği var. Bugün Avrupa’da en çok oynayan, yılların en çok oynayan oyuncusu bu yıllarda. Keza de oyuncularımız Avrupa’nın en iyi takımlarında oynuyor. Lakin dediğim gibi herhalde gelişimi böyle yerinde gördüler fakat ben ve öğrendiklerim ve tecrübem hayat bana kısıtlamalarla gelişilmeyeceğini söylüyor."
"Bizim problemimiz yetiştirmede. Lafa gelince cümbür cemaat daha alçak yapı daha alçak yapı lakin bizim problemimiz yetiştirmede. Oyuncu ayırt edebilir misiniz Türk oyuncu yabancı oyuncu diye. Oyuncu oyuncudur. Yani gerekçesi nedir bilmiyorum. Yeniden 14 ister 6’sı değiştirir sahada 3 tane. Halbuki öbür sistemde koyulacak tek şey yeniden teşviklerdi. Özendirme koymuştuk Türk oynatana. Genç oynatana genç takımdan daha fazla, özendirme manâlı bir şey. İki muhteşem bir yarış vardı tanıdık olmayan yerli oyuncular arasında. Üç burada hiç kimse gereksiz yere para alıp Türk oyuncu yada yabancı oyuncu kısıtlamasından dolayı yedek oturup gereksiz yere para almak istemedi herkes Avrupa’ya gitmeye başladı. Dört dünyanın hiçbir tarafında bunlardan nedeniyle milli takımlar zarar görmez, görmemiştir görmeyecektir.
Örnekse son dünya şampiyonlarına bakın. Fransa, Brezilya, Almanya bir ay önce İspanya. Avrupa şampiyonlarına bakın. Fransa, İngiltere, İspanya, Almanya. Hepsinde serbest tanıdık olmayan. Bunlar bu konuyu kimler, kim bilmiyorum fakat neticede 3-5 aydır hepimiz biliyoruz zaten ne olacağını. Hatta biz başka taraflardan duyduk açık konuşmak gerekirse. Duyulan da hatalı çıkmadı. Uğurlu olsun, saygı duyacağız sonuçta federasyonumuzdur. Ne derse onu yapacağız. İnşallah hiçbirimiz 3-0 hükmen mağlup tuzağına düşmeyiz. Arkadaşlarımızın birçok 4+2 6+2’de bu işi maalesef unutanlar ve ya kusur yapanlar oldu hükmen yenilenler. Tekrar ona döneceğiz yavaş yavaş."
Pandemi öncesi form tutmuş bazı varken pandemi sonrası 5 maçtır puan kaybeden bir takımın olduğu yönündeki soruya da cevap veren Terim, şunları söyledi: “O gün ayrıca oynayıp ayrıca kazanıyorduk. Bugün oynayıp kazanamıyoruz. O günkü kadroyla bugünkü kadro arasında farklar var fakat oyunda bir değişim yok bu sevindirici ama mağlup edinmek ise can sıkıcı. Dışarıdan biri gelse baksa maçın sonucu bu deseniz nasıl olursa olsun olur mu o kadar şey der. Bu kadar iyi oyun bu dek oyun kontrolü bu dek topla randevulaşma... Netice itibariyle pandemi sürecinin keşke yaşamasaydık. Lakin pandemi öncesi Galatasaray hiç kaybetmeden maçların sonucunu bulurdu.”
Bu haber sizlere www.haber32.com.tr farkıyla sunulmuştur
