Anadolu Ajansı, savaş muhabiri yetiştirmek için başlattığı uygulama kapsamında 5 muhabirini eğitim için İngiltere'ye gönderiyor.

Türkiye'ye yakın ülkelerde son dönemde yaşanan siyasi olayları ve çatışmaları yakından izleyen Anadolu Ajansı, bu bölgede görev yapan muhabirlerinin mesleki niteliklerinin geliştirilmesi amacıyla yeni bir uygulama başlatıyor.

Bu uygulama kapsamında, daha önce ''Arap Baharı''nın yaşandığı ülkelerde görev yapan AA muhabirleri Ferhat Demircan, Mustafa Keleş ve Meltem Uzun ile foto muhabiri Erhan Sevenler ve kameraman Tolga Çıplak, savaş ortamında hayatta kalma ve tüm zor şartlarda haber yapabilme eğitimi için İngiltere'deki Centurion Risk Assessment Services adlı merkezde düzenlenecek eğitime katılacak.

Reuters, BBC, CNN gibi medya devlerinin savaş muhabirlerinin de özel eğitim aldığı Londra'daki 'Centurion' adlı merkezde, yıllarca SAT komandoluğu yapmış kadro tarafından verilecek eğitim, 12 Aralık'ta başlayacak.

Yarın İngiltere'ye hareket edecek AA ekibi, SAT komandolarından ilk yardım, kendini savunma, bubi tuzağı ve mayınlı arazilerden korunma, açlık, susuzluk gibi zorlu yaşam koşullarına dayanma, kontrol noktalarında davranış biçimi, ateş hattında korunma yöntemleri, kamuflaj, kaçırılma ve rehin alınma durumlarındaki davranış biçimi gibi konularda eğitim alacak.

Yaklaşık bir hafta sürecek eğitime katılacak 5 kişilik ekip, AA'nın kurulduğu tarihten bu yana özel 'savaş eğitimi' alan ilk gazeteciler olacak.



-''Bu eğitim sistemini kendi bünyemizde de kurmayı arzu ediyoruz''-



AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, yaptığı açıklamada, özellikle Libya, Mısır, Tunus ve Somali bölgelerinde, muhabirlerin savaş ortamında tehlike geçirdiğini, AA ekibinden bir kısmı hafif de olsa yaralananlar olduğunu anımsattı.

Bu nedenle savaş muhabirliği temel eğitimin alınmasını zorunlu olarak gördüklerini vurgulayan Öztürk, ''Anadolu Ajansı, dünyanın dört bir yanında özellikle kriz bölgelerinde yoğun habercilik yapacağı için elemanlarımızın, ekiplerimizin, kadrolarımızın bu temel eğitimi almasını çok önemsiyoruz'' dedi.

Savaş muhabirliği temel eğitiminin en önemli merkezinin de İngiltere'deki Centurion Risk Assessment Services adlı merkez olduğunu dile getiren Öztürk, ''Elemanlarımız, burada eğitim gördükten sonra Türkiye'ye gelecekler. Bu eğitim sistemini kendi bünyemizde de kurmayı arzu ediyoruz. Bu konuyla ilgili gerekli yerlerle görüşmelerimiz, temaslarımı sürüyor'' diye konuştu.

Anadolu Ajansı olarak 2012 yılında Türkiye'nin kendi savaş muhabirlerini yetiştireceği bir programı da hayata geçireceklerini bildiren Öztürk, ''Arkadaşlarımızın, Türkiye'de ilk savaş eğitimi alan muhabirler olması bizim için çok gurur verici. 5 arkadaşımız da kendi alanlarında çok deneyimli, tecrübeli. Arkadaşlarımız, savaş ortamını da görmüş. Umuyorum, başarıyla bu kursu tamamlayıp Türkiye'ye döneceklerdir'' şeklinde konuştu.



-''AA, personelinin hayatının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor''-



Mustafa Keleş: ''Savaş bölgelerinde, özellikle de sokak savaşlarının yapıldığı ve düzenli orduların sürdürmediği savaşlar, basın çalışanları için çok tehlikeli. Herkesin uymayı taahhüt ettiği kural yok. Savaş hukuku işlemiyor. Bunun olmadığını, Kaddafi'nin linç edilmesinde gördük. Bu ortamlarda çalışırken temel hayatta kalma kurallarını bilmek çok önemli.

Libya'da yanımıza Kaddafi taraftarlarının roketleri düştüğünde, biz ayakta neler olduğunu anlamaya çalışırken yanımızdakiler yere atlamış ve kum yükseltilerinin ardına saklanmıştı. Bu küçük ayrıntılar hayati önemde olabiliyor. Bu nedenle alacağımız eğitimin çok değerli olacağına inanıyorum.

Tolga Çıplak: ''Anadolu Ajansı'nın bu konuda attığı adımın, sektördeki diğer medya kuruluşlarına da örnek olması gerektiğini düşünüyorum. Söz konusu olan insan hayatı. Böyle bir eğitimde alınacak küçük bir bilginin bile riskli bölgelerde bir hayat kurtarabileceğini düşünüyorum.''

Meltem Uzun: ''Alacağımız eğitimle afet ve savaş bölgelerinde bir gazetecinin nasıl davranması gerektiğinden, hayat kurtarmayı da içine alan birçok konuda donanımlı hale geleceğimize inanıyorum. Bir kadın gazeteci olarak bu eğitimi almaktan mutluluk duyuyorum. Bu eğitimin mesleğime uzun dönemde büyük katkı yapacağından eminim'' diye konuştu.

Erhan Sevenler: ''1996'dan bu yana çalıştığım Anadolu Ajansı'nda Türkiye'de ve yakın bölgemizde savaş, toplumsal olaylar deprem, sel gibi doğal afetler ve benzeri birçok olayı takip ettim. Bunlar arasında Marmara Depremi, Gazi Mahallesi olayları, Irak'taki 2. ABD müdahalesi ve ardındaki gelişmeler, Süleymaniye'deki baskın olayı, Mavi Marmara Gemisi'ne İsrail askerlerinin baskını ve son olarak Libya'daki gelişmeleri sayabilirim.