İtalya ve Fransa, Doğu Akdeniz'deki faaliyetlerini erteledi İtalya ve Fransa, hem petrol fiyatlarındaki düşüş hem de koronavirüsün etkisiyle Doğu Akdeniz'den ayrıldı. İtalyan ENI ve Fransız Total enerji şirketleri, Güney Kıbrıs Rum yönetiminin iddiaya göre münhasır ekonomik bölgesinde planlanmış sondaj çalışmalarını, takriben 1 sene ertelediklerini Rum yönetimine bildirdi. Cyprus Mail gazetesinin haberine kadar; ENI ve Total konsorsiyumu, Doğu Akdeniz'de, Rum yönetiminin güya münhasır ekonomik bölgesi içerisindeki 6'ncı parselde yapmayı planladıkları sondaj faaliyetlerini, Mart ya da Nisan 2021'e değin ertelediğini resmi olarak Rum yönetimine iletti. Rum yönetimi hükümet sözcüsü Kyriacos Koushios, iki enerji şirketinin, erteleme konusunda hükümeti bilgilendirdiğini doğruladı. Koushios, ENI ve Total şirketinin sondajlar için tayin ettikleri sermaye harcamalarını iptal etmemelerini ise "sevindirici haber" olarak yorumladı. ENI ve Total konsorsiyumu, koronavirüs salgını öncesinde, şubat ayı başlarında, iddiaya göre 6'ncı parselde sondaj çalışmalarına başlamayı planlıyordu. Rum Politis gazetesinin 14 Nisan'daki haberinde, ENI ve Total konsorsiyumunun nisan sonunda yapmayı planladığı iddiaya göre 6'ncı parseldeki sondaj çalışmasının, koronavirüs kaynaklı idareli sıkıntılar nedeniyle erteleneceği yer almıştı. Rum basınında, daha önce de Amerikan Exxon Mobil şirketinin, koronavirüs salgınından kaynaklanan ekonomik sorunlar sebebiyle Rum yönetimi Enerji Bakanlığı'nın iddiaya göre 10'uncu parselde temmuzda oluşturacağı sondaj çalışmasını 2021'in Eylül ayına ertelediğine dair resmi olarak bilgilendirdiği, doğrulama sondajının da 2022'ye kaldığı belirtilmişti. Doğu Akdeniz'de 2000'li yılların başında keşfedilen petrol ve doğalgaz rezervleri, bölgenin stratejik önemini artırdı. Rum yönetimi, Ada'nın tek otoritesi sıfatıyla hukuksuz bir şekilde bildiri ettiği iddiaya göre münhasır ekonomik bölgesine ait 13 parselde milletlerarası enerji firmalarına, hidrokarbon arama ve sonuç ruhsatları verdi. Rum kesimi, Mısır'la 2003'te, Lübnan'la 2007'de ve İsrail'le ise 2010'da iddiaya göre münhasır idareli alan sınırlandırma anlaşmaları imzaladı. Kıbrıslı Türkler'in haklarını hiçe sayan bu hukuk dışı adımlar, keza KKTC hem de Türkiye kadar en başından beri kabul edilmedi ve milletlerarası hukuka tutarsız olduğu da defalarca dile getirildi. Rum tarafının bölgedeki tek taraflı girişimlerine karşın, Türkiye ve KKTC'li yetkililer, Doğu Akdeniz'de iş birliğinden yana olduklarını her fırsatta yineledi. KKTC göre Rumlara hidrokarbon kaynaklarıyla ilgili sunulan meslek birliği önerileri, her defasında reddedildi. Türkiye, 2011'de KKTC ile Kıta Sahanlığı Sınırlandırma Anlaşması ve 2019'da Libya ile Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası imzaladı. Öte Yandan Türkiye, Doğu Akdeniz'de KKTC'den alınan ruhsat bölgelerinde sondaj ve sismik arama faaliyetlerine sürat kesmeden devam ediyor. Bu haber sizlere www.haber32.com.tr farkıyla sunulmuştur