Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, gıda alanında küresel markalar oluşturmayı hedeflediklerini belirterek, ''Hükümet olarak bu alanda da her türlü imkanı ve desteği verme kararlılığındayız'' dedi.

Eker, Altıparmak Gıda'nın Çekmeköy'deki yeni kompleksinin temel atma töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tarım sektöründe önemli potansiyele sahip olduğunu söyledi.

Eker, şunları kaydetti:

''Türkiye'nin tarımsal verim hasılasını 23 milyar dolardan 62 milyar dolara çıkardık. 23 milyar dolarlık hasılaya sahip olduğumuz tarihte Türkiye, dünya ülkeleri arasında tarımsal hasıla sıralamasında 11'inci sıradaydı. Dünyada bizim önümüzde 10 ülke vardı. AB üyesi ülkelerden Fransa, İspanya ve İtalya bizim önümüzdeydi. Bugün iftiharla söylüyoruz; son 3-4 yıl içerisinde biz 62 milyar dolarlık hasılayla biz bu 3 ülkeyi de geçerek dünya ülkeleri arasında 7. sıraya oturduk.''

Tarım gibi pazar şartlarından çok kolay etkilenen ve üretim imkanları sınırlı olan bir sektörde kısa bir süre içerisinde büyük gelişme sağlamanın kolay olmadığını belirten Eker, ''Bunun içerisinde tarımın bütün alt sektörleri var. Arıcılık var. Bal üretimi de... Bizim tarihi marka alanımız tarım ve gıdadır. Fakat biz nedense bu alanı çok görmemişiz. Başka alanlarda, yeni yeni geliştirdiğimiz alanlarda markalar yaratmaya çalışıyoruz. Bu güzel bir şey ama doğal olarak imkan sahibi olduğumuz potansiyelimizin bulunduğu alanlardaki potansiyelimizi, gücümüzü ve kapasitemizi çok iyi değerlendirmek zorundayız'' dedi.



-Türkiye nüfusu ve ihraç-



Geçen yıl tarım ürünü ihracatının toplam ihraç içerisinde oranının biraz yükseltildiğini ve yüzde 12-13'ler seviyelerine çıktığını vurgulayan Eker, ''Bu da 17 milyar dolar civarında. Yani Türkiye, 74 milyon insanını besliyor. Bu ülkeye yaklaşık 30 milyon da turist geliyor. Onlar da besleniyor. Üstüne de Türkiye 17 milyar dolarlık gıda maddesi ihraç ediyor'' diye konuştu.

Şehirleşme ile birlikte insanların sadece kendileri için değil, pazar için de üretim yaptığını ifade edene Eker, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bu durum bir de gıda güvenliği meselesini getiriyor. Çünkü başka pazarlar için üretim yaptığınızda gıda sanayi, ambalaj, depo, satış ve satış merkezleri devreye giriyor. O halde bunların her birinde birtakım işlemler yapılıyor. Biz bu zinciri pazardan sofraya, çiftlikten çatala, meradan tabağa kadar her alanda denetlemek durumundayız. Bunun için gıda güvenliği sistemi kurmamız gerekiyordu. İki hafta önce İstanbul'da yapılan toplantıda 102 maddelik yeni yönetmeliğimizi açıkladık. Bu yönetmelik AB standartlarında yönetmelik. Bu standartları dünyanın en gelişmiş standartlarından oluşturduk. Bütün halkalarda herkeste sorumluluk var. Bu sayede bir ürün geriye doğru izlenebiliyor.''



-Arıcılık ve bal üretimi-



Arıcılık ve bal konusunun da çok önemli olduğunu belirten Eker, şunları kaydetti:

''Türkiye, arı varlığı açısından dünyanın en büyük 3'üncü ülkesi durumunda. Bal üretiminde ise dünyanın 4'üncü büyük ülkesiyiz. Hala katedeceğimiz mesafe var. Üzerinde bulunduğumuz coğrafyada çok zengin endemik bitki var. Buradan elde edilecek bal, son derece kıymetli ve çok değerli. Üretimde yeni teknikler kullanıldığında suiistimalin alanlarının önlenmesi, gıda güvenliği çerçevesinde tüketicinin sağlığını tehdit edecek birtakım unsurlarının bulunmaması, kalıntı problemi yaşanmaması için üzerinde hassasiyetle durduğumuz ve çok sayıda denetim yaptığımız bir alandır. Temeli atılacak tesis, 30 milyon TL yatırım ve 100 kişiye istihdam yaratacak.''