Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Esas Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, normalleşme süreci ile birlikte turizm sezonunun açılmasının ardındaki yaz tatiline gidecekler için uyarılarda bulundu. Ceyhan, tatile gidecek olanların rahatlıkla suya girebileceğini, 'havuz suyundan yada deniz suyundan virüs bulaşır' diye bir korkularının böylece bulunmadığını bildirdi. Ceyhan, "Yüzerken de yeniden mesafeyi korumak lazım. Orada en fazla korkulan şey tekrar, solunum yolunda bir virüs içeren kişinin ağzından, burnundan meydana çıkan damlacıklarla bulaşmış herhangi bir yere değdirip ağza buruna götürme şeklindeki bulaşma. Sosyal mesafeye uyarı edecekler. İnsanlar, suya girmedikleri vakit maske takacaklar. Temizliğe çok uyarı edecekler. Otelde herhangi bir yere ellediklerinde ellerini temizlemeden ağızlarına, burunlarına götürmeyecekler. Yoksa gıdadan, sudan bulaş gibi bir durum öyle söz konusu değil. Tuzlu suda virüsün daha az yaşadığı gibi bir şey gösterilmedi. Zaten mantıken de böylece söz konusu değil. Dolayısıyla deniz suyunun virüsü öldürücü bir etkisi yok. Ancak defalarca, havuza kıyaslarsanız deniz daha temizdir. Onu seçim etmekte fayda var" diye konuştu. 
Ceyhan yine yazlıklara gidecek insanların, özellikle gidecekleri yerdeki bazı durumlara bakmaları gerektiğini kaydederek, "Normalde yüz bin nüfuslu yerlerde sağlık durumu alt yapısı eksik. İyice düşünmelerinde yarar var. Herkesin mutlaka tatile gitmesi gerekmiyor. Evde kalmak tatile gitmekten daha dinç" dedi. 
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, özel kreşlerin 15 Haziran'da açılacak olması sebebiyle de çocuklarını buraya gönderecek ailelerin dikkat etmesi gereken kurallar olduğunu belirtti. Her kaldırılan tedbirin mutlaka bir tehlike oluşturduğunu, kreşlerin de yüksek risk taşıyan yerlerden bir tanesine olduğunu vurgulayan Ceyhan, şunları kaydetti: "Çünkü sonuç olarak oraya dışarı giden çocukların mesafeye uyması ve maske takması son derece zor. Kreşlerin açılma nedeni tamamen çalışan anne ve babaların işe gidebilmesini karşılamak. Zorunluysa gidilecek bağlı ancak. Giderken de kreşlere, mutlaka kendilerine gönderilen rehberlere göre tedbirlerini alacaklar. Fakat özellikle çocukların götürülürken mutlaka mesafeyi olabildiğince uyarı etmesi, sınıflarda eskisi kadar fazla çocuk bulundurulmaması, havalandırmaların daha pozitif olması ve çocukların ellerinin değdiği yerlerin çoğu kez dezenfektanlarla temizlenmesi ve çocuklara da muhtemel olduğu dek el temizliğinin öğretilmesi yardımcı olur. İmkanı varsa ailelerin, kreşe göndermeden bakılabilecekse tercih etmekte fayda var." Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, havuz ve denizlerde uyulması gereken sosyal mesafeye ilişkin tatile gideceklere uyarılarda bulundu. Ceyhan, havuz ve denizlerde sosyal mesafenin karadan bambaşka olmadığını belirterek, "Karada olduğu gibi eğer havuzda ya da denizde duruyorsanız 1,5 metre yeterli lakin hareket halindeyseniz yani yüzüyorsanız 3 metre diye dikkate almak lazım" dedi.
Ceyhan, su içerisinde maske takılamayacağı için 1,5 metrelik sosyal mesafeyi 2 metre olarak düşünmekte menfaat olacağını kaydederek şu ifadelere yer verdi: "Havuz kenarında da dursanız, içinde de olsanız aynı şey. Maske takmamak riski artıracağı için mesafeyi azıcık daha artırmakta menfaat var. Bu mesafe göz kararı olacak. 1,5 metreyi şöyle düşünürseniz; iki kol açıklığını tutup elleriniz birbirine değiyor ise arada da 20-30 santimetre mesafe bırakırsanız bu takriben 1,5 metre eder. Yüzerken de öyle ya da böyle 3 kulaçlık uzaklık de 3 metre eder." Bu haber sizlere www.haber32.com.tr farkıyla sunulmuştur
