Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Işık Koşaner'e ait olduğu öne sürülen internetteki ses kayıtları hakkında incelemenin yapılarak, ilgililer hakkında cezai işlem başlatılması talebiyle savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine gelen ''Genç Siviller'' üyesi bir grup, Koşaner'e ait olduğu öne sürülen ses kayıtları hakkında inceleme yapılması ve ilgililer hakkında gerekli cezai işlemlerin başlatılması talepli 5 sayfalık suç duyurusu dilekçesini, özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Uysal'a sundu.

Ses kaydı hakkında inceleme başlatılması, söz konusu konuşmanın nerede, ne zaman yapıldığı ve o dönem Koşaner'in TSK içindeki görevinin ne olduğunun sorulması istenilen dilekçede, açıklamalarda genişçe yer alan bilgilerle ilgili 17 soru soruldu.

Kayıtlarda Koşaner'e ait olduğu iddia edilen ''Huduttakinin bile işareti yoktur. Adam gidiyor basıyor, haberimiz yoktu'' ve ''İHA (insansız hava aracı) skandalında, teşkilat yapımızın yanlış olduğu anlaşıldı. Emir komuta birliğini sağlayamıyoruz'' gibi ifadelere yer verilen dilekçede, açıklamalar ışığında, ''Operasyonların sevk ve idaresi hangi birimler tarafından, nasıl yapılıyor? Bu konuda yetki kargaşası sona erdirildi mi? Sahada bulunduğu söylenen tugay komutanı kimdir? Operasyon sırasında hava araçlarının çektiği görüntüleri istemiş midir? İstediyse neden kendisine ulaştırılmadı? Veya istemediyse bunun herhangi bir açıklaması var mıdır?'' sorularına cevap verilmesi gerektiği vurgulandı.

Kayıtlarda geçen ''Eğitim zafiyeti nedeniyle terörist diye masum erimizi kendimiz vurduk'' cümlesiyle Koşaner'in yaşanmış bir örneği aktardığı ve bazı çarpıcı tespitlerde bulunduğu belirtilen dilekçede, ''Terörist zannedilerek vurulan er kimdir? Ölüm sebebi ailesine nasıl açıklanmıştır? Bu akıl almaz ölüme sebep olan eğitim zafiyeti ve emir komuta eksikliğinin sorumluları kimlerdir? Bu konuyla ilgili açılmış ve yürütülen bir soruşturma var mıdır? Yoksa neden soruşturmaya gerek duyulmamıştır?'' soruları da yer aldı.

Kayıtlarda ''Balyoz Planı'' ile ilgili açıklamalar yapıldığı da anlatılarak, Koşaner'in bu konudaki ifadelerinin kamuoyunda yaygın adıyla bilinen ''Balyoz'' davasındaki delillerin gerçekliğinin zımni bir kabulü olup olmadığı ve Koşaner'in bu konudaki bilgilerini bahsi geçen davanın savcılarıyla paylaşıp paylaşmadığının sorulması istendi.

Dilekçede, kayıttaki ifadelerle ilgili dilekçede belirtilen hususların İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliğince suç duyurusu kabul edilmesi ve gerekli cezai işlemlerin başlatılması talep edildi.