Libya'da Ulusal Geçiş Konseyi (UGK) ile Muammer Kaddafi güçleri arasındaki müzakereler dolayısıyla bir süredir durma noktasına gelen çatışmaların karşılıklı taciz atışlarıyla alevlenmesi üzerine, bölgede çekim yapan AA ekibi 50 metre yakınlarına 10'dan fazla roketin düşmesiyle büyük tehlike atlattı.

Libya'da UGK ile Kaddafi güçleri ve Sirte'deki aşiretlerin önde gelenleri arasında şehrin kan dökülmeden teslim edilmesi amacıyla yapılan müzakereler devam ediyor.

UGK yetkilileri, daha önce Sirte'nin teslim edilmesi için Kaddafi güçlerine cumartesiye kadar verdikleri süreyi 1 hafta daha uzatmıştı.



-Toplu mezar



Nofiliya'dan Sirte yönüne devam edince yol kenarında sıralanmış cesetler dikkati çekiyor. Cesetler, boğazları kesilerek öldürüldükten sonra toplu olarak, açılan bir çukura gömülen 5 muhalif askere aitti.

Askerlerin anlattığına göre, Kaddafi'nin askerleri tarafından tuzağa düşürülerek yakalanan 22 kişi, kafaları kesilerek öldürüldü ve 5'i buraya gömüldü. Diğer 17 kişinin cesedinin, Kaddafi güçlerinin kontrolündeki bölgede gömüldüğü belirtildi.

Cesetlerin gömüldüğü yeri, yakalanan bir Kaddafi askerinin gösteriği ifade edildi.

5 ceset, Libya Kızılayı tarafından alınarak Bingazi'ye doğru götürüldü.



-Ümmül Hanafis son nokta-



Bölgede bulunan AA ekibi, izlenimlerini ve yaşadıklarını şöyle anlattı:

Sirte yönüne ilerlemeye devam ettik. Bir süre sonra durdurulduğumuz güvenlik kontrol noktasında, buranın gidebileceğimiz son nokta olduğu, çünkü ilerisinin Kaddafi roketlerinin menziline girdiği anlatıldı.

Kendisi de muhalifler safında 7 aydır savaşan rehberimiz, UGK tarafından verilen kartını göstererek daha ileriye gidebilmemizi sağladı.

Sirte'ye 60 kilometre uzaklıkta bulunan Ümmül Hanafis adı verilen kasabayı yaklaşık 5 kilometre geçince iki kamyonet ve yola dizilmiş taşlarla karşılaştık. Muhalif askerler, buranın, NATO'nun kendilerine izin verdiği son nokta olduğunu belirterek, bu sınırın geçilmesi halinde NATO uçaklarının Kaddafi birlikleri sanarak kendilerini de vurabileceğini anlattılar.

Muhalif askerler, daha önce NATO'nun verdiği sınırı ihlal ettiği için vurulan çok sayıda muhalifin hayatını kaybettiğini söylediler.

Daha sonra bölgeye intikal eden askerler ise can güvenliğimizin olmadığını belirterek, acilen bölgeden ayrılmamızı istediler. Daha önce hiçbir basın kuruluşunu bu noktaya almadıklarını ifade eden askerlere rehberimiz, birlik kartını göstererek bizi koruyabileceğini söyledi ve zor da olsa diğer askerleri ikna etti.



-Çatışmalar aniden başladı, roketler düştü-



Gözcü askerlerle konuşurken arkasına uçaksavar monte edilmiş bir kamyonet Kaddafi askerlerinin bulunduğu yöne doğru ilerlemeye başladı. Düşman askerlerin konumunu öğrenmek için giden askerler, Kaddafi askerlerine taciz ateşi de açtı.

Daha sonra gözcülerin yaklaşık 200 metre gerisinde konuşlanmış tanklardan Kaddafi askerlerine doğru ateş edilmeye başlandı.

Çatışmaların alevlenmesi üzerine Kaddafi güçleri de karşı ateşe başladı. Bu arada kameramanımız Haluk Yavuzhan, muhaliflerin keşif kamyonetine binerek çekim yapmak üzere Kaddafi askerlerinin bulunduğu yöne gitti.

Bir süre sonra Kaddafi askerlerinin attığı roketler, yaklaşık 100 metre gerimize düştü. Böylece savaşın tam ortasında kaldığımızı anladık. Roket ateşi nedeniyle çok sayıda muhalif bölgeden kaçtı. Yaklaşık 10 dakika sonra fırlatılan roketler ise 50 metre paralelimize düştü. Roketlerin art arda yanımızda patlaması üzerine en yakın kum yığınının arkasına geçtik.

Ardından roketlerin menzilinden çıkmak için 1 kilometre geriye çekilerek Haluk Yavuzhan'ın dönmesini bekledik.

Bu sırada yapılan roket atışları, menzil dışında olduğumuz için yaklaşık 500 metre uzağımıza düştü. Kameramanımızın gittiği araçla sağ salim dönmesi üzerine Bin Cevad yönüne giderek güvenli bölgeye döndük.

Bölgeden ayrılırken karşılıklı tank ve roket atışı devam ediyordu.