Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronavirüse aleyhinde toplumsal bağışıklığa ilişkin DHA'ya yorumlama yaptı. Prof. Dr. Ceyhan, koronavirüsün bitmesi için toplumsal bağışıklığın oluşması, aşının bulunması veya virüsün mutasyona uğramasının gerektiğini belirtti. Prof. Dr. Ceyhan, 20'nci yüzyılın başından itibaren salgınların hiçbirinin toplumsal bağışıklığın oluşmasıyla bitmediğine dikkat çekerek, şöyle konuştu:
"Bu hastalıkta ne değin toplumsal bağışıklık gerekir' diye düşündüğümüzde bunun çok kolay bir formülü var. Toplumun yüzde 50'sinin bağışık ayla gelmesi gerekir ki salgın sona ersin. 'Ne kadar birey bağışık ışık halkası gelmiş' derseniz yaptığımız modelleme çalışmaları ile Türkiye'de acilen sıradan bağışıklık olan insan sayısı yüzde 2'yi geçmez. Bu İstanbul'da daha yüksektir; çünkü vakaların büyük kısmı orada oldu. İstanbul'da bile şu andaki duruma tarafından maksimum yüzde 6,7 kişi bağışık hale gelmiştir diye hesaplıyorum. 200 bin vakaya çıktığımızda bu ancak yüzde 7,5 çıkabilir, Türkiye'de de yüzde 2,5'e çıkabilir. Aramak oysa bizim yüzde 50'ye ulaşmamız için İstanbul'un en az 7 kez bu büyüklükte salgın dalgası geçirmesi gerekli. Türkiye'nin geneli için düşündüğümüzde en az 25 tane bu büyüklükte salgın geçirmemiz lazım. Aramak oysa toplumsal bağışıklık bir hayal, bu salgın toplumsal bağışıklıkla bitmeyecek." Prof. Dr. Ceyhan: Toplumsal bağışıklık bir hayal Prof. Dr. Ceyhan, geçmişe bakıldığında bu müşteri virüslerin hiçbirinin 2 yıldan uzun sürmediğini belirterek,
"Geçmiş deneyimlere dayanarak bu virüsün de salgın özelliğini 2 yıla kalmadan kaybedeceğini düşünebiliriz, bu natürel ümidimiz. Yaz aylarında azalacak mı şu anda artıyor vakalar. Herkes vefat oranlarına bakarak yanılıyor; fakat gerçekten ölüm oranları düşüyor, tüm dünyanın müşterek rakamlarında; lakin olgu büyüme hızı gitgide artarak artmaya başladı, bir dingin dönemden daha sonra" diye konuştu.
Prof. Dr. Ceyhan, koronavirüsün yaz aylarında etkisini kaybedip kaybetmeyeceğine ilişkin de,
"Ben yaz aylarında hava sıcaklığına bağlı azalma düşünmüyorum. Ama Hindistan gibi büyük bir ülkede eğer vakalar bir kaç ay içerisinde azalmaya başlarsa yaz aylarında azalır. Yahut tüm dünya genelinde bu artış devam eder, ya da emrindeki çizer grafik. Eğer böyle olursa sonbaharda itinalı davranmazsak, tedbirlere uymazsak ikinci dalga olmaz; ama vaka artışı olur. Ama eğer uyarı edersek ikinci bir dalga olacağını düşünmüyorum" ifadesini kaybetti.
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, 1 Haziran'dan itibaren bazı kısıtlamaların kalkmasıyla sokaklarda oluşan yoğunluğun vaka sayılarına olan etkilerinin önümüzdeki haftalarda görülebileceğine dikkat çekerek,
"Az Önce daha o dönemin yansımalarını görmek bir kuluçka süresi var çünkü. Onun etkilerini önümüzdeki haftadan başlayıp iki hafta içerisinde göreceğiz. Eğer rakamlar artarsa var diyeceğiz. Sahiden yalnızca büyüme da olmayabilir. Artma hızını da yavaşlatabilir, o dalgalanmalar. Uyarı ederseniz çok süratli bir düşüşten sonar aşağı yukarı 19 Mayıs'tan beri 1000'li rakamlarda oldukça süre takıldık. Acilen tekrar bir azalma yaşıyoruz. Açılmalar, tedbirlerin kaldırılması ara sıra de azalma hızı devam ediyorsa onu yavaşlatır. Ben 10'lu rakamların altına 4-6 haftada inebiliriz diye hesapladım; fakat bu herif şeyler onu geciktirebilir. Onu ancak önümüzdeki hafta sonlarına dürüst konuşabiliriz" ifadelerini kullandı.
Bu haber sizlere www.haber32.com.tr farkıyla sunulmuştur
