Türkiye'nin, Mavi Marmara olayı nedeniyle özür dilemeyen İsrail'le diplomatik ilişkilerinin düzeyini düşüreceği yolundaki açıklamalara, İsrail hükümeti henüz resmen bir tepki vermezken, İsrail'deki koalisyon ve muhalefet milletvekillerinden farklı tepkiler geldi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun açıklamalarından sonra, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Ehud Barak'ın, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı ile bir süre konuyu değerlendirmesine rağmen, Başbakanlıktan resmi bir açıklama yapılmadı. İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman ise halen resmi bir ziyaret için Moldova'da bulunuyor.

İsrail basınına göre, Türkiye'nin kararlarının ardından, muhalefetteki Kadima partisi milletvekillerinden Otniel Schneller, İsrail'e, ilişkilerin düzeyinin düşürülmesine tepki verirken itidalli davranması çağrısında bulundu ve "Türkiye ile ilişkileri mümkün olduğunca sürdürmek çıkarımızadır" dedi.Bunun sadece İsrail'in değil, tüm Ortadoğu'nun yararına olacağını söyleyen Schneller, İsrail'in Ortadoğu bölgesinde istikrarın sürdürülmesinde sorumluluğu bulunduğunu kaydetti.

Bir başka Kadima milletvekili, parlamentonun Dışişleri ve Savunma Komisyonu üyelerinden Yohanan Plesner ise İsrail'in Türkiye'deki büyükelçisinin sınır dışı edilmesi kararını, Türkiye ile son iki yıldır giderek gerileyen ilişkilerde yeni bir düşüş olduğunu ifade etti. Plesner, ilişkilerin seviyesinin düşürülmesinin İsrail'in uyguladığı politikanın sonucu olmadığını kaydetmesine karşın, bugün gelinen noktanın da düzeltilebileceğini; iki ülkenin karşılıklı çıkarlarına hizmet edecek bir uzlaşma sağlanması için zamanın hala çok geç olmadığını söyledi.



-Tibi: "Cinayet işleyen bedelini öder"-



İsrail Parlamentosunun Arap milletvekillerinden Ra'am Ta'al üyesi Ahmed Tibi ise kim bir cinayet işlerse bunun bedelini de ödeyeceğini vurguladı. Tibi, İsrail hükümetinin eninde sonunda özür dileyeceğini, bunun sadece bir zaman meselesi olduğunu kaydetti.

Mavi Marmara gemisinde bulunan Arap milletvekillerinden Hanen Zuabi de İsrail'in insan yaşamına, bölgenin halklarına ve komşu ülkelerin egemenliğine karşı devam eden saygısızlığının ardından, Türkiye hükümetinin doğru bir tepki verdiğini belirtti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Likud partisinden ve aynı zamanda Likud Grubu Başkanı Ze'ev Elkin ise "Türkiye'nin İsrail vatandaşlarına her gün roket atan terör örgütlerine destek verdiğini" öne sürdü. Elkin, özür dilemesi ve sorumluluğu alması gereken tarafın Türkiye olduğunu da iddia etti.

Aynı partiden Tzipi Hotoveli ise rapordaki değerlendirmelere karşı çıkarak, bu raporun da, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 2009 yılı başında düzenlediği Dökme Kurşun operasyonunu inceleyen Goldstone raporunun devamı niteliğinde olduğunu savundu. Hotoveli, raporda yer alan İsrail'in Mavi Marmara'da ölenler için özür dilemesi tavsiyesine de şiddetle karşı çıktı.

Ulusal Birlik partisi milletvekillerinden Arye Eldad ise İsrail'in filo olayında yaralanan askerleri nedeniyle Türkiye'den tazminat talep etmesi gerektiğini savundu.

Ulusal Birlik milletvekillerinden Michael Ben-Ari ise İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'a, "Türkiye'yi düşman devlet olarak ilan etmesi" çağrısında bulundu.