AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Almanya'da aşırı sağcılar tarafından öldürülen Türklerin cinayetleriyle ilgili araştırmaları ciddiyetle ve yakından izlediklerini söyledi.

Bakan Bağış, Almanya'nın Münih kentindeki "Bayerischer Hof" otelinde Türk gazetecilerle bir araya gelerek, çeşitli konulara ilişkin soruları yanıtladı.

Bakan Bağış, Münih'teki görüşmeleri sırasında aşırı sağcı cinayetlerin gündeme gelip gelmediği sorusuna karşılık, Bavyera Eyalet Meclisi Başkanı Barbara Stamm ile yaptığı görüşmesinde bu konuyu gündeme getirdiğini, bu konuya büyük önem verdiklerini ve araştırmaları yakından izlediklerini söylediğini belirterek, "Aşırı sağcı cinayetlerin araştırılmasını çok önemsiyoruz" dedi.

Bu konuda Türk hükümetinin Almanya'da kendilerine rapor sunulmasını isteyip istemediğinin sorulması üzerine de Bakan Bağış, gelişmeler oldukça bunu basınla paylaşacaklarını, her zaman Türk vatandaşlarının yanında olduklarını ve Münih Başkonsolosu'nun da araştırmaları yakından izlediğini ifade etti.

Bakan Bağış, "Irkçılık maalesef hiç bir ülkenin sınırları içinde kalmayan bulaşıcı bir hastalık. Bununla mücadele etmek de insanlığın ortak görevidir. Bu çerçevede burada entegrasyonu çok önemsiyoruz. Ama entegrasyonun başarılı olabilmesi için burada artık farklı zihinsel değişikliklerin vaktinin geldiğini de ben görüşmelerimde vurguladım" dedi.

Almanya'da zihinsel bir değişikliğin şart olduğunu belirten Bağış, Almanca öğrenmenin önemli olduğunu, ancak yapılan bilimsel araştırmalara göre, çocukların ana dillerini çok iyi öğrenmeleri durumunda ikinci bir dili de iyi bir şekilde öğrenebildiklerinin tespit edildiğini söyledi.

"Çifte vatandaşlık konusunun da Almanya'da tartışılmasının vakti gelmiştir" diyen Bağış, insanların kendi vatandaşlıklarından kolay kolay vazgeçemediğini, bu nedenle insanlara çifte vatandaşlık hakkının verilmesi gerektiğini, bunun aslında Almanya'nın da çıkarına olduğunu, böylece yaklaşık 3 milyon insanın potansiyelinden faydalanabileceğini kaydetti.

Bağış, Kıbrıs Rum kesiminin AB dönem başkanlığı sırasında bir çözüme ulaşılmasının beklenilip beklenilmediği şeklindeki bir soruya karşılık da, "Rum dönem başkanlığına kadar bir çözüm olursa biz birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti ile memnuniyetle bir araya geliriz ve fasıllarda müzakere başlıklarını açarız. Adadaki yarım devlet Avrupa'daki gibi bir barış projesinin başkanı olduğunu iddia ederse, biz o yarım devletle aynı masaya oturmayız. Komisyonla ilişkilerimizi sürdürürüz. Ama o yarım devletin 500 milyon Avrupalıyı temsil ettiği iddiasını da çok ciddiye almayız. Hani 23 Nisan'da küçük çocukları büyüklerimiz kendi koltuklarına oturturlar ya, biz de Kıbrıs Rum kesiminin dönem başkanlığını aynı şekilde telakki ederiz" diye yanıt verdi.

Bavyera eyaletini yöneten Hristiyan Sosyal Birlik Partisi'nin (CSU), Türkiye'nin AB üyeliğine olumlu bakmadığının hatırlatılması üzerine de Bakan Bağış, bu konunun da görüşmelerde gündeme geldiğini, Türkiye'deki gelişmeleri rakamlarla açıkladığını da CSU'lu muhataplarının en azından kafalarının karıştığını söyledi.

Bavyera Eyaleti Başbakanı Horst Seehofer ile bir kez daha görüşemediğini de hatırlatan Bağış, "Herhalde kendisini ikna edebilirim korkusuyla görüşmedi" şeklinde espri yaptı.

Bakan Bağış, basın toplantısının ardından helikopterle İsviçre'nin Davos kentine gitti.