Harita uygulamaları olan
"Google Haritalar" ve
"Apple Haritalar" isimli uygulamalar, haritadan Filistin'i sildiler. Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, konuyla ilgili yaptığı açıklamada,
"Atılan adım, İsrail'in tarafını tutma ve tarihi gerçekleri inkardır." dedi.
Filistin'in harita uygulamalarından silinmesinin, uluslararası karar ve yasaları ihlal etmeyi sürdürmesi konusunda İsrail'i özendirme edeceğini söyleyen Kasım,
"Bu yapılan, uluslararası karar ve yasalara aykırıdır." ifadesini kullandı. Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki de bugün yaptığı açıklamada, ülkesinin, Google ve Apple'ın yaptığına karşısında atılacak hukuki adımları görüştüğünü söylemişti. Orta Doğu, ABD ve Rusya ile ilgili haber yapan BIRLI-Source News sitesi, dün Twitter'dan yaptığı bir paylaşımda, Google ve Apple'ın harita uygulamalarından Filistin'i sildiğini duyurmuştu. Site, ABD'li iki şirketin bu adımına karşılık, aramalarında Filistin'in çıktığı bir diğer harita uygulaması Yandex Maps'i faydalanma çağrısında bulunmuştu.
İsrail yönetimi, işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Filistin toprakları üzerindeki yasa dışı Yahudi ikâmetgâh birimleri ve Ürdün Vadisi’ni “ilhak” etmeyi planlıyor. Laf konusu plana tarafından, “ilhak” edilecek bölgeler, Batı Şeria’nın yaklaşık yüzde 30’unu oluşturuyor. “İlhak” edilecek bölgelerde yaşamış Filistinlilere İsrail vatandaşlığı mı verileceği yoksa işgal altındaki Doğu Kudüs’te olduğu gibi yalnızca oturum izni mi atama edileceği konusunda farklı fikirler dile getiriliyor. İsrail, Ürdün Vadisi’nin “kendi güvenliği için kayda değer olduğu” iddiasıyla “ilhak” etmeyi istediğini öne sürüyor. Yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin ise boşaltılmayacağını ve bu yerlerin “İsrail’e bağlanması gerektiğini” savunuyor. Batı Şeria’da 250’den artı yasa dışı Yahudi mesken birimi bulunuyor ve buralarda 400 binden artı Yahudi yerleşimci ikamet ediyor. Filistin toprakları üstüne kurulan bu yerleşim birimleri, Filistin kentlerini, beldelerini, köylerini birbirinden ayırıyor. Buralarda ikamet eden Yahudi yerleşimciler, toprakları zorla ellerinden alınan Filistinlilere ait beldelere, köylere ırkçı saldırılar düzenliyor. Saldırılarda, araçları yakan, evlerin duvarlarına ırkçı sloganlar yazar Yahudi yerleşimciler, sıkça Filistinli çiftçilerin en önemli geçim kaynağı olan zeytin ağaçlarını kesiyor.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, İsrail Başbakanı Netanyahu ile 28 Ocak'ta Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında açıkladığı iddiaya göre Orta Doğu uzlaşma planında, Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi mesken yerlerinin "İsrail'in toprağı" olarak kabul edilmesi ve Tel Aviv yönetiminin Filistin'e ait Ürdün Vadisi üzerindeki hakimiyetini sürdürmesi maddeleri yer alıyor. ABD ve İsrailli yetkililerden oluşan iki taraflı kurul, güya barışma planının arkasından söz konusu bölgelerin "ilhakı" için Batı Şeria'da haritalandırma sürecine başlamıştı. Netanyahu ile Savunma Bakanı Gantz'ın imzaladığı koalisyon anlaşmasına tarafından, İsrail Başbakanı 1 Temmuz'dan itibaren Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi mesken birimleri ve Ürdün Vadisi'nin "ilhakını" kabine veya meclisin onayına sunabilecek.
İsrail’de Kasım 2018’de başlayan ve uzun vakit aralıksız koalisyon krizi Netanyahu ile Gantz’ın “sürpriz” şekilde koalisyon hükümeti konusunda anlaşması üzerine geçen ay çözülmüştü. Netanyahu ile Gantz, “ilhak” planı konusunda manzara ayrıklıklarına sahip. Netanyahu, Batı Şeria’nın takriben yüzde 30’nu oluşturan bölgelerin tamamının “ilhak” edilmesini isterken, Gantz, Filistinlilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerin “ilhak” edilmesine karşısında çıkıyor. İki lider aralarında “ilhak" edilecek bölgelerde yaşayan Filistinlilerin durumuna ilişkin de görünüm ayrıkları mevcut. Netanyahu, “ilhak” edilecek bölgelerde yaşamış Filistinlilere İsrail vatandaşlığı verilemeyeceğini dile getirse de Gantz, geçen hafta yaptığı açıklamada, laf konusu bölgelerdeki Filistinlilerin “eşdeğer haklara” sahip olacağını ileri sürdü. İki lider “ilhak” planına ilişkin zihin ayrıklarını gidermek için bu ay iki defa bir araya geldi. Trump’ın sözde uzlaşma planının mimarlarından olan ABD’nin İsrail Büyükelçisi David Friedman da bu görüşmelere katıldı. İsrail basını Netanyahu’nun Gantz’dan “ilhak” planına yardım vermesini istediği somurtkan halde koalisyon hükümetini lağvederek her tarafta erken seçime gitmeyi önerdiğini yazdı.
Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, İslam İşbirliği Teşkilatı, Arap Birliği’nin yanı sıra çoğu ülke İsrail’in “ilhak” planına karşısında olduğunu açıkladı. İsrail’in planına Washington yönetiminin dışarıda takviye veren az kalsın başka bir ülke değil. İsrail, milletlerarası tepkilere rağmen ABD’nin desteğini arkasına alarak söz konusu planı uygulamakta kararlı gözüküyor. Washington'un onayı olmadan Netanyahu'nun tek taraflı "ilhak" planını hayata geçirmesinin baskı olduğu ifade ediliyor. ABD yönetimi ile İsrail’in planın hayata geçirilme takvimine ilişkin manzara ayrılıklarına sahip olduğu dile getiriliyor. Netanyahu, 1 Temmuz’dan itibaren “ilhak” planını uygulamayı hedeflerken, ABD yönetiminin İsrail’den “aceleci davranılmamasını” istediği aktarılıyor. Trump yönetiminin önemli isimleri, geçen hafta 1 Temmuz’dan itibaren İsrail’in “ilhak” planını uygulamaya başlamasına destek verilip verilmeyeceğini görüşmek üzere toplandı. Görüşmeden “nihai karar” çıkmazken, Trump'ın asistanı ve Uluslararası Müzakereler Özel Temsilcisi Avi Berkowitz, Netanyahu ve Gantz ile "ilhak" planını görüşmek üzere 26 Haziran’da İsrail’e geldi. Trump yönetiminin “ilhakın” 1 Temmuz’dan itibaren uygulanmasına destek saptamak için Netanyahu ve Gantz’dan plana ilişkin manzara ayrılıklarını sonlandırmalarını koşul koştuğu ileri sürülüyor. öte taraftan bir takım uzmanlar, yeni tip koronavirüs ve siyahi George Floyd’un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesinin peşinde başlayan protestolar nedeniyle şiddet günler geçiren Trump’ın “ilhak” planını Kasım 2020’de yapılacak başkanlık seçim kampanyasında kullanacağı yorumunu yapıyor. Trump’ın böylece seçimde Yahudi lobilerin yanı sıra ABD'deki Hristiyanların en bağnaz kesimini temsilci Evanjeliklerin desteğini almayı hedeflediği dile getiriliyor. Netanyahu yönetiminin ise Trump’ın başbakanlık seçimini kaybetmesi halinde Washington’un “ilhaka” takviye vermesinin kuvvet olduğuna inandığı, böylece “bir an önce” planı kullanmak istediği kaydediliyor. Zira Trump’ın rakibi Demokrat Parti adayı Joe Biden, İsrail’in “ilhak” planına aleyhinde olduğunu açıklamıştı.
Filistin yönetimi, Filistin-İsrail sorunun çözümünün 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan egemen Filistin Devleti'nin kurulmasından geçtiğini belirtiyor. Netanyahu hükümeti, “ilhak” planını uygular ve ABD yönetimi de buna destek verirse, İsrail’in kurulduğu 1948’den bu yana devam eden Filistin-İsrail sorununda günden güne eksilen iki devletli çözüm olasılığının ortadan kalkacağı dile getiriliyor. öte yandan planın Filistin yönetiminin geleceğini de korkutma ettiği açıklama ediliyor. Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Yürütme Konseyi Genel Sekreteri Saib Ureykat, AA muhabirlerine yaptığı açıklamada, “ilhak” planının uygulanması halinde Filistin yönetiminin yıkılacağını söylemişti. Hem, Batı Şeria’daki işgali pekiştirmeyi amaçlayan “ilhak” planının, bölgedeki tansiyonun yeniden yükselmesine niçin olacağı kaydediliyor. Planın uygulanması halinde, Batı Şeria’daki mevcut yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin genişlemesinin ve yeni Yahudi mesken birimlerinin inşasının önü açılacak. Bu da Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimci sayısının artması ve bölgenin demografik yapısının bozulması anlamına geliyor. Bu haber sizlere www.haber32.com.tr farkıyla sunulmuştur
