Birinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Özkan Kurt, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast yapacağı, bar işletmecisi Engin Temel ve İbrahim Çiftçi'yi öldürttüğü'' şeklindeki ihbarların doğru olmadığını söyledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Zekeriya Öz'ü, ''Ergenekon'' soruşturmasını yürüttüğü sırada tehdit ettiği iddiasıyla İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanırken dosyası bu davayla birleştirilen tutuklu sanık Özkan Kurt'un çapraz sorgusu yapıldı.

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Kurt'a savcı Öz'e yazıp 31 Mart 2010 tarihinde faksla yolladığı tehdit içerikli mektubundan bazı bölümler okuyarak sorular yöneltti.

Pekgüzel'in, mektupta savcıya ''AK Parti'nin servis ettiği belgelerle soruşturma yürüttüğünü yazmışsınız. Bu konuda ne biliyorsunuz-'' sorusuna, bunun kendi görüşü olduğunu söyledi.

Mehmet Ali Pekgüzel, mektuptaki ''Size naçizane tavsiyem, bu davadan el çekmeniz doğrultusundadır. Sizi seven bir aileniz, arkadaşlarınız ve dostlarınız var. Onlara sizi kaybetmenin acısını tattırmayın. Yoksa sonunuz Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, Savcı Öz gibi olacak. Umarım beni, sizi öldürmeye teşvik etmezsiniz. Bu davadan çekilmemen halinde senin her parçanı bir çukura gömerim. Parçalarını bulamazlar. Yakınlarına bu acıyı tattırırım'' ifadelerini okudu.

Pekgüzel, ''Savcı Öz'ün kim olduğunu, neden öldürüldüğünü biliyor musun- Herhalde Doğan Öz'den söz ediyorsun. Doğan Öz, kontrgerilla konusunda ilk araştırmayı yapan savcıdır. Mumcu, İpekçi aydınlarımızdır. Bu insanları tanımadığını söylüyorsun. Neden yazdın-'' diye sordu.

Kurt, bu kişilere, suikasta kurban gitmeleri nedeniyle mektubunda yer verdiğini belirterek, ''Abdi İpekçi, Uğur Mumcu ve Doğan Öz'ün hangi güdülerle, hangi amaçla öldürüldüğünü bilmiyorum. Bir kızgınlık anında bu mektubu yazdım'' dedi.

Özkan Kurt, mektubu gönderdiği günün akşamı saat 23.30 sıralarında gözaltına alındığını belirtti.

Pekgüzel, Kurt'a ait olan telefonda Sedat Peker ismiyle kaydedilen 3 numara olduğunu belirterek, bu kişinin davada yargılanan Sedat Peker olup olmadığını sordu.

Kurt ise kendisine ait 11 tane telefon hattı olduğunu ifade ederek, ''Telefonuma Sedat Peker ya da dava sanıklarından kimseyi kaydetmedim. Tanımadığım insanları telefonuma kaydetmem mümkün değil'' diye yanıtladı.



-Bar işletmecisi Engin Temel'in öldürülmesi-



Savcı Pekgüzel, Kurt'un savcı Öz'e tehdit mektubunu göndermeden önce İstanbul Emniyetine gönderilen bir ihbar mektubunda Nişantaşı'nda evine girerken, 2008'de öldürülen bar işletmecisi Engin Temel cinayetine ilişkin bilgilerin yer aldığını belirterek, ihbarda Temel'i Oflu enişte lakaplı Özkan Kurt'un öldürttüğünün yazıldığını söyledi.

Kurt'a ait dijital belgelerinin incelenmesinde de Temel'in oturduğu binanın adresinin yer aldığını ifade eden Pekgüzel, ''Engin Temel'i tanıyor musun-' diye sordu.

Daha öncede Engin Temel cinayetine ilişkin Şişli Cumhuriyet Savcılığına ifade verdiğini söyleyen Kurt, ''Ben kendisini tanımıyorum. Ben cinayeti televizyonlardan duydum. Yanlış hatırlamıyorsam ben cinayetin olduğu tarihte İstanbul'da da değildim. Benim birebir Engin Temel ile irtibatım yok'' şeklinde yanıt verdi.

Temel'in ev adresine ilişkin kendisinde böyle bir bilginin olduğunu hatırlamadığını dile getiren Kurt, ''Benim hakkımda savcılığınıza asılsız ihbar mektupları gönderilmiş. Birçok olayın içinde olduğum söyleniyor. Benim kuru sıkı silah dışında poliste bir kaydım bile yok. Benim sevenim olduğu kadar sevmeyenim de vardır. Bu tarz şeylere benim gücüm yetmez. Bunlar maksatlı olarak yapılmış şeyler'' diye konuştu.



-İhbar mailinde Başbakan Erdoğan'a suikast iddiası-



Savcı Pekgüzel, kendisine ait bir flash bellekte, İstanbul Valisi Hüseyin Çapkın, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gibi siyasetçi ve bürokratlarla ilgili bilgilerin yer aldığını belirterek, ''Bunları siz oluşturmadıysanız, kim oluşturdu-'' diye sordu.

Flash belleğinin içinde sadece savcı Öz'e yazdığı tehdit mektubunun olduğunu ifade eden Kurt, ''Gayrettepe'deki emniyete girdiğimde flash belleğin içinde bir şey yoktu. TEM'e gidince birçok dosyaya rastlandı. Format atılan bilgisayarda dosyaların çıktığı iddia ediliyor'' dedi.

Pekgüzel, yine gönderilen ihbar mailinde, ''Kurt, Veli Küçük adına infaz timi kurarak cinayetler işlemiştir. İzmir'deki İbrahim Çiftçi cinayeti bunlardan birisidir. Şişli'de bar olayıyla ilgili Engin Temel'in öldürülmesi ve 600 bin dolardan söz ediliyor'' diye sordu.

Kurt ise hayatında hiç 600 bin dolarının olmadığını belirterek, ''Hiç telefon kullanmadığım söyleniyor. Ama üzerime kayıtlı 11 hattım var. İsteyen her şekilde bana ulaşabilir. İhbar yanlıştır. Cinayete azmettirmekten söz ediliyor. Ben tavuk bile kesemem. İbrahim Çiftçi'nin adını bu davada duydum'' şeklinde yanıt verdi.

Savcı Pekgüzel, Özkan Kurt henüz tehdit mektubunu göndermeden Sultanahmet'teki İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına 23 Şubat 2010'da gönderilen ihbar içerikli e-postayı okuyarak, ''Oflu enişte lakaplı Özkan Kurt 26 Şubat 2010 tarihinde cuma namazının çıkışında Başbakan'a suikast düşünüyor'' ifadelerinin yer aldığına dikkati çekti. İhbarda, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan yardımcıları Bülent Arınç ve Ali Babacan gibi siyasetçiler, bürokratlar, iş adamları ve Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız'ın adının bulunduğunu ifade eden Pekgüzel, Kurt'tan bunlara açıklama yapmasını istedi.

Kurt da ''Buraya bağlamak için kurgulanmış'' yanıtını verdi.

Duruşmada, Kurt'un çapraz sorgusunun tamamlanmasını ardından duruşmada, tutuksuz sanıkların savunmaları alınıyor.