Genç Girişimci Şirketi Kurmak İsteyenler İçin Rehber

Genç girişimcilerin kendi işlerini kurmak için harekete geçtiklerinde karşılaştıkları en büyük sorunlardan biri sermaye ve vergi konuları olup genç girişimci şirketi kurmak bu sorunların giderilmesini sağlayan en etkili yöntemdir. Genç girişimcilerin işletmelerini açtıkları takdirde en çok zorlandıkları konular arasında gelir vergisi, stopaj vergisi ve Bağ-Kur primleri yer alır. Hayata geçirmek istedikleri fikri olan ancak sermayesi olmayan gençler için Genç Girişimci Desteği’nden yararlanmak oldukça büyük bir avantajdır. Ancak Genç Girişimci Desteği’nden yararlanmak için belirli şartların yerine getirilmesi gerekmektedir.

Devletin gençlere sunduğu Genç Girişimci Desteği Türkiye gibi genç nüfusun çoğunluğu oluşturduğu bir ülke için oldukça önemli bir fırsattır. Gençler bu destek sayesinde ülke ekonomisine katkıda bulunabilmektedir. Devlet tarafından teknolojik gelişimin sağlanması, cari açığın azaltılması, milli ve yerli üretimin desteklenmesi amacına yönelik olarak sunulan Genç Girişimci Desteği ile ilgili aradığınız tüm bilgilere bu yazımızda ulaşabilirsiniz.

Genç Girişimci Desteği Nedir?

Ülkemizde yapılan düzenlemeler sonucunda kendi işini kuran ve yasal olarak belirlenmiş şartları yerine getirip genç girişimci şirketi kurarak ticari hayata atılmak isteyen girişimcilere 2018 yılında prim teşviki uygulamasına başlanmıştır. Bu kapsamda gerekli şartları yerine getiren genç girişimcilerin üç yıl süreyle kazançlarının 75.000 TL’ye kadar olan kısmı vergiden muaf tutulmakta; asgari ücretin %34.5’i oranındaki sigorta primleri de 12 ay süre ile devlet tarafından karşılanmaktadır.

Girişimciler genç girişimci teşvikinden yalnızca bir kez yararlanabilirler. Kişi teşvik almakta olduğu faaliyeti terk ederse üç yıllık süreyi aşmamak kaydıyla olsa dahi yeni bir faaliyete başlarsa teşvikten bir daha yararlanması söz konusu değildir. Çünkü bu teşvikten yararlanabilmek için sağlanması gereken ilk koşul teşvikten yararlanacak olan kişinin adına gelir vergisi mükellefiyetinin ilk kez tesis edilmiş olmasıdır.

Girişimcilerin genç girişimcilere sunulan vergi ve prim teşviklerinden yararlanabilmesi için işini kurduğu tarih itibarıyla 18-29 yaş aralığında olması gerekir. Bununla birlikte 29 yaşını doldurmasına bir ay kala kendi işini kuran ve istenilen diğer şartları da sağlayan girişimci üç yıl süre ile teşvikten yararlanabilirler. Genç girişimci desteğinden yararlanabilmek için aranılan diğer bir şart ise girişimcinin zirai, ticari ya da mesleki faaliyet dolayısıyla ilk kez gelir vergisi mükellefi olmasıdır.

Belirtilen şartların tamamına haiz olan genç girişimciler yıllık kazançlarının 75.000 TL’ye kadar olan kısımları için üç yıl süreyle vergiden muaf tutulurlar. Yıllık 75.000 TL’ye kadar olan kazançlarda uygulanacak istisna kapsamında sadece zirai, ticari ve mesleki kazançlar vardır. Genç girişimci kira, menkul sermaye iradı ya da ücret geliri gibi başka gelirlere de sahipse bunlar yıllık 75.000 TL’lik kazanç istisnası kapsamında değerlendirilmez. Ayrıca genç girişimci eğer bir yıllık dönem içerisinde 75.000 TL’lik teşvik tutarının altında bir kazanç elde ederse yararlanılamadığı teşvik tutarının bir sonraki yıla devredilmesi söz konusu olmaz.

29 yaş altında olup diğer şartları yerine getiren girişimcilerin genç girişimci desteğinden yararlanması için adi ortaklık ya da şahıs şirketi kurup faaliyet gösterdikleri takdirde tüm ortakların gerekli şartları taşıması beklenir. Eğer ortaklardan biri gerekli şartları taşımazsa teşviklerden yararlanılması mümkün değildir.

Yazılım Şirketi Nasıl Kurulur?

Yazılım sektörü hiç şüphesiz son zamanların en popüler, en çok kazandıran ve en hızlı büyüyen sektörlerinden biridir. Bu nedenle yazılım şirketi kurmak isteyen girişimcilerin sayısı giderek artmaktadır.

Yazılım şirketi kurmak isteyen girişimciler işlerinin özelliğine ve büyüklüğüne göre şahıs şirketi ya da sermaye şirketi kurma yününde karar verebilirler. Açılacak işletmenin şahıs ya da sermaye şirketi olması diğer sektörler gibi yazılım sektöründe de kanunlar önünde herhangi bir fark yaratmaz. Bununla birlikte genel kanı sermaye şirketlerinin şahıs şirketlerine göre daha prestijli olduğu yönündedir.

Yazılım şirketi kurmak isteyen girişimciler şirket türüne karar verdikten sonra şirket kuruluş işlemlerini başlatabilirler. Şirketin resmi olarak kayıt altına alınması ve gerekli izinlerin alınması için gereken süreç tercih edilen şirket kuruluş türüne göre değişiklik gösterebilir. Eğer şahıs şirketi kuruluşu yapılacaksa evrakların hazırlanmasının ardından aynı gün vergi levhası alınabilmekle birlikte sermaye şirketi kuruluşu için 4-6 günlük bir süreye ihtiyaç duyulabilir.

Küçük ölçekli yazılım faaliyetleri sürdürecek olan girişimcilerin şahıs şirketi açması doğru bir adım olabilirken yıllık net karı 30.000 TL’nin üzerine çıkacak işletmeler için şahıs şirketlerinin vergi yönünde dezavantaj haline gelebileceği unutulmamalıdır. Borçlar Kanunu hükümlerine tabi olan şahıs şirketlerinde kurucu gerçek kişi şirket olarak kabul edilip işletme başka bir tüzel kişiliğe sahip bulunmaz. Diğer bir deyişle kurucu kişi, şahıs şirketinin ticari faaliyetlerini tamamen kendi nam ve hesabına yürütür. Sermaye gösterilmesi gibi bir durum söz konusu olmadığından işletmenin kurucusu gerçek kişi işletmenin ticari faaliyetlerinden ve borçlarından tüm mal varlığıyla sorumlu tutulur.

İzmir SMMM yani İzmir Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası olarak bilinen kuruluş, tüm İzmir mali müşavir hizmetleri için kriterlerin belirlenmesini sağladığından bu sayede sektörde bir standardizasyonun varlığından söz edilebilmektedir.