İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Alaaddin Burucerdi, Türkiye'nin PKK terör örgütüne karşı hava operasyonlarında İran hava sahasını kullanma isteği olasılığı konusunda, "Bildiğiniz gibi hava sahasını açmak askeri bir konudur ve askeri yetkililerin görüş bildirmeleri lazım. Ama biz bu terör örgütleriyle mücadeleyi önemsiyoruz. Bu mücadelede kim karşı koyarsa aynı cevabı alacaktır. İran İslam Cumhuriyeti güçlü hava kuvvetleri ve askeri kabiliyete sahiptir. Başkalarının hava sahamızı kullanmasına gerek olmadığını düşünüyoruz" dedi.

İran Meclisi Milli Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Burucerdi, Ankara'daki temaslarının ardından İran Büyükelçiliğinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Türkiye'nin PKK ile mücadelesinde Kandil'e yönelik muhtemel bir operasyonda İran'ın Türkiye'yi destekleyip desteklemeyeceği ve hava operasyonlarında İran'ın Türk uçaklarına hava sahasını açıp açmayacağının sorulması üzerine Burucerdi, İran'ın PJAK'a karşı bir operasyon düzenlediğini ve bu terör örgütünü ortadan kaldırmaya çalıştıklarını kaydetti.

"Biz terörizme göz yummaya tamamen karşıyız" diyen Burucerdi, İran ile Türkiye arasında güvenlik konularında işbirliğinin mevcut olduğunu belirtti.

Her iki ülkenin gündeminde olan terörizm ile mücadelede işbirliği konusunda görüştüklerini ifade eden Burucerdi, PKK'nın Türkiye'de PJAK'ın da İran'daki eylemlerinin terör örgütü olduğunu gösterdiğini, ancak batının bu örgütler karşısında ikili bir siyaset yürüttüğünü söyledi.



-Murat Karayılan'ın yakalandığı iddiası-



Dış Politika Komisyonu Başkanı Burucerdi, TBMM'den çıktığı esnada Türk gazetecilerin PKK terör örgütünün elebaşısı Murat Karayılan'ın yakalanmasıyla ilgili sorular sorduğunu hatırlatarak, "Ben de kendilerine 'benim bilgilerim Türk basınındaki bilgiler kadardır' dedim. Ben burada bu haberi tekrar yalanlamak istiyorum. Bu haber doğru değildir, gerçeği yansıtmıyor" diye konuştu.

PKK terör örgütünün elebaşısı Murat Karayılan'ın İran'a gelip gelmediğiyle ilgili olarak da "Ben bu haberin tümünü yalanladım. Kendisi ne İran'a gelmiştir ne de tutuklanmıştır. Ben bunu Türk makamlarına da ilettim. Biz bu konudaki düşüncelerimizi Türk makamlarına ve Dışişlerine ilettik" ifadelerini kullandı.



-"Füze kalkanı konusunda olumsuz görüşe sahibiz"



Füze kalkanının Türkiye'ye konuşlandırılması konusuna da değinen Burucerdi, ABD'lilerin Polonya ve Çek Cumhuriyetine muhalefet nedeniyle konuşlandıramadığını ileri sürerek, "Bizce bu sistem güvenlik açısından sorun yaratacaktır. Biz Dış İlişkiler ve Güvenlik Komisyonu olarak mecliste yaptığımız görüşmelerde kalkan konusunda tamamen olumsuz bir düşünceye sahibiz. Siyonizm rejimi İran'ı defalarca tehdit etmiştir. Bizce Amerikalılar bu kalkanı Siyonizme yardım için uyguluyorlar.



-Suriye-



Arap Birliği'nin Suriye'ye karşı takip ettiği politikaların Türkiye tarafından da tam olarak benimsendiğinin hatırlatılarak, Türkiye'nin Suriye'ye yönelik politikasına İran'ın bakışının sorulması üzerine Burucerdi, bölgenin etkili ülkeleri olan İran ve Türkiye'nin rol üstlenebileceğini, bazı konularda farklı düşünceleri de rahatlıkla dile getirebileceğini söyledi.

"Türkiye, Suriye konusunda İran ile istişare edebilir ve Suriye konusunda daha yapıcı rol üstlenebilir" diye konuşan Burucerdi, kesin bilgilere göre bu sorunların büyük bölümünün dışardan getirilmiş silahlar ve dışardan eğitim almış kişilerin Suriyeli güvenlik güçlerini öldürmesi nedeniyle çıktığını iddia etti.

"Suriye'ye yönelik bir operasyona Türkiye'nin de katılması söz konusu olursa İran'ın tavrı ne olur?" sorusunu yanıtlayan Burucerdi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yaptıkları görüşmede Gül'ün, "Suriye'ye dış bir müdahaleye kesinlikle açık bir şekilde karşı olduklarını" söylediğini aktararak, "Biz Türk üst düzey yetkililerinin görüşlerine güveniyor ve saygı duyuyoruz" ifadelerini kullandı.

İran'ın nükleer faaliyetlerine değinen Burucerdi Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun (UAEK) yayınlanan son raporunun eski raporda yer alan sorunların aynısını dile getirdiğini ileri sürerek, kendilerinin daha önceki UEAK Başkanı El Baradey'e bu konuyu aktardıklarını bildirdi.

UAEK'in başında bulunan Yukiya Amano'yu ABD'nin siyasi çıkarlarına hizmet etmekle suçlayan Burucerdi, Rusya ve Çin gibi tarafsızların bu karara karşı çıktığını ve bunun gerekli etkiyi yaratmasını umduklarını dile getirdi.

İsrail'in uzun yıllar boyunca Suriye'nin Hamas, Hizbullah ve İslami Cihat gibi direniş ekseninin yanında yer aldığı, 'Siyonist' rejiminin de uzun yıllardır Müslümanlara karşı ''düşmanca tavırlar'' sergilediğini söyleyen Burucerdi, İsrail'in Mavi Marmara gemisine saldırıp 9 Türk'ü öldürerek söz konusu tavırlarını sürdürdüğünü kaydetti.

Alaaddin Burucerdi şöyle konuştu:

''Siyonist rejimin politikası Suriye'deki politik yapıyı düzenleyip değiştirmektir. Bu değişiklikle bölgede direnişe olan destek kesilecektir. Direniş 33 günlük ya da 22 günlük savaşlarda üstlendiği roller üzerine İsrail, bugün bu şekilde öc almak istemektedir. Arap Birliği tarafından takip edilen yol tamamen Suriye'yi içerde bozguna uğratmak, iç savaş çıkarmak üzerinedir. Suriye'de bir iç savaş bu ülkeyle sınırlı kalmayacak ve bölgede istikrarsızlık yaratacaktır. Suriye'de olabilecek en iyi çözüm sayın Beşşar Esad'ın başlatmış olduğu reformların hızlandırılmasıdır. Bence Suriye'nin Arap Birliği'ne üyeliğini dondurmak tarihi bir yanlıştır.''