Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye ile ilgili olaak, ''Arap Birliği ve bölgesel inisiyatifler de buna bir çözüm üretemezse ve hala Suriye'de her gün yüzlerce insanın bazen ölüm haberlerini alırsak, çatışma haberlerini alırsak ve sınırımıza dönük olarak da son 6-7 aydır sayıları artan sığınma talepleri olursa, tabi konu uluslararası nitelik kazanır'' dedi.

Davutoğlu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Erciyes Dağı'ndaki Mirada Otel'de, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'den Erciyes Master Planı hakkında brifing aldı.

Daha sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Davutoğlu, bir gazetecinin, ''El Arabiya televizyonuna Suriye ile ilgili bir açıklamanız olmuştu. (Arap Birliği Suriye'deki krizi çözemez ve bir BM müdahalesi olursa, biz de destek vermeye hazırız) demiştiniz. Türkiye bu desteği hangi boyutta verecek-'' sorusunu yöneltmesi üzerine, haberleri gördüğünü ancak haberde bütünün tam olarak yansıtılmadığını söyledi.

Bu sabah Arap Birliği Genel Sekreteri Nebil El Arabi ile bir görüşme yaptığını ifade eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Bildiğiniz gibi öğleden sonra Arap Birliği'nde son derece kritik bir toplantı gerçekleştirilecek. Türkiye'nin de destek verdiği ve tüm hazırlık çalışmalarına katıldığı gözlemciler misyonu ile ilgili toplantı yapılacak. Toplantı öncesinde Sayın Nebil El Arabi'den bilgi aldım, kendisi aradılar. Zaten bu tip kritik toplantılar öncesi ve sonrasında görüş alışverişi yaparız. Çünkü bu misyon Türkiye ile Arap Birliği'nin birlikte gerçekleştirdiği, Suriye'deki kardeşlerimizin haklı taleplerinin barışçı bir geçiş süreciyle nihayete erdirilmesi amaçlayan bir misyondur. Suriye'deki insan hakları ihlallerini ortadan kaldıracak, hala her gün onlarca ölüm haberi aldığımız katliamları durduracak bir yaklaşımdır, yöntemdir Arap Birliği'nin gerçekleştirdiği. İnşallah bugünkü toplantı bu anlamda verimli olur. Bütün dünyanın takip ettiği bir toplantıdır."

Türkiye'nin bu süreçte öncelikle tercihinin Suriye'de değişimin sağlanabilmesiyle, barışçıl bir değişim süreciyle, Suriye'nin barış, huzur ve istikrar içinde halkın bu talebinin yerine getirileceği bir konjonktür yapılanması olduğunu ancak maalesef bunun gerçekleşmediğini vurgulayan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Daha sonra biz ikili olarak katkıda bulunmaya çalıştık. Çok uzun süren ve yoğun emek verdiğimiz çabalar yürüttük biliyorsunuz, sayın Başbakanımızla birlikte. O çabalar da sonuçsuz kalınca bölgesel inisiyatif olarak Arap Birliği'nin devreye girmesine büyük önem verdik, kendi bölgemiz içinde bunu çözelim dedik, İran ile konuştuk, Arap Birliği ile konuştuk, yoğun bir diplomatik çaba sergiledik. Bu çabaların sonucunu bugün Arap Birliği'nin alacağı kararlarla göreceğiz. Bizim her şeyden önce alınacak bu kararları destekleyeceğimizi ifade etmek istiyorum. Sürekli istişare içindeyiz ama Arap Birliği ve bölgesel inisiyatifler de buna bir çözüm üretemezse ve hala Suriye'de her gün yüzlerce insanın bazen ölüm haberlerini alırsak, çatışma haberlerini alırsak ve sınırımıza dönük olarak da son 6-7 aydır sayıları artan sığınma talepleri olursa, tabi konu uluslararası nitelik kazanır. Bu niteliği kazanması halinde insani bir sorun olarak BM'nin ilgilenmesi durumunda insani amaçlı olarak buna katkıda bulunuruz demiştik. Kastettiğimiz budur.

Ümit ederiz ki bu aşamaya gelmeden Suriye yönetimi kendi halkına karşı yürüttüğü bu haksız savaşı, çatışmayı durdurur ve halkı ile barışmanın yollarını bulur. Arap Birliği'nin misyonuna gerekli desteği ve kolaylığı sağlar, hiç bunlara ihtiyaç kalmaz. Ama gözümüzün önünde bir insanlık trajedisinin oluşması durumunda da BM'nin devreye girmesi halinde, BM ile birlikte çalışmaya hazırız. Kastettiğimiz budur. Zaten salı günü de Rusya'ya gideceğim, orada da istişare yapacağız. Bütün bu uluslararası temaslar neticesinde önümüzü daha iyi görme imkanı bulacağız.''



-terör olayları-



Davutoğlu, gazetecilerin ''Bir soru önergesine verdiğiniz cevapta Kürt bölgesel yönetiminin, PKK'nın bölgeden tasfiyesi konusunda Türkiye'nin işbirliğine açık olduğunu belirttiniz. Bu konuyu da sınır ötesi operasyonlar için bir ipucu olarak yorumlayabilir miyiz-'' diye sorması üzerine de şunları kaydetti:

''Yok. Bu ilkesel olarak sürekli vurguladığımız bir husustur. Terörün dış kaynaklarının yok edilmesi, dış kaynaklarına karşı mücadele edilmesi Türkiye'nin, komşu ülkelerin, Avrupa'nın, tüm dünyanın sorumluluğudur. Türkiye'nin bu sorumluluğu hatırlatması ve birlikte dayanışma içinde bir yöntem geliştirmesinden daha doğal bir durum yok. Son olarak Roj TV ile ilgili gelişmeler konusunu biliyorsunuz. Aynı şekilde çok yoğun çaba yürüttük. Kuzey Irak'ta maalesef terör yuvalanması var. Terörün sığınağı olarak kullanılan bazı bölgeler var. Oraya karşı mücadelede tabi Kuzey Irak'taki bölgesel yönetimden de Irak merkezi hükümetinden de tam bir dayanışma içinde olmasını bekleriz. Bu konuda atılan adımlar mevcut.''

Diğer taraftan, Davutoğlu ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız sabah namazını tarihi Camii Kebir'de kıldılar. Namaz çıkışında vatandaşlarla bir süre sohbet eden bakanlar, daha sonra bir çorbacıya giderek çorba içtiler. Bakanlar, burada vatandaşlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.