''Ergenekon'' soruşturması kapsamında Odatv'de yapılan aramalara ilişkin açılan davanın tutuklu sanığı Hanefi Avcı, ''Mesleki geçmişim, yaşantım, kamuoyunca bilinen tavrım, açıklamalarım dikkate alındığında benimle 'Ergenekon' veya başka bir örgütle bağ kurulması mantıksızdır'' dedi.

Çağlayan'daki İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, savunmasını sürdüren eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, iddianamede yer alan ''Nedim.doc'' adlı belgenin, başka bir bilgisayarda oluşturulduğunu, daha sonra Odatv bilgisayarlarına yerleştirildiğini iddia etti.

Bilgisayarda bir belge oluşturulup başka bir bilgisayara atıldığında arada tarih farklılıklarının oluştuğunu belirten Avcı, bu dosyaların Odatv bilgisayarında oluşturulmadığını öne sürerek, bilirkişilerin o kısımları yazmayarak yanlış kanaat oluşturduğunu söyledi.

Avcı savunmasını şöyle sürdürdü:

''Siz özel bilgilerinizi internete açık bir bilgisayara koyacaksınız ve açmadan bu dosyaları sileceksiniz. İşin ilginç yanı suçlayıcı dosyaların hepsi bir yerde duruyor. Bu dosyalara ancak sistemi çok iyi bilen birileri bakar. Normal bir kullanıcı bu dosyaların nerede olduğunu göremez. Bu dosyaları Soner Yalçın'ın yazmadığı bellidir. Bilgisayar mühendisi olan oğluma sordum. Bana bunların gelişmiş virüsler olduğunu ve bizim algılayamayacağımızı söyledi.

Bu dokümanlar örgüt dokümanı olamaz. Örgüt dokümanlarını çok iyi bilirim, kimse beni kandıramaz. Bu belgeleri 100 TEM şubesine gönderin, biri bile 'örgüt dokümanı' demez. Bu dokümanlarda her şey açık, bir kod veya şifre yok. Oysaki örgüt dokümanları polise kök söktürüyor. Polisler günlerce şifreleri çözmeye çalışıyorlar. Bu dosyalar sizin önünüze süslenerek gelmiş. Bu kadar basit, sıradan notların örgüt dokümanı olarak kabul edilmesinde anormallik var.''

Avcı, iddianamede yer alan ''hanefi.doc'' adlı belgenin de kasıtlı ve uydurma olduğunu öne sürerek, şöyle devam etti:

''Ergenekon'dan yargılanan kişilerle hiç tanışıklık, ilişki ve irtibatımın olmadığı, tersine geçmişte karşılıklı davalı olmamız, son operasyonla bu kişilere ait ev ve işyeri, siyasi parti aramalarında benimle ilgili çok ağır ithamlar içeren bazı notların bulunmuş olması gibi hususlar değerlendirildiğinde, söz konusu belgenin içeriğinin hiçbir makul temele dayanmadığı görülmektedir.

Örnek verecek olursak bu dünyada benden en son bir şey isteyecek kişi Doğu Perinçek'tir. Hep benim aleyhime yazdı. Ayrıca belgenin içeriğinde, 'Danıştay'ın türban eylemi olduğu Hanefi'nin ağzından net bir şekilde vurgulanmalı' denmektedir. Halbuki benim kitabımda türban kelimesi geçmemektedir.''

Hanefi Avcı, belgede, ''Çetin Doğan'ın verdiği bilgiler kitapta muhakkak yer almalı'' şeklinde ifadenin yer aldığını belirterek, ''Halbuki benim kitabımda Çetin Doğan hakkında iyi şeyler anlatılmadığı gibi, dolaylı olarak olumsuz imalarda bulunulmaktadır'' dedi.

Avcı'nın, kendisiyle Odatv'de çalışanlar arasında direkt veya dolaylı hiçbir ilişkinin olmadığını öne sürerek, ''Mesela bu davanın sanıklarından Yalçın Küçük'ün fikirlerine hiç katılmam'' demesi üzerine, Küçük, ''Sen beni 40 yıl takip ettirir misin-'' diye sordu. Hanefi Avcı'da, ''Bir dönem istihbarat için takip etmişizdir'' yanıtını verdi.



-''Batı Çalışma Grubunu deşifre ettim''



Bu diyaloğun ardından savunmasına devam eden sanık Hanefi Avcı, kitabının yayımlanması safhasında örgütsel bir faaliyet, ilişki ve eylem olsaydı bunun her yönüyle ortaya çıkacağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Mesleki geçmişim, yaşantım, kamuoyunca bilinen tavrım, açıklamalarım dikkate alındığında benimle Ergenekon veya başka bir örgütle bağ kurulması mantıksızdır.

Buna bir örnek vermek istiyorum. 28 Şubat döneminde beğenilmeyen seçilmiş iktidarlara karşı tavır koyan anlayış ve militarizme karşı açıktan tavır alıp, 1997 yılında hazırladığım rapor ve belgeleri kendi üstlerime sunup, herkesin çekindiği bir zamanda mevcut iktidara karşı militarist güçlerin hukuk dışı çalışmalarını koordine edecek Batı Çalışma Grubu ve Batı Çalışma Grubu hareket konseptini deşifre edip, rapor yazmakla kalmayıp Deniz Kuvvetleri Mahkemesi'nde alenen ifade verdim.

Söz konusu mahkeme duruşma tutanağı vb. belgeler incelendiğinde iddia edilen 'Ergenekonvari' örgütlenmelerle alakamın olmayacağı aşikardır. Ben ve birçok insan 'Ergenekon' vb. tahkikatları esasta ciddi olarak desteklerken, soruşturma yapılırken yapılan hatalar, usule uygun olmayan yöntemler ve abartılı zorlama deliller yönünden eleştirmektedir.''

Avcı, ''Bu davanın tamamen benim kitabın içeriğinden kaynaklandığı kesindir. Başka da bir dayanağı yoktur'' diyerek, hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini belirtti ve tahliyesini talep etti.



-Avcı, savcı ile davalı



Hanefi Avcı'nın savunmasının tamamlamasının ardından avukatı söz alarak, ''Müvekkilimle savcı Mehmet Berk arasında tazminat ve ağır ceza davaları var. Bu, objektif yargılamaya gölge düşürmektedir. Mahkemenin bu hususu göz önünde bulundurmasını istiyorum'' dedi.

Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, ''Bu, tamamen savcılık paylaşımıdır. Duruşma savcısı Ufuk Ermertcan'ın yedeği Mehmet Berk'tir. O yüzden yasal bir sakınca yoktur'' ifadelerini kullandı.

Duruşma, tutuklu sanık Nedim Şener'in savunmasıyla devam ediyor.