Türk ve yabancı akademisyenlerden Ayasofya için mektup #1 Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1934 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye dönüştürülen Ayasofya ile ilgili yeni düzenleme için araştırma talimatı verdi. Ayasofya'nın her yerde cami statüsü kazanmasına ilişkin Danıştay'da görülen mahkeme sona erdi. Buna göre, Ayasofya’nın cami olarak her tarafta ibadete açılıp açılmayacağıyla ilgili karar 15 gün içinde duyurulacak. Türk ve tanıdık olmayan akademisyenler, Ayasofya’nın statüsüne ilişkin açık mektup yazdı. Mektupta, "Bizans ve Osmanlı tarihi, kültürü ve sanatları üzerine araştırmacı bilim insanları olarak bizim bu metni kaleme almaktaki amacımız demin alınmamış bir karara itirazı olmak yok, karşılıklı kaygılarımızı hâlihazırda sahip olduğumuz bilgilere dayanarak açıklığa kavuşturmak." denildi. Türk ve yabancı akademisyenlerden Ayasofya için mektup #2 "Kanaatimizce temel mesele 'Ayasofya müze mi yahut camii mi olsun?' değil." diyen akademisyenler, önceliğin Ayasofya'nın en iyi şekilde nasıl korunabileceğine verilmesi gerektiğini savundu. Mektupta şu ifadelere yer verildi: "Endişemiz, yapının işlevine dair süregelen tartışmaların önümüzde duran elzem sorunlara cevap verebilecek ölçekte bir yönetimsel taktik geliştirmeye engel olması. Özellikle yapının tarihi dokusunun korunması, Bizans ve Osmanlı eserlerinin görünürlüğünün devamı, kitle turizminin sağlıklı bir şekilde idamesi ve yer sarsıntısı tehlikesine karşısında zorunlu tedbirlerin alınması gibi meseleler bizim için öncelik taşıyor." Türk ve yabancı akademisyenlerden Ayasofya için mektup #3
Ayasofya'nın halihazırda ayrıca müze ayrıca de camii olarak faaliyet gösterdiği belirli mektupta, laf konusu yapının ibadethane rolünün genişletilmesinin şu asıl dek Ayasofya’ya herhangi bir zarar vermediği, içinde bulunan sanat eserlerinin her yerde gizlenmesine sebep olmadığı kaydedilerek, şu ifadeler kullanıldı: "Endişemiz, süregelen ve halihazırda yalnızca ‘söylem münakaşası’ şeklinde seyreden tartışmaların Ayasofya’nın tarihi ve arkeolojik bulgularının hasar görmesi ve sanat eserlerinin gizlenmesi ile sonuçlanacak benzer şekilde baştan savma ve yanlış müdahalelere maruz kalması. Ayasofya yerel ve yöresel siyasete makine edilemeyecek kadar hoş bir anıt ve önemli bir tarihi doküman. Birbiri ardına gelen Bizans, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti yönetimleri bu anıtı zamanın yok edici etkilerinden korumuş ve değerini sadece kendileri için değil, bizler de dahil edinmek üzere tüm gelecek nesiller için muhafaza etmeyi başarmıştır. Mevcut Türkiye Cumhuriyeti devletinin bu korumacı ve sorumluk sahibi idare geleneğini sürdürmesi bizim, Bizans ve Osmanlı tarihi, kültürü ve sanatları üzerine çalışan bilim insanları için hayati öneme sahip." Türk ve yabancı akademisyenlerden Ayasofya için mektup #4
Panagiotis A. Agapitos, Max-Planck Enstitüsü, Frankfurt Engin Akyürek, Koç Üniversitesi Benjamin Anderson, Cornell Üniversitesi Tülay Büyüyen, Sabancı Üniversitesi Charles Barber, Princeton Üniversitesi Averil Cameron, Oxford Üniversitesi Ayşe Henry, Bilkent Üniversitesi Gül Kale, Carleton Üniversitesi Ayşin Yoltar, Brooklyn Müzesi Nükhet Varlık, Rutgers Üniversitesi Baki Tezcan, Kaliforniya Üniversitesi Tuğba Tanyeri-Erdemir, Pittsburgh Üniversitesi A. Tunç Neşeli, Columbia Üniversitesi B. Harun Ufak, Pennsylvania Üniversitesi Yavuz Köse, Viyana Üniversitesi Felek Konuk, Duisburg-Essen Üniversitesi Ceyda Karamürsel, Londra Üniversitesi SOAS Sinem Casale, Minnesota Üniversitesi Suna Çağaptay, Cambridge Üniversitesi ve Bahçeşehir Üniversitesi Bu haber sizlere www.haber32.com.tr farkıyla sunulmuştur