Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Libya'da çatışmanın ardından yaşanacak sürecin önemini vurgulayarak, "Savaşı kazanmaktan daha zor olanın barışı kazanmak" olduğunu söyledi.

NTV'de yayınlanan bir programda konuşan Davutoğlu, Ulusal Geçiş Konseyi temsilcisi Mahmut Cibril'den Libya'daki son gelişmelerle ilgili bilgi aldıklarını belirterek, Libya'nın artık yeni bir aşamaya geçtiğini kaydetti.

"Savaşı kazanmaktan daha zor olan barışı kazanmaktır" diye konuşan Davutoğlu, siyasi kararlılıkla sürecin yönlendirilmemesinin daha büyük çatışmaları doğurabildiğini belirtti.

Türkiye'nin Ortadoğu'daki gelişmelere en başından beri ilkesel yaklaştığını hatırlatan Davutoğlu, "hukuk devleti, şeffaflık, demokratik prensipler, insan hakları ilkeleri" etrafında yeni siyasi yapıların ortaya çıkması gerektiğini ve bu değişim sürecinin barışçıl yöntemlerle yaşanmasına büyük önem verdiklerini vurguladı.

Davutoğlu, Kaddafi ailesiyle en son Nisan ayında temasa geçtiklerini belirterek Muammer Kaddafi'nin Türkiye'ye gelme talebi olmadığını, bu yöndeki haberlerin doğru olmadığını kaydetti.

Libya'da Ulusal Geçiş Konseyi'nin birliğinin ve çeşitliliğinin korunması gerektiğini vurgulayan Davutoğlu, devletin sürekliliğine önem verilmesi gerektiğini, ordu ve bürokrasinin tasfiye edilmemesi gerektiğini ifade etti. Dışişleri Bakanı, mevcut yapıların reforme edilerek yeniden yapılandırılması gerektiğini kaydetti.

"Libya'da kesinlikle bir rövanş kültürü oluşturulmaması gerektiğinin" altını çizen Davutoğlu, Ulusal Geçiş Konseyi liderine, "Hz. Peygamber'in Mekke'ye girdiği gibi Trablus'a girin" telkininde bulunduğunu aktardı.

Bingazi ziyaretiyle ilgili kendisine yöneltilen eleştirileri yanıtlayan Davutoğlu, "Bu Türkiye'ye hakarettir" dedi. Bunların eleştiri değil, Türkiye'ye haksızlık etmek, Türkiye'yi anlamamak olduğunu belirten Davutoğlu şöyle konuştu:

"Türkiye'yi Libya'ya benzeştirmeye kalkışmak kadar bu ülkeyi anlamamak mümkün değil ve bu ülkeye hakarettir bu. Türkiye büyük demokrasilerle, ekonomilerle karşılaştırılır."



-Libya'ya yapılan yardımlar

Libya'ya yapılan yardımlarla ilgili bir soru üzerine Davutoğlu, ilk aşamada, Türk halkının Libya halkına zor zaman desteği olarak TİKA üzerinden 100 milyon dolarlık bir yardım yapıldığını, bunun hibe olduğunu belirtti.

Kalan 200 milyon doların "kredi" olduğunu kaydeden Davutoğlu, "bu kredinin garanti karşılığının Türkiye'de dondurulmuş Libya değerleri" olduğunu kaydetti. BM Güvenlik Konseyi'nin Libya paraları üzerindeki dondurma kararını kaldırmasını istediklerini ifade eden Davutoğlu, bu karar çıkana kadar bu parayı serbest bırakmak mümkün olmadığı için böyle bir yöntem benimsediklerini aktardı.

Libya yetkilileri ile 200 milyon dolarlık bir kredi anlaşması imzalandığını belirten Davutoğlu, bu kredinin 100 milyon dolarının proje kredisi olduğunu söyleyerek, kalan 100 milyon dolarlık nakit krediyi de teslim ettiklerini kaydetti.



-Bingazi'ye THY uçuşları kısa sürede başlayacak

Libya'daki Türk yatırımları konusunda konuşan Davutoğlu, güven ve istikrarın sağlanmasının ardından eski yönetimin bütün anlaşmaların geçerli olacağını ve bununla ilgili bütün hukuki önlemleri aldıklarının altını çizdi.

Türk müteahhitlerinin Libya'ya ne zaman dönebileceği sorusu üzerine Davutoğlu, Kaddafi ailesi yakalanmadan bazı güvenlik sorunları yaşanabileceğini ancak güvenlik sorunu çözüldükten sonra Libya'ya gidilebileceğini belirtti.

Davutoğlu, "Biz istiyoruz ki Bingazi havalimanı birkaç gün içinde rehabilite edilsin ve bayramdan önce Bingazi'ye THY uçuşları yapılabilsin" dedi.

Davutoğlu, Trablus'daki Büyükelçiliğin de bayrama kadar ya da bayramdan hemen sonra açılacağını kaydetti.



-Suriye'deki gelişmeler

Suriye'de güvenliğin çözülmesi için alınan önlemlerin reforma imkan bırakmadığını söyleyen Davutoğlu, son ziyaretinde Suriye lideriyle bu konuyu saatlerce konuştuğunu hatırlatarak, "sabırla operasyonların durmasını beklediklerini" belirtti.

"Bir kısır döngü devam ediyor, bu kısır döngüden Suriye'nin hızla çıkması lazım" diye konuşan Davutoğlu, "Türkiye her türlü senaryo için hazırlıklıdır" dedi.

Askeri müdahalenin söz konusu olmadığını belirten Davutoğlu, insan hakları meselesi söz konusu olduğunda bunun kabul edilebilir olmadığının altını çizdi. Davutoğlu, "sıfır sorun ilkesinin uygulanmasının, bu sorunlara müdahale edilmeyeceği anlamına gelmediğini" söyledi.