Deprem bölgesi Van'da zor şartlar altında görev yapan basın mensupları, burada tanıklık ettiği acıya da ortak oluyor. Kimi zaman enkaz altında yakınlarını bekleyen insanlarla birlikte duygulanan gazeteciler, kimi zaman da enkazdan çıkan arkadaşları için gözyaşı döktü.

En zor şartlar altında tarihe not düşen, tanıklık eden gazeteciler kimi zaman Somali'ye koştular, oradaki insanlarla birlikte kuraklığı yaşadılar, aç kaldılar, susuz kaldılar...

Japonya'da depremzedelerle, tsunami de evsiz kalanlarla aynı kaderi paylaştılar, acılarına ortak oldular. Hiçbir akrabaları, tanıdıkları olmadığı halde binlerce kilometre yol kat ederek o kişilerin acılarını paylaştılar; sıkıntılarını dünyaya duyurdular.

Şimdi de Van'da görev yapan çok sayıda Türk ve yabancı basın mensubunun da amacı yine aynı, insanların acılarını paylaşmak, sorunlarını duyurmak, insanlığa hizmet etmek.

Deprem gününden itibaren adeta Van'a üs kuran basın mensupları kimi zaman enkazdan çıkartılan 14 günlük Azra bebekle mutluluğu yaşadılar, kimi zaman enkaz üzerinde sorulan ''kimse var mı?'' sorusuna verilen 'buradayız' cevabıyla umutlandılar.

Gazeteciler bazen enkaz altında yakınlarını bekleyenlerle birlikte duygulu anlar yaşadılar, kimi zaman enkaz altından çıkan meslektaşlarının son anlarını anımsayarak üzüldüler.

Van'da meydana gelen 5.6'lık depremde yaşamını yitiren meslektaşları Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir'i de gönüllerine ektiler.

Şimdi yine görev başındalar, insanlığın çektiği sıkıntılara ve insanlar için yapılan yardımlara tanıklık ediyorlar.

Evlerinden, ailesinden uzakta, kimi aracında, kimi de bulduğu bir sandalye üzerinde üzerinde uyuyor ama hizmet etmenin ruhlarına verdiği rahatlığı da yaşıyor.

Gazeteci Sezim Özadalı da, 13 gündür deprem bölgesinde tanıklık ettiği acıya ortak oluyor.

Özadalı, depremzedelerin çadırlarında dahi kalarak onların sıkıntılarına ortak olmak istediklerini belirterek, ''Vanlılar çok zor bir süreçten geçiyorlar. Biz de bu zorluğa tanıklık ediyoruz. Gazeteciler olarak biz de onlarla birlikte yaşamı paylaşıyoruz. Burada esas problem özellikle kış şartlarının ağırlığını hissettirdiği bu günlerde ısınma sorunu. Umarım bir an önce bu sorunlar giderilir'' dedi.



-Yerel basın sustu-



Bu arada depremin ardından yerel basın kuruluşları da merkezleri zarar gördüğü için yayın yapamıyor.

Van Haberci Gazetesinin sahibi Murat Çurku, ilk depremin kendilerini çok etkilediğini, ancak Van'ın ayağa kalkması için basına ihtiyaç duyulduğunu düşünerek yeniden basıma geçecek iken bir deprem daha yaşadıklarını söyledi.

Yerel basının yaklaşık 20 gündür hizmet veremediğini dile getiren Çurku, ''İlk depremin ardından yaklaşık 10 gün baskıya giremedik. Tam toparlandık derken ikinci depremi yaşadık. Şimdi gazete binamız ve matbaamız ağır hasar gördü. Çalışanlarımız bölgede haber yapıyor ama baskı yapamıyoruz'' dedi.