ABD yönetimi, ''Din ve İnanca Dayalı Hoşgörüsüzlük ve Ayrımcılıkla Mücadele İçin İstanbul Süreci''nin uygulanmasına yönelik ilk toplantıya ev sahipliği yapıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığında başlayan ve üç gün sürecek olan uzmanlar düzeyindeki toplantı, BM İnsan Hakları Konseyi'nin din ve inanca dayalı hoşgörüsüzlük ve ayrımcılıkla mücadeleye ilişkin 16/18 sayılı kararının gerektirdiği spesifik adımların hayata geçirilmesinin teşvik edilmesi ve İstanbul Süreci'nin başlatılmasını içeriyor.

ABD yönetimi, din ve ifade özgürlüğünün her ülke için hayati önemde olduğunu ve istikrarın korunmasının da ekonomik refahın desteklenmesi açısından kritik önem taşıdığını belirtiyor. BM İnsan Hakları Konseyi'nde geçen Mart ayında kabul edilen 16/18 sayılı kararın önemli olduğunu ifade eden Amerikan yönetimi ancak bu kararın, kalıcı bir taahhüt ortaya koyarak devamının getirilmesi gerektiğine inanıyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, İstanbul Süreci'nin, din ve inanca dayalı hoşgörüsüzlük ve ayrımcılıkla mücadelenin yanı sıra din ve ifade özgürlüğünün de korunması için spesifik çağrılarda bulunan 16/18 sayılı kararın uygulanması için bir forum sağladığını bildirdi.

Bakanlıktaki toplantıya, aralarında Türkiye, AB, İslami İşbirliği Teşkilatı, AGİT ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği'nin de olduğu 30 civarında ülke ve uluslararası kuruluştan temsilci katılıyor. Toplantıda Türkiye adına, Dışişleri Bakanlığı Avrupa Konseyi ve İnsan Hakları Genel Müdür Yardımcısı Kaan Esener ve İçişleri Bakanlığından Ahmet Ufuk Hasçakal bulunuyor.

ABD'nin Uluslararası Dini Özgürlükler Özel Temsilcisi Suzan Johnson Cook, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, ''Bazı insanların, hoşgörüsüzlüğü haklı çıkarmak için çeşitli dini doktrinleri saptırdığını, şiddeti kışkırttığını ya da kendi dar siyasi maksatlarına hizmet eden ihtilaflar yarattığını biliyoruz'' dedi. Saldırgan öğeler içeren açıklamaların kınanması gerektiğini ifade eden Cook, dinin hiçbir zaman ifade özgürlüğünü bastırmak bahanesiyle kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

ABD Dışişleri Bakanı Clinton'ın, Washington'daki toplantıda çarşamba günü bir konuşma yapması öngörülüyor.