Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Fransa'da Ermeni iddialarının reddini suç sayan tasarıya karşı Fransız parlamenterlerin Anayasa Konseyi'ne başvurmak için başlattıkları imza toplama çalışmalarını değerlendirerek, ''Bizim doğrudan dahil olmadığımız bir süreci takip ediyoruz. İnanıyoruz ki Fransız parlamenterler yasal imkanlarını kullanarak Anayasa Konseyi'ne müracaat etsinler ve konseyin bunu anayasaya aykırı bulması halinde bu tasarı bir daha görüşülemeyecek duruma gelsin'' dedi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, toplantıda, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ın sunduğu Askerlik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın kabul edilerek imzaya açıldığını vurguladı. Arınç, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin tarafından daha önce gündeme getirilen Ailenin Korunmasına İlişkin Kanun Tasarısı'nın, Kadın ve Aile Bireylerinin Şiddetten Korunmasına Dair Kanun adıyla görüşülüp imzaya açıldığını dile getirdi.

Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Fransa'daki Ermeni iddialarına ilişkin yasa tasarısıyla ilgili son gelişmelerin de masaya yatırıldığı toplantıda Davos Zirvesi'ne katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın temasları hakkında bilgi verdiklerini açıkladı.



-Fransa'daki tasarı-



Fransa'da Ermeni iddialarının reddini suç sayan tasarının yürürlüğe girmemesi için Anayasa Mahkemesi'ne taşınmasıyla ilgili sürecin ne aşamada olduğunun sorulması üzerine Arınç, şöyle konuştu : ''Bu konu Türkiye tarafından takip ediliyor. Bildiğiniz gibi tasarı, Senato ve Parlamento'dan geçti. Bu her bakımdan eleştiriliyor. Fransa'nın kendi içinde de öncelikle anayasaya Fransa'nın tanıdığı temel değerlere aykırı olduğu söyleniyor. Az sayıda senatör ve milletvekilinin katılımıyla, ama uzun süren müzakereler ve vekaleten oy kullanma sonunda çok da açık ara olmayan bu sonuç çıktı. Bu sonuç her bakımdan eleştiriliyor. Sadece Türkiye içinde değil Fransa'nın kendi içinde de bu yasanın öncelikle anayasaya ve Fransa'nın temel değerlerine aykırı olduğu söyleniyor.

Senatörlerin, Anayasa Konseyine bir müracaat hakları olduğunu, sürecin henüz tamamlanmadığını biliyoruz. Bunda Türkiye'nin bir dahli olamaz. Hukuksal bir durum. Fransız Kongre üyelerinin senatörlerinin, milletvekillerinin kendi içindeki prosedür gereğince doğru olmadığını Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Bildirgesi'ne ifade özgürlüğünü zedelediğini düşündükleri bu tasarıya karşı bir müracaat hakları olduğunu biliyoruz. Eğer süreç tamamlanır, müracaat yapılırsa, bu tasarı açısından da Fransa açısından da ne gibi sonuçlar doğuracağı gazetelerde yazılıyor; kamuoyu bilgilendiriliyor.''