Van'ın Erciş ilçesinde kurulu çadır kentte kalanların günün hemen hemen her saati koşuşturmayla geçiyor.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, depremin ardından Türk Kızılayı tarafından kurulan Yenişehir Çadır Kenti'nde sadece evleri yıkılan ya da hasar görenler değil, polisler, Kızılay görevlileri, sağlık personelleri, basın mensupları, temizlik işçileri ve itfaiye erleri de aynı çorbaya, pilava kaşık sallıyor.

Polisler çadır kentin güvenliğini, sağlık personelleri depremzedelerin sağlıklı yaşam sürmelerini sağlamaya çalışırken, Türk Kızılayı ekipleri ailelerin ihtiyaçlarını karşılamak için yoğun çaba harcıyor.

Birlikte yapılan çalışmalar, aynı çadırda yenilen yemekler, soğuktan korunmak için katalitik başında ısınırken içilen çaylar derken çadır kente ülkenin dört bir yanından gelenler arasında adeta bir ''deprem'' arkadaşlığı oluşuyor.

Depremzedelerin için hemen hemen günün her saati koşuşturmayla geçiyor. Aile bireylerinden belirlenen birkaç kişi, sabah, öğle ve akşam saatlerinde sıraya girerek yemek alıyor. Birisi bir tas çorba için sıra beklerken, diğeri çadırın eksiklerini gidermenin telaşını yaşıyor.

Yaşanan bu telaşa rağmen çadırların eksiği bitmiyor. Bir gün katalitiğin tüpü, diğer gün çocuğun botu ya da bezine, başka bir zaman ise ilaca ihtiyaç duyuluyor. Kar sularından korunmak için strafor sırasına giren depremzedeler, kamyonlardan dağıtılan kaynak suyu için de adeta birbiriyle yarışıyor.

Çocuklar, yaşadıkları depremin ve yol açtığı sonuçlarından habersiz günü çoğunlukla oyunla geçirirken, gönüllüler sayesinde birçok konuda eğitim görüyorlar. Çocuklar, ailenin yemeği için sırada da bekliyor.

Küçük evleri olan çadırlarını sıcak bir yuvaya çevirmeye çalışan kadınlar, temizliği ihmal etmiyor. Çadırları kadar eşleri ve çocuklarıyla yakından ilgilenen kadınlar, zaman zaman özledikleri yemeklerden pişirerek komşularını ya da yakınlarını akşam yemeğine davet ediyor.

Akşam saatleri çadır kent için hüzün anlamına geliyor. Günün koşuşturması içinde yorulan depremzedeler, havanın kararması ve soğuğun etkisini artırmasıyla yemeğin ardından çadırlarına çekilmeye başlıyor.

Depremin yarattığı acının, kaybedilen hayatların, geciken hayallerin yol açtığı hüzün, komşu ziyaretleri ve çay sohbetleriyle şenlendirilmeye çalışılıyor. Bir firmanın kurduğu tırın dağıttığı ücretsiz çay, akşam saatlerinde çadırlarda hoş sohbete aracılık ediyor.

Çadırları gezen Türk Kızılayı ekiplerine eksiklerini ileten depremzedeler, gecenin ilerleyen saatlerinde yangına yol açmamak için katalitiklerini kapatarak daha iyi yaşayacakları bir günün umuduyla uyuyor. Depremzedeleri belki de en fazla zorlayan zaman dilimi uyku dönemi oluyor. Soğuğun etkili olduğu gece çoğu zaman geçmek bilmiyor.

Öte yandan, Diyarbakır'da aralarında Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) ile Ticaret Borsası'nın bulunduğu 6 kuruluş, Van'daki depremzedeler için ''Bir prefabrike de sen al'' kampanyası başlattı.