Son yıllarda Orta Doğu'da yürüttükleri facia politikalarıyla öne çıkan Birleşmiş Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan'ın da aralarında bulunduğu bir takım Arap ülkeleri, TSK'nin PKK’ya yönelik sınır dışı operasyonu üstüne teröre yardım niteliğinde peş peşe skandal açıklamalar yayınladı. Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılmış açıklamada, teröre karşın Pençe-Kaplan Operasyonu'na ilişkin duyulan rahatsızlık
"Arap ülkesi Irak'ın egemenliğini savunma" ifadeleriyle aktarıldı. TSK'nin operasyonunu
"milletlerarası hukuka aykırı" şeklinde nitelendiren BAE, Arap ülkelerinin iç meselelerine olan her türlü müdahaleye aleyhinde olduklarını öne sürdü.
Prens Muhammed bin Selman'ın veliaht makamına oturduğu 2017'den beri BAE ile aynı politikaları izleyen Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı da TSK ve İran'ın bölgeye yönelik top atışlarını
"Irak topraklarına düşmanca atak" olarak yansıtmaya çalıştı. Terör yuvalarının amaç alındığı operasyonu,
"Arap ülkelerinin içişlerine müdahale, Arapların ulusal güvenliğine tehdit ve milletlerarası sözleşmelere aykırı bir adım olarak" nitelendiren Suudi Arabistan, Irak'ın güven ve istikrarından yandan olduğunu bahis etti.
BAE ve Suudi Arabistan ile aynı politikayı izleyen Mısır Dışişleri Bakanlığı da yaptığı açıklamada, bölgedeki istikrarsızlığı derinleştirecek her türlü müdahaleye karşı olduklarını ileri sürdü. Açıklamada, Pençe-Kaplan Operasyonu,
"Irak'a müdahale" olarak nitelendirilerek
"komşu ülke ilişkilerine ve milletlerarası taahhütlere tutarsız olduğu" iddiasıyla kınandı.
Bahreyn Dışişleri Bakanlığı da TSK operasyonu ve İran'ın bölgeye yönelik atışlarını
"Irak'a askeri saldırılar" olarak nitelendirerek kınadığını açıkladı. Operasyonu
"bölgesel güven ve istikrarı korkutma eden kabahat" olarak sayan Bahreyn, buna karşı milletlerarası topluma, Irak'ın yanına yer alma çağrısında bulundu.
Son zamanlarda İsrail ile ilişkilerini ayar ve dış politikalarındaki tutumsuzluklarıyla gündeme gelen BAE, Suudi Arabistan, Darı ve Bahreyn'den sonradan Kuveyt'ten de kınama açıklaması geldi. Kuveyt Dışişleri Bakanlığının dün yaptığı açıklamada, TSK'nin Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki bölgeye karşın operasyonlarının bölgesel güven ve istikrarı aracısız olarak tehdit ettiği ileri sürüldü. Yemen ve Libya ilk olarak elde etmek üzere bölgedeki meşru yönetimlere karşı silahlı grupları ve darbe faaliyetlerini gündemlerinden düşürmeyen Körfez yönetimleri, Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu imha etmek, bölgeye barış ve huzuru getirmek amacıyla geçen yıl gerçekleştirdiği Uzlaştırma Pınarı Harekatı'nda da Türkiye karşıtı bir davranış sergileyerek teröre destek mahiyetinde açıklamalarda bulunmuştu. BAE ve yanında yer alan öteki bir takım bölge yönetimleri, Türkiye'nin Libya hükümetinin yanında yer almasıyla darbeci Halife Hafter'in ülkeyi iç savaşa sürükleme girişimlerinin önüne geçilmesinden daha sonra kavgacı tutumlarıyla öne çıkıyorlar. Bu haber sizlere www.haber32.com.tr farkıyla sunulmuştur
