İrlanda Başbakan Yardımcısı Eamon Gilmore, Vatikan'ın İrlanda kiliselerindeki cinsel istismar iddiaları konusunda kendisine yöneltilen eleştirilere verdiği yanıtı ayrıntılı olarak inceleyeceklerini bildirdi.

Eamon Gilmore dün yaptığı yazılı açıklamada, 25 sayfalık yanıtı ilk etapta "fazla teknik" bulduklarını ifade ederek, İrlanda hükümetinin öncelikli kaygısının "kilise dokümanlarından ziyade, çocukların iyiliği olduğunu" kaydetti.

Vatikan'a yönelik daha önceki eleştirilerinin arkasında durduklarını belirten Gilmore, bununla birlikte Vatikan'ın "İrlanda'da cinsel istismara maruz kalan çocuklar için üzgün ve utanç içinde olunduğu" yönündeki beyanatını not ettiklerini, kendilerinin de diyalog ve işbirliği çerçevesinde soruna çözüm bulmak için çalışmaya hazır olduklarını ifade etti.

Vatikan'ın İrlanda hükümetine gönderdiği 25 sayfalık yanıtta, İrlanda'daki pedofili soruşturmalarına engel olunmadığı, bu tür iddiaların korkunç ve utanç verici bulunduğu belirtilmiş, Vatikan'ın adaletle işbirliği yapmaya hazır olduğu kaydedilmişti.



-Cloyne raporu ve tartışmalar



İrlanda'daki kiliselerde cinsel istismara maruz kalan çocukların korunmasına yönelik yasal girişimlerin Vatikan tarafından "baltalandığına" ilişkin iddialar, bir süredir ülke gündeminin ilk sıralarında yer alıyor.

Hükümet talimatıyla hazırlanan ve bu yaz kamuoyuna açıklanan Cloyne raporunda, 1996-2009 yılları arasında İrlanda'nın Cloyne bölgesinde görev yapmış 19 rahibin çocuklara cinsel tacizde bulunduğuna ve bunun örtbas edildiğine ilişkin kanıtlara yer veriliyor.

İrlanda Başbakanı Enda Kenny, Temmuz ayında yaptığı Meclis konuşmasında, Vatikan'ı "Cloyne soruşturmasının yürütülmesine engel olmak ve kendi gücünü, itibarını korumak için çocuklara tecavüz ve işkence edilmesini hafife almakla" itham etmişti.

"Raporun, Vatikan kültürüne bugüne dek hakim olan işlevsizlik, bağlantısızlık, elitizm ve narsisizmi gün yüzüne çıkardığını" söyleyen Başbakan Kenny'nin bu çıkışı, "bugüne kadar hiçbir İrlanda başbakanının Katolik Kilisesi'ni eleştirirken bu tür bir dil kullanmadığı" şeklinde yorumlanmıştı.