Adalet Bakanı Sadullah Ergin, tutuklama yerine uygulanabilecek alternatif tedbirlerin de genişletileceğini belirterek, 3 yıl olarak uygulanan adli kontrol tedbirinin 5 yıla çıkartılacağını, adli kontrol tedbirinin kapsamının genişletileceğini söyledi. Ergin, böylelikle tutuklamalardan kaynaklanan şikayetlerin giderileceğini, ceza infak kurumlarında kalan tutuklu sayısının azaltılacağını ifade etti.

Ergin, yargı hizmetlerinin daha etkin, süratli ve verimli şeklide sürdürülebilmesi amacıyla getirilen yenilikleri, Ankara Hakimevinde düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı.

Tutuklama yerine uygulanabilecek alternatif tedbirlerin de genişletileceğini vurgulayan Ergin, 3 yıl olarak uygulanan adli kontrol tedbirinin 5 yıla çıkartılacağını, adli kontrol tedbirinin kapsamının genişletileceğini, böylelikle tutuklamalardan kaynaklanan şikayetlerin giderileceğini, ceza infak kurumlarında kalan tutuklu sayısının azaltılacağını söyledi.

Tutuklamaların Türk kamuoyunda ve uluslararası kurumlarda sürekli eleştiri konusu yapıldığına işaret eden Ergin, tutuklama, tutuklamanın devamına veya bu husustaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda, kuvvetli suç şüphesi ve tutuklama nedenlerinin varlığı ile tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunun somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça yazılması gerektiği yapılan değişikliklerde net bir şekilde düzenlendiğini bildirdi.

Bakan Ergin, buna göre hakim veya mahkemenin, tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya tahliye isteminin reddine ilişkin karar verirken kuvvetli suç şüphesinin varlığını, tutuklama nedenlerinin varlığını ve somut olayda tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu somut olgularla gerekçelendirmek durumunda kalacağını kaydetti.



-Adaletin hızlandırılması-



Adaletin hızlandırılması, süratli, verimli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesini sağlamak, mahkemeleri iş yükünü azaltmak ve yargılamada zaman ve emek kaybını önlemek amacıyla 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve 650 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin çıkarıldığını anımsatan Ergin, yargı hizmetlerinin hızlandırılması için yapılan üçüncü düzenlemenin de ceza, icra-iflas ve idari yargı alanlarını kapsadığını söyledi.

Ergin, yargının hızlandırılması için yapılan üçüncü çalışmanın 100'e yakın maddeyi kapsadığını ifade etti.

Bakan Ergin, ehliyetsiz veya alkollü araç kullananlara Cumhuriyet savcılarınca idari para cezası uygulamasına son verildiğini, bu yetkinin kaymakamlık ve valiliklerce kullanılacağını, böylelikle savcıların iş yükünde azalma hedeflendiğini belirtti.

Yabancıların Türkiye'de İkamet ve Seyahatleri Kanunu ve Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda değişiklikler yapıldığını, bu bağlamda Türkiye'ye kaçak girip yakalananlar, sınır dışı edildiği halde tekrar Türkiye'ye girmek isteyen yabancılar, belge almadan seyahat acenteliği yapanlar, belge almadan turist rehberliği yapanlar hakkında verilen hapis cezası yerine mülki amir tarafından idari para cezası verileceğini anlattı.

Vatandaşların basit suçlar için hakim önüne çıkmasını engelleyeceklerini, ön ödeme kapsamının genişletileceğini ifade eden Ergin, kamu görevlisinin ticaretle uğraşması, sağlık mesleği mensuplarının suçu bildirmemesi, yabancı devlet bayrağına karşı hakaret, yedieminlik görevini kötüye kullanma, usulsüz cenaze defni gibi suçların ön ödeme kapsamına alındığını kaydetti. Ergin, sabıkalı olanlar ile yaralama, hakaret gibi suçlarda bu hükmün uygulanmayacağını, para cezası miktarının da 100 ile 3 bin 600 lira arasında olabileceğini söyledi.

Kaçak elektrik kullanıma ilişkin açılan davaların mahkemelerde ciddi iş yükü oluşturduğunu ifade eden Ergin, kaçak elektrik kullanımının ''karşılıksız yararlanma'' suçuna dönüştürüleceğini, bu suça ilişkin 2 yıldan 5 yıla kadar olan ceza miktarında değişiklik olmadığını, borcun faiziyle ödenmesi durumunda hapis cezası verilmeyeceğini, ancak bu cezasızlık halinin suçun ilk kez işlenmesi halinde uygulanacağını, 5 yıl içinde suçun tekrarlaması halinde kişinin hapisle cezalandırılacağını anlattı.



-Monotof kokteyli patlayıcı madde-



Adalet Bakanı Ergin, molotof kokteyli gibi yangın çıkartıcı maddelerin silah sayılıp sayılmayacağı hususunda tereddütler yaşandığını, bu tereddütlerin giderilmesi için Türk Ceza Kanununun 6 ve 174. maddelerine ''yangın çıkarıcı'' ibaresinin eklendiğini belirterek, ''yangın çıkarıcı'' maddelerin patlayıcı madde olarak değerlendirileceğini söyledi. Ergin, ''Molotof kokteyli silah ve patlayıcı madde kapsamına alınarak uygulama birliği sağlanmaktadır'' dedi.

Mevcut yasal düzenlemelerin adli sicil arşiv kayıtlarının kişinin ölümü veya 80 yıl geçmesi üzerine silinmesini gerektirdiğini hatırlatan Ergin, Anayasa Mahkemesinin adli sicil arşiv kayıtlarına ilişkin hükmü ''orantılı ve makul olmaması'' nedeniyle iptal ettiğini söyledi. Yüksek Mahkemenin, tüm suçlar için suçların veya cezaların ağırlığı dikkate alınmadan çok uzun ve tek bir süre öngörülmesinin uygun bulmadığını ifade eden Ergin, adli sicil arşiv kayıtlarının kural olarak 5 yıl, yüz kızartıcı veya devlete karşı işlenen suçlarda 15 yıl, her halükarda da 30 yıl geçtikten sonra silineceğini belirtti.